MEB'den 'Ramazan' Skandalı... Çocuklara Takke Giydirip Kuran Okuttular!

Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) bağlı müdürlüklerin Ramazan ayı kapsamında başlattığı uygulamalar laik eğitime gölge düşürdüğü yönünde eleştirilerle karşılaştı. Henüz ramazan ayının ilk gününden çocukları oruç tutmaya teşvik etmek için iftar programları düzenlenmeye başlandı. Bakanlığa bağlı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’nün ise küçük çocuklara tesettür ve takke giydirerek ‘Ramazan Heyecanım’ adı altında programlar hazırladı.

9-13 YAŞ ARASI ÇOCUKLARA KURAN OKUTTULAR

Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü ‘Ramazan Heyecanım’ adı altında küçük çocuklara sarık, takke ve tesettür giydirerek programlar hazırladı. Çocuklara Kuran okutulan ve dini bilgi yarışmalarını da kapsayan program “Ramazan ayı boyunca özellikle çocuklar için eğitici ve eğlenceli bölümler sunacaktır” ifadeleriyle tanıtıldı.

Program kapsamında Kuran ezberletilmiş 9-13 yaş arasındaki çocukların okuduğu dualara da yer verilecek. Çocuklarla Kuran-ı Kerim'de yer alan yiyecek ve hayvanların sulu boya resimlerinin yapılması gibi etkinlikler de sunulacak. Ayrıca çocukların ‘Ramazan'a dair her türlü sorularının cevaplandığı içeriklerin’ yer alacağı belirtilirken, çocuklar için ‘Esma-ül Hüsna’ ansiklopedisi de tanıtılacak.

ÇOCUKLAR TESETTÜRLÜ VE TAKKELİ

Ramazan ayı boyunca YouTube’dan yayınlanacak programın ilk iki bölümünde küçük çocuklara takkeli şekilde Kuran okutulduğu görüldü. Ayrıca çocuklar için yapılan çizim, sulu boya gibi etkinliklerde henüz okul çağında dahi gelmemiş çocuk resimlerinin tesettürlü şekilde hazırlanması dikkat çekti. Ayrıca Tayland gibi ülkelerden çocukların da konuşturulduğu programlarda, binlerce feraceli kadının namaz kılma görüntüleri gösterildi.

FEN, ANADOLU, MESLEK LİSELERİNE İFTAR PROGRAMI

Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü, ‘Okul İftarları’ başlıklı programıyla her gün ayrı bir okulda iftar düzenlemeye başladı. Bursa’nın farklı ilçelerinde 60’a yakın okulda ‘okul aile iftarları’ kapsamında yemekler düzenlenecek. Aralarında fen lisesi, Anadolu lisesi, meslek lisesi, imam hatip ortaokulu gibi pek çok okulun bulunduğu etkinlikler kapsamında Bursa İl Müftülüğü, Uludağ Üniversitesi, Bursa Teknik Üniversitesi, Mudanya Üniversitesi katkılarıyla düzenleniyor.

Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından paylaşılan programda “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli çerçevesinde benimsenen "Erdem-Değer-Eylem" anlayışı doğrultusunda, iftar programında akademisyenlerimiz öğrencilerimizle buluşacaktır” dendi.

'PEDOGOJİK BİR CİNAYET İŞLENİYOR'

Söz konusu uygulamalar üzerine Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) Başkanı Kadem Özbay Gerçek Gündem’e değerlendirmelerde bulundu. Milli Eğitim Bakanlığı’nın bir tarikat gibi hareket ettiğini belirten Özbay, bu durumun çocukların gelişimine de zarar vereceğini belirtti. Din eğitiminin belli yöntemlerle yapılması gerektiğini vurgulayan Özbay şöyle konuştu:

"Pedogojik bir cinayet işleniyor. Pedogoji çocuğun yaş gelişimi, duygu gelişimine göre yaklaşım yöntemleri gerektirir. Dini bir eğitim verildiğinde bile o çocuğun yaşı gözetilmelidir. Kaldı ki bu din eğitimi de değil. Bu tek tipçi, herkesin kendisi gibi olmaya zorlayan bir yaklaşım. Çocuklar kendilerini baskı ortamında hissedecekler. Dini meshebi farklı olan bir yana aynı mezhepten olsa da dahi dinini bu şekilde yaşamayan milyonlar var."

