Lokumcu Davası’nda tanıklar dinlenecek: Hopa’da o gün ‘5 kilometre uzaklıkta işçiler gaz nedeniyle iş bıraktı’
Lokumcu davasının 9. duruşması yarın Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek. Lokumcu ailesinin avukatı Meriç Eyüpoğlu, “Basın açıklamasının yapıldığı yere 5 kilometre uzaklıkta olan Sundura’da gaz nedeniyle işçiler iş bıraktı. Polisin kullandığı gazın ölümcül etkisi bu davada kanıtlandı” dedi.
Emekli öğretmen Metin Lokumcu, 31 Mayıs 2011 tarihinde polis müdahalesi sırasında maruz kaldığı yoğun gaz nedeniyle fenalaşmış, kaldırıldığı ambulansa dahi gaz atılması sonucunda aynı gün Hopa Devlet Hastanesi’nde hayatını kaybetmişti.
Lokumcu’nun ölümüne ilişkin soruşturma dokuz yıl sonra tamamlandı. Lokumcu davasının 9. duruşması yarın Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek.
AİLEYE SİLAH ÇEKİLMESİ DAHİL OLMAK ÜZERE DOĞRUDAN TANIK VAR
Duruşma öncesi konuştuğumuz Avukat Meriç Eyüpoğlu, yarın dinlenecek tanıklardan birinin basın açıklamasının yapıldığı, yoğun gaz kullanılan Hopa’daki Cumhuriyet Meydanı’na 5 kilometre uzaklıktaki yerde çalışan biri olduğunu şu sözlerle anlattı:
“Sundura, basın açıklamasının yapıldığı ‘Hopa çarşı’ diye adlandırılan Cumhuriyet Meydanı’na 4-5 kilometre uzaklıkta bir yer. Tanık, Sundura’da taşeron olarak görev yaptığı inşaatta, işçilerin o gün iş bıraktığını, gaz nedeniyle çalışmaya devam edemediklerini anlatacak.”
Eyüpoğlu, ayrıca yoğun gaz nedeniyle okuldaki çocukları ailelere teslim etmek üzere velileri aradığını anlatacak bir öğretmenin de tanık olacağını belirterek şöyle konuştu:
“Tanıkların bir bölümü basın açıklamasına gelmeyen, hatta oradan çok uzakta olan kişiler. O sırada okulda olan, yoğun gaz nedeniyle velileri arayıp, çocukları ailelerine teslim etmeye çalışan bir öğretmen tanık var. Başbakanlık korumalarının gelişigüzel ateş açması sonucu, olay yerine bir kilometre uzaklıktaki başka bir okulun camlarının kırılması nedeniyle ilkokulda yaşanılan paniği anlatacak başka bir öğretmen tanık daha var. Metin Hoca’nın hastaneye getirilmesinden sonra Hopalılara, Lokumcu’nun ailesine silah çekilmesi dahil olmak üzere yaşanan ihlalleri doğrudan yaşamış bir tanık daha var.”
Mahkeme, söz konusu tanıklar dışında, yarınki duruşmada 31 Mayıs 2011 tarihinde polisler tarafından tutulan olay tutanağında imzası olan polisleri de tanık olarak dinlemek üzere çağırdı.
ŞEBNEM KORUR FİNCANCI UZMAN KİŞİ OLARAK DİNLENECEK
Avukat Eyüpoğlı, “O kadar yoğun ve o kadar uzun süren bir şiddet uygulanıyor ki bütün Hopa aslında olay yerine dönüşüyor” diyerek esnaftan, kafelerde oturanlara, işine gitmeye çalışanlardan, okuldaki öğrencilere, öğretmenlere kadar Hopa’nın aslında o güne tanıklık ettiğini ifade ediyor ve fakat “Ancak” diyerek ekliyor:
“Düşünün, aradan 11 yıl geçmiş, soruşturma aşamasında bu tanıklar dinlenmemiş. Böyle bir dosyadan bahsediyoruz. Israrla bu nedenle mahkemeden keşif yapmasını istiyoruz. Bu talebin kabul edilmemesi durumunda davanın daha fazla sürüncemede kalmaması için tanıkların dinlenmesini isteyeceğiz.”
