Kürt sorununda kartlar yeniden mi dağıtılacak? 'Türkiye artık Batı'yla değil Mısır ve Suudi Arabistan'la konuşmak zorunda kalacak'

Türkiye'de geride kalan seçimlerin ardından tartışmalar sürerken, Diyarbakır'da yapılan toplantıda da seçimlerde Kürt sorunu ve Kürtlerin durumu ele alındı. Toplantıda, Türkiye'nin Kürt sorununu artık Batı ile değil, Mısır ve Suudi Arabistan gibi ülkelerle konuşacağı savunuldu.

Kürt sorununda kartlar yeniden mi dağıtılacak? 'Türkiye artık Batı'yla değil Mısır ve Suudi Arabistan'la konuşmak zorunda kalacak'

Türkiye’nin önümüzdeki 5 yılını etkileyecek olan 14 ve 28 Mayıs seçimleri geride kalırken, seçimlere ilişkin tartışmalar da sürüyor. Seçimlere ilişkin Kürt sorunu ve Kürtlerin durumu da Diyarbakır’da yapılan bir toplantıda ele alındı.

VOA Türkçe'den Mahmut Bozarslan'ın haberine göre, toplantıda, seçim öncesi ve sonrasına yansıyan milliyetçi dalganın arka planındaki ‘hınç’ duygusuna vurgu yapılırken, toplantıda en dikkat çeken tespitlerden biri de Türkiye’nin bundan sonra Kürt sorununu Batı’yla değil Arap dünyasıyla konuşacağı iddiası oldu.

Doç. Dr. Arzu Yılmaz konuya ilişkin, “Bundan sonra Türkiye, Kürt Meselesini Mısır’la Suudi Arabistan’la konuşacak. Mesela Sisi gelecek, ben eminim konuşacakları konuların başında Kürt sorunu gelecek” dedi.

‘KÜRTLER NE YAPMALI?’

Diyarbakır’da bulunan Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi (DİTAM) tarafından düzenlenen 'Kürtler ne yapmalı?' konulu toplantıya, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, akademisyenler, hukukçuların yanında birçok gazeteci de katıldı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan DİTAM Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Azizoğlu, Kürt siyasetinin Türkiye toplumu ile neredeyse bağının kesildiğine vurgu yaptı. Azizoğlu, “Bu ötekileştirme üzerinden seçim kazanmanın bir yöntem olarak kullanılması, Türkiye’de milliyetçilik ve sağ, değişen sosyoloji ve uluslararası ilişkilerin, Kürt sorununa gelecekteki etkileri gibi iç içe geçmiş başlıklar gündeme geldi. Bunlardan hareketle, bugünkü toplantının başlığını ‘Kürtler ne yapmalı’ diye belirlerken, sadece seçim sonuçlarının konuşulduğu güncel bir tartışma değil, 100 yıllık cumhuriyet döneminin ardından Kürt meselesinin bugünkü mevcut durumunun gelecekte neye dönüşeceğini de konuşmak gerekir diye düşündük" diye konuştu.

'KÜRTLERİN SİYASETTE BELİRLEYİCİ OLMASINA MUAZZAM BİR REAKSİYON VAR'

Toplantıda konuşan isimlerden olan Araştırmacı-yazar Tanıl Bora da seçimlerde kilit rolün Kürtlerde olmasına rağmen milliyetçilerle masaya oturulduğuna dikkat çekerek, “Türk milliyetçiliğinin müzakere edilmesi gereken, razı edilmesi gereken özne olarak ortaya çıkmasından büyük bir zafer duygusu hissettiler. Bu, bence çok şey anlatıyor. Siyasi, stratejik değerlendirmeden öte bir tür hınç var bunun arkasında. Kürtlerin siyaset sahnesinde belirleyici olmasına karşı muazzam bir reaksiyon var. Özellikle 2015 yılının gerçekten burada bir dönüm noktası olduğunu düşünüyorum. HDP'nin kilit siyasi parti olarak belirmesi, daha sonra İstanbul seçimleri meselesiyle de bunun tekrar edilmesinin biriktirdiği bir hınç var" ifadelerini kullandı.

‘KÜRTLER AÇISINDAN ‘UMUT’ VE ‘GÜVEN’ KAYBI YAŞANDI

Toplantıda ‘2015’ten 2023’e, 8 Yılın ardından Kürt Siyasetinde Mevcut Durum ve Nedenleri; Yeni Dönem Politikaları ve Beklentiler' başlıklı bir konuşma yapan Akademisyen Cuma Çiçek ise, Kürtler açısından umut ve güvenin azaldığını ifade etti.

Çiçek, “90'lı yıllardaki 40 günlük gözaltı süreçlerine rağmen insanlar mobilize oluyorlardı çünkü umutları ve güvenleri vardı. Kent çatışmalarından sonra Kürt sokağı umudunu kaybetti. Bu ağır kayıpların yasını tutamama ve bu sürecin barış sürecinden sonra gelişmesi, umut kaybına ve sahadaki aktörlere karşı güven kaybına yol açtı" dedi.

Umut ve güvenin yeniden kazanılması için HDP’nin yeniden merkez adres olması gerektiğini ifade eden Çiçek, HDP’nin Kürt meselesinin çözümüne dair daha somut ve spesifik çözümünün olması gerektiğini belirtti.

Fotoğraf: Mahmut Bozarslan

Fotoğraf: Mahmut Bozarslan

‘TÜRKİYE KÜRT SORUNUNU MISIR VE SUUDİ ARABİSTAN’LA KONUŞMAK ZORUNDA KALACAK’

Toplantıda "Uluslararası Gelişmelerin Kürt Sorununa Etkisi; Kürtler ve Diplomasi" başlıklı bir sunum yapan Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Kürdistan Hewler Üniversitesi'nden Öğretim Üyesi Doç. Dr. Arzu Yılmaz, Kürt sorununun konuşulacağı adreslerin değiştiğini savundu.

Ortadoğu'da güvenlik mimarisi ve aktörlerin değiştiğini söyleyen Yılmaz, Körfez ülkelerinin artık oyun kurucu olduklarını ve Türkiye’nin bundan sonra Kürt meselesini Arap ülkeleriyle konuşmak zorunda kalacağını belirtti.

Yılmaz, toplantıda şunları söyledi:

“Bundan sonra Kürt meselesini konuşurken Amerika ne diyor, Fransa ne diyor, Brüksel ne demiş demeyeceğiz. Bundan sonra Türkiye, Kürt Meselesini Mısır’la Suudi Arabistan’la konuşacak. Mesela Sisi gelecek, ben eminim konuşacakları konuların başında Kürt sorunu gelecek. Bundan sonra Kürt meselesini Batı’yla değil Mısır’la Suudi Arabistan’la konuşmak zorunda kalacak.”

Yılmaz Kürtler için yakın gelecekteki en büyük tehlikenin kardeş kavgası olduğunun da altını çizdi.

Etiketler
Kürt Kürt sorunu Mısır Suudi Arabistan Seçim 2023