'MEB İÇERİSİNDE ÖZERK BİR YAPI OLUŞTU'

Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’nün söz konusu uygulamalarının Milli Eğitim Bakanlığı’nın bünyesinde yapılamayacağını belirten Özbay “Din Öğretimi Genel Müdürlüğü, Milli Eğitim Bakanlığı içerisinde adeta özerk bir yapıya dönüştü. Vatikan gibi neredeyse. Diyanet İşleri Başkanlığı paralel bir Milli Eğitim Bakanlığı’na dönüştü. Okullar medreselere dönüştürüldü. Bir müfredat değişikliğiyle tüm okullar medrese tipi bir eğitim modeli ve medrese tipi bir hoca getirilmek isteniyor” ifadelerini kullandı.

'3 ÇOCUKTAN BİRİ ZATEN YETERLİ BESLENEMİYOR'

Ekonomik krizin çocuklar için ciddi tehdit olduğunu vurgulayan Özbay beslenme sorununa da dikkat çekti. Çocukların okula aç geldiğini ya da gün içerisinde yeterli beslenemediğini hatırlatan Özbay şu değerlendirmede bulundu: “Çocuklar açısından durum çok vahim. Her 3 çocuktan 1’i zaten düzgün beslenemiyor, okula aç geliyor. Önce Milli Eğitim Bakanlığı olarak okulların fiziki ortamını, temizliğini sağlasın. Çocuklara okullarda söz verdiğiniz ama seçimden sonra yine vazgeçtiğiniz 1 öğün sağlıklı yemek hakkı verilsin.”

'ÇOCUKLARI MEB’DEN KORUMAYA ÇALIŞIYORUZ'

Özbay son olarak şunları söyledi: “Böyle bir eğitim modelini isteyen kişi yıllar önce söylediği gibi dininin kininin takipçisi bir nesil diyerek Cumhuriyet’in yurttaş yetiştirme, özgür iradeli insan yetiştirme, din ve vicdan hürriyetine bağlı saygılı nesiller yetiştirmenin tam tersine kendi tarif ettikleri bir nesil yetiştirmeye çalışıyorlar. Ne yazık ki en güvenli olması gereken yer olan okullarımızda artık biz Milli Eğitim Bakanlığı’ndan ve siyasi iktidarın yaptıklarından çocuklarımızı korumak zorunda kalıyoruz.”

'ÇOCUKLAR AYRIŞTIRILIYOR'

CHP Milli Eğitim Bakanlığı'ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş Ramazan ayının başlamasıyla birlikte ülkenin çeşitli yerlerindeki okullarımızda oruç tutan - tutmayan öğrencileri fişlemeye yönelik uygulamaların gündeme geldiğini belirtti. Özçağda "Milli Eğitim Bakanlığı'nın her ne kadar okullara resmi yazı göndermese de il ve ilçe müdürleri WhatsApp mesajları ile okul müdürlerinden, oruç tutan öğrencilerin listelerini istedi. Oruç tutan öğrencilerin çeşitli şekillerde ödüllendirilmesi belirtildi. Bu uygulamalar, çocuklarımızın oruç tutan - tutmayan olarak ayrıştırılması demektir" ifadelerini kullandı.

Milli Eğitim Bakanlığı'na sorumluluklarını hatırlatan Özçağdaş "Laik bir ülkede, laik bir eğitim sisteminde çocuklarımızın herhangi bir dini vecibeyi gerçekleştirmeleri ya da gerçekleştirmemeleri yönünde zorlanmaları, baskı altına alınmaları kanunlarımıza ve Anayasamıza aykırıdır.

Milli Eğitim Bakanlığı anayasa ve yasalar çerçevesinde kendisine verilen ve gerçekleştirmeyi bir türlü başaramadığı ödevlere odaklanmalı; öğretmen, idareci, öğrenci ve velilerin sorunlarını çözecek adımlar atmalıdır" dedi.

'ÇOCUKLARIN AÇLIĞIYLA İLGİLENİLMELİ'

Öğrenciler ve veliler için ekonomik krizin önemli sorun olduğunu söyleyen Özçağdaş sözlerini şöyle sonlandırdı: "Sayın Bakan kimin oruç tutup tutmadığı ile değil, hangi öğrencinin okula aç gelip gelmediği ile ilgilenmelidir. Meclise vermiş olduğumuz ve bütçeye yıllık 190 milyar TL ek gerektiren her çocuğumuza bir öğün sağlıklı yemek verilmesi yönündeki kanun teklifimizin kabulü ile başlamak yararlı olacaktır. 2025 yılında yandaşlarından 701 milyar vergi almaktan vazgeçenlerin 190 milyarı çocuklarımıza harcamaktan imtina etmeleri kabul edilemez."

MEB Duyurdu Her Şey Sil Baştan! Veliler, Çocuklarını Sınıfta BırakabilecekGüncel

Özel Okullarda Ücretsiz Eğitim Fırsatı: Şartlar AçıklandıGözden Kaçmasın

Kaynak: Haber Merkezi