Mahkemeden adalet çıkmadı; Barış Pehlivan'ın özgürlük duruşması ertelendi: Bunun adı hukuk değil!
3 aydır Maltepe Açık Cezaevi’nde tutulan ve denetimli serbestlik hakkından da yararlandırılmayan Gazeteci Barış Pehlivan'ın yargılanmasına başlandı. Gecikmeli başlayan mahkeme davayı 16 Kasım'a erteledi.
Gazeteci Barış Pehlivan'ın denetimli serbestlik hakkı kullandırılmayarak 3 aydır Maltepe Açık Cezaevi’nde tutulduğu davanın duruşması bugün görülmeye başlandı.
Duruşma öncesi çok sayıda gazeteci ve yurttaş "Pehlivan'ın "özgürlük davası"na destek vererek Çağlayan Adliyesi'ne geldi.
Pehlivan açık cezaevinden aldığı yasal izinle bugünkü duruşmasına katıldı. Saat 13.30'da başlaması gereken duruşma 16.54'te başladı.
Kimlik tespitinin ardından gazeteci Pehlivan savunmasını yaptı. Pehlivan savunmasında herhangi bir suç teşkil etmeyen bu dava yüzünden özgürlüğünden mahrum bırakıldığını söyledi. Pehlivan, "Maalesef bu kötülüğü ilk kez deneyimlemedim. Bu topraklarda çocuk tecavüzcülerine bile tanınan özgürlük hakkının, hukuk güvenliğinin ve demeye de dilim varmıyor ama “adaletin” bana gelince kafasını kuma gömmesini daha önce çok kez yaşadım. Acı ama 20 yıllık gazetecilik hayatımda, bu iktidar bana beşinci kez cezaevi yüzü görmemi sağladı" dedi.
Pehlivan'dan sonra söz alan avukatlardan Enes Ermaner "İddianamede köşe yazısındaki hangi ifadenin hakaret olduğu yazmıyor. Niyet okumak zorunda kalıyoruz" dedi. Ermaner, müvekkili Barış Pehlivan için beraat talebine bulundu
ŞİKAYETİNİ GERİ ÇEKMEDİ
Pehlivan hakkında şikayette bulunan Ömer Faruk Aydıner'in avukatı şikayeti geri çekmediklerini açıkladı. Aydıner'in avukatı "Şikayetimiz devam ediyor. Sanığın cezalandırılmasını talep ediyoruz" dedi.
SAVCILIK CEZA TALEP ETTİ
Savcılık mütalaasını açıkladı. Mütalaanda gazeteci Barış Pehlivan'ın cezasını istedi.
Mütalanın açıklanmasının ardından Barış Pehlivan, "Bu davadan ceza çıkarsa siz açıklayın biz hangi konuları yazalım. Size sormamız gerekir!" dedi.
MÜTAALAYA KARŞI SAVUNMA
Avukat Hüseyin Ersöz mütalaaya karşı savunmaya başladı. Ersöz, "Sabah verdiğimiz dilekçeyi tekrar ediyoruz. Söz konusu yazı basın özgürlüğü kapsamındadır" ifadelerini kullandı. Hüseyin Ersöz ayrıca yazıya konu olan belgeleri de göstererek "Savcı mütaalasını değiştirmelidir" dedi. Ersöz, Pehlivan'ın beraat talep etti.
MAHKEME DAVAYI ERTELEDİ
Mahkeme, davayı 16 Kasım 2023 erteledi. Davanın ertelelenmesi nedeniyle Pehlivan tahliye edilmeyecek.
PEHLİVAN'DAN TEPKİ
Mahkemenin kararına tepki gösteren Pehlivan, "UYAP'ta olan dosyaları okumadığı için beni yarın hapse gönderiyor. Bomboş bir dava, 1,5 dakika okunacak, incelemeye cesareti olmadığı yazı için ben hapse gönderiliyorum. Bunun adı hukuk değildir. Bunun adı adalet değildir" dedi.
SAVUNMANIN TAM METNİBarış Pehlivan'ın savunmasının tam metni şöyle: Sayın Hâkim… Zira… Bir değil, beş değil, on değil… Sanık olmama gerekçe gösterilen köşe yazımı sayısızca kez okudum. Ancak ben nasıl suç işlemişim, inanın bulamadım. BİR YARGISAL SÜRECİ YAZMAK SUÇ MUDUR? Ama madem ki, buradayım… Savcılığın yapmadığını biz yapalım, şu şikâyete konu olan yazımı inceleyelim… Yaşanmış ki, Ömer Faruk Aydıner kendisine isnat edilen suçlamalara karşı şikayetçi iş kadını hakkında dava açmış… İŞ KADINI İLE UYUŞTURUCU BARONUNA ARABULUCULUK YAPMAK KAMU GÖREVİ MİDİR? “Bu köşe yazısında iftira yok” demiş. Zira benim Ömer Faruk Aydıner hakkında soruşturma başlatmaya yönelik özel bir kastım olmadığını görmüş. Yetmemiş, “bu köşe yazımda suç uydurmadığıma” da karar vermiş. Bu sorunun yanıtı bu davayı ilgilendirmiyor. Ama bu iddianamenin ve bu davanın neyi tartışmaya açtığının farkında mısınız? 20 yıldır gazetecilik yapıyorum. Yazdığım 5 kitapta ve yüzlerce haberde yargıdaki sorunları Türkiye’ye anlattım. ASLINDA NEDEN HAPİSTEYİM? Maalesef bu kötülüğü ilk kez deneyimlemedim. Bu topraklarda çocuk tecavüzcülerine bile tanınan özgürlük hakkının, hukuk güvenliğinin ve demeye de dilim varmıyor ama “adaletin” bana gelince kafasını kuma gömmesini daha önce çok kez yaşadım. Acı ama 20 yıllık gazetecilik hayatımda, bu iktidar bana beşinci kez cezaevi yüzü görmemi sağladı. Dışarıda yazdıklarımın bedelini içeri atarak ödetenler, sadece bedenimi hapsediyorlar. Zira, nerede olursam olayım yazdım, yazıyorum ve yazacağım. Parmağımdaki nasırla birlikte harflerim de büyüyor. Hafızam var, öfkem var, kalemim var… Unutmayacağım, unutturmayacağım. Bu benim 100. yılındaki Cumhuriyetime borcumdur, ödeyeceğim.
|