İBB’de “yakının terörist” soruşturması açanlar, AKP’ye de bakmalı: Dünden bugüne isim isim AKP’lilerin “terör örgütü” ile bağlantısı

İçişleri Bakanlığı müfettişlerince hazırlanan İstanbul Büyükşehir Belediyesiyle (İBB) ilgili 578 sayfalık tevdi raporu İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Memur ve Özel Soruşturma Bürosuna teslim edildi. Savcı, raporu inceledikten sonra soruşturmaya yer olup olmadığına karar verecek.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 9 Aralık 2021’de TBMM'deki bütçe görüşmeleri sırasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yapılan personel alımları ile ilgili iddialarda bulunmuştu.

Soylu, İmamoğlu'nun İBB Başkanı olmasının ardından belediyeye 33 bin kişi alındığını ileri sürdü ve “İstanbul Büyükşehir Belediyesinde işe alınan 1668 kişinin veya yakınının terör örgütü irtibatı/iltisakına dair kaydı ve adli kayıt bulunduğu belirlenmiştir” demişti.

Bakan Soylu, işe alınan kişilerden 12 bininin güvenlik kayıtlarına bakıldığını, 557 kişinin “terör örgütleriyle” bağlantılı olduğunu iddia etmişti.

İBB çalışanı bir kişinin yakınının bağlarının, çalışan hakkında suçlama konusu yapılması “masumiyet karinesi” gibi en temel insan haklarına aykırı. Ancak iktidar için hukukun temel ilkelerinin uzun yıllardır bir hükmü yok.

SOYLU SIKIŞTIKÇA TERÖRİST DİYOR

Soylu’nun benzer iddiaları yeni değil, “FETÖ’cülük” suçlaması AKP’lilerin sıkıştıkça başvurduğu bir yöntem haline geldi.

31 Mart 2019 yerel seçimlerinde İstanbul’da Ekrem İmamoğlu kazanmış ve bu seçimi iptal ettirmek için AKP bin dereden su getirmiş, dayanaksız iddialarla seçimi iptal etmişti. Beyhude çabaların alameti farikası, geçmişi Türkçe olimpiyatları ve FETÖ okullarını ziyaret kareleri ile dolu olan AKP Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz’un “Hiçbir şey olmaza bile kesinlikle bir şeyler oldu” sözleriydi.

Seçimden yaklaşık bir ay sonra ise sandık kurulu başkanları ve üyeleri ‘FETÖ’cü olmak’la suçlandı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun abartılı ifadeleri şöyleydi:

“Sandık başkanları ile ilgili çok net veriler var. Ortalama 700 civarında birinci ve ikinci dereceden yakını, FETÖ ile iltisaklı olan var. Bylock var.”

Gazeteler peş peşe “İstanbul seçiminde FETÖ parmağı” içerikli servis manşetlerle çıktı.

Aradan geçen zamanda haklarında soruşturma açılan sandık kurulu başkan ve üyelerinin hepsi beraat etti.

Madem, Soylu’nun dediği gibi, kişilerin yakınlarının yaptığı eylemler yine o kişiler için suç oluşturuyor o zaman AKP’lilerin karnesine de bakmak lazım.

AKP'li milletvekilleri, parti yöneticileri ve yakınlarının 'FETÖ' ile ilgili soruşturmalar kapsamında gözaltına alınması, tutuklanması veya kamudan ihraç edilmesine ilişkin bir çırpıda saymakla bitmez yığınla örnek var.

BAKAN YARDIMCISI, KARDEŞİ HAKKINDAKİ İHBARI BİLMİYOR

Daha dün CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Soylu’ya “Senin bakan yardımcının yurt dışında firari FETÖ'cü kardeşi var mı yok mu" sorusunu yöneltti. Özel ayrıca 15 Temmuz sonrası cezaevine konulan Mehmet Dişli'nin kardeşi Şaban Dişli'nin Türkiye'nin Hollanda Büyükelçisi olduğunu hatırlattı.

AKP Genel Başkan Yardımcılığı yapmış Şaban Dişli’nin kardeşi eski Tümgeneral Mehmet Dişli, 15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin iki numaralı ismi olduğu gerekçesiyle tutuklanmıştı. Dişli, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ı darbeye katılması konusunda ikna etmeye çalışmış, Akıncılar’a götürülürken de yanında refakat etmişti. Tüm bu bilgilere rağmen Şaban Dişli’nin siyasi kariyerine zeval gelmedi. Dişli, 2018 yılında AKP tarafından Lahey Büyükelçisi olarak atandı.

