Kanal İstanbul'u yapma gerekçeleri tek tek çöküyor: "Gemi trafiği azalmaya devam edecek, projenin tek nedeni rant"
Kanal İstanbul Projesi’nin yapılma nedeni olarak gösterilen deniz trafiği gerekçesi verilerle uyuşmuyor; gemi trafiği sürekli azalıyor. Emekli Tümamiral Gürdeniz Türk boğazlarının bütünlüğünün bozulacağını kaydederken, Emekli Amiral Ertürk projenin asıl nedeninin rant olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Onlara rağmen yapacağız, inadına yapacağız” dediği Kanal İstanbul Projesi’nin yapılmasının temel nedeni olarak deniz ve gemi trafiği olarak gösteriliyor.
GEMİ TRAFİĞİ SÜREKLİ AZALIYOR
Projenin yapılmasına dayanak gösterilen “İstanbul Boğazı’nda öncelikle deniz trafiğinden kaynaklanan yükün azaltılması” gerekçesi ise verilerle uyuşmuyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın açıkladığı son verilere göre 2021 yılında Türk Boğazlarından geçen gemi sayısı 38 bin 551 olurken, 2007 yılında bu sayı 56 bin 606. Yani gemi trafiği 2007 yılından bu yana sürekli azaldı.
“BU PROJEYLE YANDAŞLARA BÜYÜK PARALAR DAĞITILACAK”
Gerçek Gündem’e konuşan Emekli Amiral Türker Ertürk, projenin yapılmasının asıl nedenin rant olduğunu belirterek, “Bu projeyle yandaşlara büyük paralar dağıtılacak. Kanal İstanbul Projesi çok büyük bir rant projesi. Çünkü yandaşlara devletin kasasından para alarak dağıtamazsın, böyle büyük projeler vasıtasıyla yandaşlara paralar dağıtıyorlar.” dedi.
Ertürk, projenin Türkiye’nin egemenliğini ve güvenliğini kısıtlayacağını söyleyerek, iktidarın Türkiye’nin çıkarlarını ve güvenliğini umursamadığını ifade etti.
Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz ise, Kanal İstanbul Projesi’nin ortaya çıkış nedeninin temelinin ‘rant’ olduğunu belirterek, projenin inşaat sektörünü canlandıracağını ifade etti. Gürdeniz, kanalın yaratıldığı yerin Marmara fayına çok yakın olması nedeniyle Büyük İstanbul Depremi’ndeki zararın daha büyük olacağını söyledi.
“EN ÖNEMLİSİ MONTRÖ BOĞAZLAR SÖZLEŞMESİ”
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin öncülük yapıp Kanal İstanbul Projesi hakkında büyük bir çalıştay düzenlediğini söyleyen Ertürk, kendisinin de çalıştaya katılıp konuşma yaptığını ifade etti. Projenin, İstanbul’un su kaynaklarını tahrip ettiğini, ekolojik dengeyi bozduğunu ve en önemlisi ise Türkiye’nin egemenliği için yaşamsal derecede önemli olan Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin masaya gelmesini tetikleyebileceğini ifade etti:
“Hukuken sorun var, İstanbul’un su kaynaklarını tahrip ediyor, ekolojik dengeyi bozuyor ve en önemlisi Türkiye’nin egemenliği için yaşamsal derecede önemli olan Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin masaya gelmesini tetikleyebilir.”
“AMİRALLERE KARŞI KUMPAS KURULDU VE BU KUMPAS DEVAM EDİYOR”
Montrö’nün masaya gelmesinin Türkiye’nin egemenliğini ve güvenliğini kısıtlayacağını belirten Ertürk, Montrö’nün Türkiye’nin Boğazlar üzerindeki kontrolü açısından Türkiye’yi çok özel bir konuma yükselttiğini söyledi. Ertürk, bu konunun Amiraller Duyurusu’yla da ilgisinin olduğunu belirterek, iktidarın Türkiye’nin çıkarlarını ve güvenliğini zerre umursamadığını söyledi:
“Montrö aynı zamanda Lozan’ın da tamamlayıcısı. Biz Lozan’la yeni bir devlet kuruldu ve Türkiye’nin tapusu diyoruz. Ama onlar Türkiye’nin tapusundan ödün verme emaresi gösteriyorlar. Amiraller de Montrö duyurusunu yapınca Amirallere karşı kumpas kuruldu ve bu kumpas hala devam ediyor. Çünkü Amirallerin duyurusu büyük bir ses getirdi ve halkta da karşılık buldu.”
“KANAL İSTANBUL TÜRKİYE’YE İHANET PROJESİDİR”
Kanal İstanbul Projesi’nin Türkiye’ye ihanet projesi olduğunu söyleyen Ertürk, projenin Türkiye’nin güvenliğini ve egemenliğini ihlal ettiğinin bir kez daha altını çizdi:
“Bu proje Türkiye’ye ihanet projesidir. Türkiye’nin bu projeyle hiçbir kazancı olmayacak, bu projeyle sadece iktidar kazanacak. Halka bu projeyi ‘Daha iyi bir Montrö yaparız’ şeklinde tanıtıyorlar. Daha iyi bir Montrö yapılmasına imkân ve ihtimal yok.”
