Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ‘dede’ alınıyor: Devletin maaşlı dedesi olmak istemiyoruz
Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde kurulan Cemevleri ve Alevi-Bektaşi Kültür Daire Başkanlığı’na bin 600 dede ile birlikte toplamda 8 bin kişi alınmasına karar verildi.
Cemevlerinin Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlanması ile ilgili yasanın ardından köy muhtarları ve çeşitli ocak dedeleri aranarak Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’na bağlanmak kaydı ile maaş bağlamak ve kadro vermek için dede isimleri istendi.
Cumhuriyet'te yer alan habere göre, birçok Alevi dedesi “Biz devletin maaşlı dedesi olmak istemiyoruz, dedelik rıza ile olur” diye uygulamaya karşı çıktı. Ankara, Çubuk, Çankırı çevresinden 60 köyü temsilen Çağdaş Demokratik Ehlibeyt Eğitim ve Kültür Derneği’nde bir araya gelen dedeler maaş ve kadro taleplerinin olmadığını belirtti.
“BİZLERİ YOK SAYAN BU ZİHNİYET KABUL EDİLEMEZ”
Toplantı sonunda yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi:
“Biz bu güne kadar maaşla dedelik yapmadık, bundan sonrada yapmayacağız. Maaş diye bir talebimiz olmadı, olmayacak ve inancımız gereği dedeler maaş alamaz, alırsa zaten dede olamaz. İlim parayla satın alınamaz. Herkes ilim sahibi olamaz, herkes o ilmin kıymetini bilemez. O ilim soydan, asaletten gelir. Bunun da parasal olarak değer biçilemez. Devletin vereceği maaşta fakirin, fukaranın hakkı vardır. Devletin parası kamunun parasıdır. Vergi inanç adına değil, kamunun ihtiyacı adına tahsil edilir. İnanç kamusal değil, bireyseldir. Devletin inanç adına bütçe ayırması, dağıtması yanlıştır. Devletten dede de, maaşta istemiyoruz. Bizim dedemiz de, Cemevimiz de var. Bizim talebimiz devletin Cemevlerimizi yasal olarak tanımasıdır. Biz Dedeler Kültür bakanlığına bağlı kurulan bu başkanlığı kabul etmiyoruz ki vereceği maaşı kabul edelim. Bizleri yok sayan bu zihniyet asla kabul edilemez. Bu uygulama yanlıştır, dine inanca maneviyata büyük zararlar vermiştir. Behemahal bu yanlıştan dönülmelidir. Biz inancımız adına tüyü bitmedik yetimin hakkını alıp çoluk çocuğumuza götürmeyeceğiz. Para değil, özgürlük, eşitlik, laiklik, adalet ve gasp ettiğiniz ibadethane hukukunu iade etmenizi istiyor, bekliyoruz.”