Özgür Özel, Bakan Soylu'ya sordu: Bakan yardımcın Çataklı’nın kardeşi FETÖ firarisi mi?Siyaset

İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, Özel’e sosyal medya hesabından şu yanıtı verdi: “Kardeşim 32 yıldır yurtdışında yaşıyor. Sen söyleyince baktım, hakkında ihbar var. Gelir adalete hesabını verir.”

Çataklı’nın bu sözleri AKP gerçekliğine dair çok şey anlatıyor. Kardeşi hakkındaki ihbardan haberi olmadığını iddia eden ya da gerçekten haberi olmayan İçişleri Bakan Yardımcısı…

FETÖ LİDERİ GÜLEN’LE GÖRÜŞEN AKP’Lİ VEKİLLER

Pensilvanya'da Fetullah Gülen'i ziyaret eden 12 AKP Milletvekili bir dönem siyasetin gündemine oturmuştu. Gülen’i ziyarette yer alan isimlerden biri olan AKP Kayseri Milletvekili İsmail Tamer, Kayseri'de katıldığı yerel bir TV kanalında “Bizi Meclis Amerika'daki Türk günlerine gönderdi” dedi.

İsmail Tamer, yaptığı açıklamada kendisiyle birlikte görüşmeye giden vekilleri anımsatarak “Bayram Özçelik halen milletvekili Vedat Demiröz, Genel Başkan yardımcısı Osman Ören milletvekili. İlknur İnceöz şu anda milletvekili ve bu konudan sonra Grup Başkanvekilliği yaptı" ifadelerini kullandı.

AKP’LİLERİN YARISI FETÖ’CÜ OLDUĞU İDDİASIYLA SORUŞTURMAYA UĞRADI

Çataklı’nın kardeşi ile başladık. İlk seferde akla gelen diğer isimleri sıralayacak olursak…

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin ağabeyi Mehmet Pakdemirli, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında FETÖ’den tutuklandı. Tam da bu dönem Bekir Pakdemirli, Bakan olarak atanmıştı.

Bugün hayatta olmayan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı AKP’li Kadir Topbaş’ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı, 8 Eylül 2016’da FETÖ’den tutuklandı.

AKP’nin TBMM Başkanı olarak seçtiği İsmail Kahraman’ın damadı Sinan Yıldırım hakkında FETÖ soruşturması açıldığı için yurtdışına kaçtı.

AKP Kahramanmaraş Milletvekili Celalettin Güvenç’in kardeşi, Kilis 7 Aralık Üniversitesi Rektörü İsmail Güven, dönemin Kilis Valisi Süleyman Tapsız ile birlikte Pensilvanya’ya giderek Fethullah Gülen ile görüşmüştü.

AKP Kilis Milletvekili Mustafa Hilmi Dülger’in kardeşi aynı zamanda Necmettin Erbakan Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan Hasan Haluk Dülger Konya’daki 'FETÖ' operasyonu ile tutuklandı.

TBMM İdare Amiri, AKP Hatay Milletvekili Orhan Karasayar’ın kardeşi İsa Karasayar, Hatay’da 'FETÖ' kapsamında tutuklandı.

AKP Milletvekili İlhan İşbilen, Hasan Hami Yıldırım 'FETÖ' kapsamında tutuklandı. Eski AKP’li vekil Hakan Şükür hakkında yakalama kararı bulunuyor. Şükür, şimdilerde Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşıyor.

AKP Erzurum Milletvekili Orhan Deligöz’ün Malatya’da Orman ve Su İşleri Bakanlığı 15. Bölge Müdürü olan kardeşi Ayhan Deligöz, 2016’da ‘FETÖ’ kapsamında tutuklandı.

AKP’de bazı milletvekillerinin kardeşleri ise 'FETÖ' ile irtibatlı oldukları gerekçesiyle kamudan ihraç edildi. İlk akla gelen örnek eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın damadı Ekrem Yeter’in Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyeliği görevine son verilmesi. Yine Arınç’ın kayınbiraderi olan Manisa Halk Sağlığı İl Müdürü Ziya Tay da görevinden uzaklaştırıldı.

AKP Trabzon Milletvekili Avukat Salih Cora’nın öğretmen ablası Emine Ay da bu kapsamda meslekten ihraç edildi.

Liste uzun. Devlet kurumlarını, bakanlıkları, en kritik yerleri ‘FETÖ’ kadroları ile dolduran AKP, bugün kendisi dışındaki siyasi yapıları, oluşumları FETÖ’cülükle suçluyor.

Kaynak: Gerçek Gündem