“KANAL İSTANBUL PROJESİ’NİN TEMEL NEDENİ RANT”
Gerçek Gündem’e konuşan emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, projenin yapılma gerekçesinin nedeninin gemi trafiği değil rant olduğu söyleyerek, projenin Türk Boğazlarının bütünlüğünü de tehlikeye attığını ifade etti. Gürdeniz, “Bu kanalın yaratıldığı yerin Marmara fayına çok yakın olması ise Büyük İstanbul Depremi’ndeki zararın çok daha artmasına neden olacak” dedi.
Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz Kanal İstanbul Projesi’nin ortaya çıkış nedeninin temelinin ‘rant’ olduğunu belirterek, projenin inşaat sektörünün canlandırılarak İstanbul’un Batı’ya doğru büyümesine neden olacak bir proje olduğunu söyledi.
Projenin sadece deniz trafiğini düzenlemesi açısından değil ancak jeopolitik açıdan da büyük sorunlar içerdiğini belirten Gürdeniz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu kanal sadece deniz trafiği açısından değil jeopolitik açıdan da sorunlar yumağı olan bir proje. İstanbul’u 8 milyonluk bir ada olarak bölüyor. Bunun Trakya’nın savunması ve olağanüstü hallerde bu adada sıkışıp kalan 8 milyonun tahliyesi açısından çok ciddi sorunlar yaratacağını değerlendiriyorum.”
“SAMSUN-CEYHAN PETROL BORU HATTI AKTİVE EDİLMELİ”
Gürdeniz, Kanal İstanbul Projesi’nin yerine Samsun-Ceyhan petrol boru hattının aktive edilmesi gerektiğini vurguladı:
“Eğer sorun Boğazlardan senede geçen 100-150 milyon ton civarından ham petrol ise bu projeye harcanacak paradan çok daha az finansman ile Samsun-Ceyhan petrol boru hattı aktive edilir. Bu proje niçin unutturuldu, neden gündeme bir daha getirilmiyor? Bunu düşünmemiz lazım.
“Hükümet, Karadeniz’de gelişen ekonomilerin, artan nüfusun, Çin’in Bir Kuşak Bir Yol projesinin etkisiyle gelecekte özellikle de Türk Boğazlarından gemi geçişlerinin artacağını tahmin ediyor” diye konuşan Gürdeniz, Boğazlardan geçişlerin şehrin emniyetine ve güvenliğine zarar vermeden düzenlenebilecek bir boyutta olduğunu söyledi.
“KARADENİZ’E YÖNELİK TRAFİK UZUN BİR SÜRE BUGÜNKÜ SEVİYEDE VEYA ALTINDA OLACAK”
Gürdeniz, Ukrayna limanlarının devre dışı olması nedeniyle Karadeniz’e yönelik trafiğin uzun bir zaman boyunca bugünkü seviyede veya altında olacağını ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ukrayna savaşının yarattığı etkiyle Ukrayna limanlarının devre dışı olması ve limanların çok uzun yıllar boyunca işlevsiz kalacağı gerçeği de göz önüne alındığında, Karadeniz’e yönelik trafiğin uzun bir süre bugünkü seviyelerde devam edeceğini değerlendiriyorum.”
Kanal İstanbul Projesi yerine Samsun-Ceyhan boru hattının derhal aktive edilmesinin önemine bir kez daha dikkat çeken Gürdeniz, mevcut savaşın Samsun-Ceyhan boru hattının ne kadar önemli olduğunu ortaya çıkardığını söyledi:
“Bu proje yerine Samsun-Ceyhan boru hattı derhal aktive edilmelidir. Zaten mevcut savaş da bu projenin ne kadar önemli olduğunu ortaya çıkarmıştır. Son zamanlarda İstanbul Boğazında sigorta güvenceleri verilmediği için tankerler beklemeye alındı, hâlbuki böyle bir boru hattı olsaydı tankerler Boğaz’ı kullanmadan Samsun’a gidip yüklerini boşaltabilirdi.”
“BU PROJE BÜYÜK İSTANBUL DEPREMİ’NDEKİ ZARARI DAHA ÇOK ARTIRACAK”
Kanal İstanbul Projesi’nin çevresel, jeopolitik, sosyal ve ekonomik açıdan çok büyük sorunlar yaratacağını söyleyen Gürdeniz, bu sorunlardan en önemlisinin Trakya’nın savunmasına yönelik sorun olduğunu ifade etti:
“En büyük sorun Trakya’nın savunmasına yönelik sorundur. Diğer bir sorun ise bölgenin doğal yapısını ve çevre dengesini; sulama sistemlerinden tarım alanlarına kadar bozacak olmasıdır. Bu kanalın yaratıldığı yerin Marmara fayına çok yakın olması ise Büyük İstanbul Depremi’ndeki zararın çok daha artmasına neden olacak.”
“TÜRK BOĞAZLARININ BÜTÜNLÜĞÜ BOZULACAK”
Türk Boğazlarının bütünlüğünün Kanal İstanbul Projesi’yle bozulacağını söyleyen Gürdeniz, “Bu proje, Montrö Boğazlar Sözleşmesinin Türk Boğazlar bölgesinin hukuki bütünlüğünü bozmaktadır. Çünkü sözleşmede Türk Boğazları; Çanakkale Boğazı, Marmara Denizi ve İstanbul Boğazı olmak üzere bir bütün olarak tarif edilmiştir. Bu bütünlük Kanal İstanbul projesiyle bozulmaktadır, bu durum kötü niyetli devletler tarafından yeni bir durum olarak değerlendirilip Montrö’yü sorgulama sürecini başlatabilir” diye konuştu.
Kaynak: Gerçek Gündem