ÖLÜMÜN GAZ NEDENİ OLDUĞU İLK KEZ RAPORLANDI
Ayrıca yarın görülecek Lokumcu davasında, Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı da uzman kişi olarak dinlenecek.
Eyüpoğlu, Türkiye’de gaz kullanımının bu dava dosyası ile ilk kez insan hayatına ölümcül etkisinin tıbbi belgelerle kanıtlandığını şu sözlerle anlattı:
“Yarınki duruşmada Şebnem Korur Fincancı da gaz kullanımının etkileri üzerine uzman görüşü verecek. 2011’de Metin Lokumcu’nun ölümünün hemen ardından Türk Tabipleri Birliği’ne başvurup, bilirkişi değerlendirmesi talep etmiştik. 1 Mayıs 2007’de kullanılan biber gazı nedeniyle bir kişinin hayatını kaybettiğini biliyorduk. Buna rağmen toplumsal olaylarda kullanılan gazların ölüme yol açacağına ilişkin net bir bilgi yoktu. Bu yönde tıbbi bir rapor ya da mahkeme kararı da yoktu. 19 Aralık operasyonunda F tipine geçiş sürecinde de gaz kullanılmıştı ama bu kadar yaygın, hemen her basın açıklamasında kullanılan zamanlar değildi. Bu konuda bilimsel çalışmalar olduğu biliniyordu ama çalınabilecek çok kapı yoktu. Nitekim Adli Tıp Kurumu’nun ilk aşamada Trabzon Adli Tabipliği’nin raporlarında da kimyasal gazla ilgili hiçbir tartışma yoktu. Çünkü Adli Tıp Kurumu’nun olağan otopsisinde bu etki aranmıyordu. Kanda uyuşturucu, alkol gibi standart olan tetkikler yapılıyordu. Bu nedenle TTB’ye başvurup, bilimsel olarak değerlendirmesini talep etmiştim. Onlar da bilimsel heyet oluşturdular. 2012 yılının Şubat ayında bir rapor oluşturdular. O raporda ilk kez gaz nedeni ile Metin Lokumcu’nun ölümünün gerçekleştiğini tıbbi belgelerle açıkladılar.
Bu rapor sonrasında soruşturma savcısı, dosyayı Adli Tıp Genel Kurulu’na gönderdi. Adli Tıp Genel Kurulu da 2012 yılının Mayıs ayında Türkiye’de ilk kez ‘eğer kişi gaza maruz kalmışsa, bu soruşturmayla aydınlatılacaktır ama ölümünde efor, stres ve gaz etkendir’ gibi benim ‘mahcup’ diye ifade ettiğim bir rapor oluşturdu. Bu davanın açılması bu rapora rağmen çok uzun yıllar aldı. Sonuç olarak Şebnem Korur Fincancı, söz konusu raporun imzacılarından, Adli Tıp profesörü olarak yarın uzman bilirkişi sıfatı ile mahkemede olacak.”
NE OLMUŞTU?
Dönemin Başbakanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 12 Haziran 2011 seçimi kampanyası için Artvin’in Hopa ilçesinde 31 Mayıs 2011 günü miting yapacağını öğrenen Hopalılar, hidroelektrik santrallerinin bölgenin doğası üzerinde yarattığı tahribata ilgili itirazlarını duyurmak üzere basın açıklaması yapmak istediler.
Henüz Erdoğan Hopa’ya gelmemişken basın açıklaması için toplanan Hopalılara, kolluk kuvvetlerinin sert müdahalesi başladı. Hatta öyle ki takviye güç olarak Artvin, Erzurum, Erzincan, Bayburt, Rize, Ardahan ve Kars’tan çevik kuvvet polisleri getirildi. Hopa’ya giriş çıkış yasaklandı, ilçe abluka altında alındı. Gün boyu süren müdahalede kullanılan kimyasal gaz nedeniyle Hopa İlçesinde gaz stoklarının tükendiği açıklandı.
Protesto hakkını, yaşadıkları coğrafyayı koruma refleksini kullananlar arasında emekli öğretmen Metin Lokumcu da vardı. Lokumcu, kolluğun müdahalesi sırasında maruz kaldığı yoğun gaz nedeniyle fenalaştı. Kaldırıldığı ambulansa dahi gaz atıldı. Lokumcu, aynı gün Hopa Devlet Hastanesi’nde hayatını kaybetti.