Kadın Dernekleri Federasyonu'ndan soyadı hükmünün iptaline şerh koyan hakime tepki
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu, Anayasa Mahkemesi'nin 'kadının soyadı' hükmünü iptal kararına şerh koyan üye hakim Muammer Topal'a tepki gösterdi.
İstanbul 8'inci Aile Mahkemesi, Medeni Kanunu’nda yer alan “Kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır; ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir. Daha önce iki soyadı kullanan kadın, bu haktan sadece bir soyadı için yararlanabilir” düzenlemesinin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.
Başvuruyu değerlendiren Yüksek Mahkeme, Medeni Kanun'un 187. Maddesi'nde bulunan hükmü iptal etti. Kararda, “Anayasa'ya göre kadın ve erkeğin eşit haklara sahip olduğu, ailenin de ‘eşler arasında eşitliğe dayandığı” ifade edildi.
Anayasa Mahkemesi üyesi Muammer Topal, karşı oy kullanan ve gerekçesini 4.5 sayfalık bir metinle anlatan Topal, "kadın-erkek eşitliği modern hurafelerden biridir" ifadesini kullandı.
Topal'ın şunları ifade etti:
“Kadın ve erkeğin anatomik, fizyolojik, psikolojik ve cinsiyet farklılıkları sosyal anlamda da eşitliği imkansız kılan bir özelliğe sahiptir. Kısacası kadın erkek arasında yaratılış gerçekliği olarak yapısal eşitsizlik vardır. Bu durum genel olarak toplumda konumları itibarıyla kadın ve erkeğin eşitliğine engel olarak görülmektedir. Dolayısıyla üzerinde söz söylemeye fırsat bile verilmeden kabullenilmesi gereken dogmatik bir değer olarak öne sürülse de kadın/erkek eşitliği, modern hurafelerden birisidir ve ne ailede ne de toplumda huzuru, adaleti ve mutluluğu sağlayabilecek bir özelliğe sahiptir.”
TKDF'DEN TEPKİ
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF), Muammer Topal’ın bu şerhiyle ilgili yazılı bir açıklama yayımladı:
‘‘28.04.2023 Resmî gazetede yayınlanan “kadının kocasının soyadını almasını öngören kuralın iptali” ile ilgili Anayasa mahkemesinin E 2022/155 dosya kararanına şerh koyan üye Muammer Topal’a sesleniyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nı korumak için and içmiş bir Anayasa Mahkemesi üyesinin, içtiği anda ve buna bağlı olarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na bağlı kalması anayasal bir yükümlülük olduğu gibi ahlaki bir sorumluluktur.
Kavramlara evrensel ilkelerden ve hukuktan farklı anlamlar yükleyerek içini boşaltmaya çalışan bir anlayış Anayasa’ya ve hukuka aykırıdır. Kadın ve erkeğin fizyolojik farklılıklarını eşitliğe aykırı bir durum olarak anlatma çabası içinde olmak yüzlerce yıl öncesinde kalmış çağdışı bir anlayış biçimidir. Bu anlayış insanlık tarihi boyunca yaşanan pek çok trajedinin de kaynağı ayrımcı, ırkçı, nefret suçlarından beslenmektedir. Bu düşünceye sahip kimseler farklı ayrımcılık türlerini de destekleme, yurttaşları çeşitli farklılıklarından ötürü sınıflandırmaya ve hukuk önündeki statülerini bu farklılıklara göre belirleme eğilimindedir.
Korumakla yükümlü olduğu Anayasa’dan ve anayasal kavramlardan bihaber kimse Anayasa Mahkemesi üyesi olarak kalamaz. Anayasa’ya aykırı düşüncelerin savunulacağı yer Anayasa Mahkemesi değildir. Kendisinde asgari ahlak bulunuyorsa görevinden istifa etmelidir. Aksi halde Anayasa’ya aykırı davranışlarıyla görevini kötüye kullanmaya devam edecektir.
Kendisine Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nı tekrar hatırlatırız:
Madde 10 – Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür’ Saygılarımızla.’’
MUAMMER TOPAL KİMDİR?Topal, 3 Mart 1992’de Danıştay tetkik hakimliğine atanarak mesleğe başladı. Bir süre Ankara Bölge İdare Mahkemesi üyeliği görevinde bulunan Topal, Türkiye ve Ortadoğu Amme İdaresi Enstitüsü kamu yönetimi yüksek lisans programını Stratejik Yönetim konulu projesiyle tamamladı. |