Meclis'e sunuldu, bir dönemin sonu geldi: Kalem kalem cezası belli oldu!
“Konutların Turizm Amaçlı Kiralanmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” TBMM’ye sunuldu. Teklifin yasalaşması durumunda birçok yeni düzenleme hayata geçirilecek.
Kısa süreli konut kiralamalarında büyük artış yaşanıyor. 2012'de toplam konaklama pazarının yaklaşık yüzde 7'sini karşılayan günübirlik kiralık talebi, 2019'da yaklaşık yüzde 11'e, 2022'de yüzde 14’e yükseldi. Bu oranın 2027'de yüzde 15,5'e çıkacağı tahmin ediliyor. 2023 Mart ayı itibarıyla günlük kiralık ev pazarında ABD 1 milyon 419 bin 52 evle birinci sırada yer alıyor. 110 bin 857 günlük kiralık ev ile Türkiye, pazarda 14'üncü sırada…
TRT Haber’den Pınar Bağçeci’nin haberine göre, günübirlik ya da diğer bir ifade ile ‘turizm amaçlı konut’ kiralama uzun zamandır tartışılıyor. Bu kiralama yönteminin ortaya çıkardığı pek çok sorun var.
Vergi ödemeden kayıt dışı sürdürülmesi, terör eylemleri ya da dolandırıcılık faaliyetlerine alet olması veya toplum huzurunu bozacak olaylarda kullanılması bunlardan sadece bazıları… Bu kanun teklifi yasalaşırsa konutların turizm açısından kiralanması ile ilgili birçok yeni düzenleme devreye girecek.
YASAYI DELENLERE CEZA YAĞACAK
Düzenlemenin içeriği şöyle:
Bir konutun turizm amaçlı kiraya verilmesi için tüm kat maliklerinin onayı gerekecek
Konutlar turizm amaçlı 100 güne kadar kiralanabilecek
Bunun için Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan ruhsat alınması zorunlu olacak
Sağlık ve hijyen kurallarına uyulmadığının tespiti durumunda izin belgesi iptal edilebilecek
Düzenlemeye uymayana ise ceza yolda. Buna göre; Ruhsatı olmadan konutunu kiraya verenlere 100 bin TL ceza verilecekRuhsat alabilmek için tanınacak 15 gün sonunda faaliyete devam edenlere bu kez 500 bin TL ceza kesilecek. İzin belgesi bulunmaksızın kiralamaya devam edenler 1 milyon TL ceza ile karşı karşıya kalacak. Kiracı olduğu konuyu başkalarına kiralayana her sözleşme için 100 bin TL ceza verilecek. Bakanlıkça düzenlenen plaket, konutun girişine asılmazsa 100 bin TL ceza uygulanacak.
Peki bu düzenlemelerle ne amaçlanıyor? Uygulamadaki yansımaları ve katkıları ne olacak? Konunun uzmanları anlattı...
"KANUN TEKLİFİ GERÇEK BİR İHTİYAÇTAN DOĞDU"
Öncelikle turizm penceresinden bakalım. Anadolu Üniversitesi Turizm Fakültesi Turizm İşletmeciliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Rıdvan Kozak, kanun teklifinin gerçek bir ihtiyaçtan doğduğunun altını çiziyor. Dünyada konaklama alternatiflerinin çeşitlendiğini, Türkiye’nin de bundan geri kalmayacağını vurguluyor. Konutlarda yapılacak konaklamaların denetim altına alınmasının kayıt dışılıkla mücadele anlamında önemli olduğunu da belirtiyor.
“Yapılan her konaklama kayıt altına alınacak. Kayıt dışılığın önüne geçilecek. Çünkü denetimleri de yapılacak. Kimlerin bu işi yaptığı belgelenmiş olacak. Ayrıca bu yeni düzenleme ile sadece kendi vatandaşlarımız değil, yabancı ülke vatandaşlarının Türkiye'deki mülkiyetlerini kiraya vermeleri de denetim altına alınacak.”
Prof. Dr. Kozak, bir de işin asayiş kısmına değiniyor. Şu an belli sürelerde yapılan kiralamalarda yaşanan sorunları hatırlatıyor. Kiracıların yaşadığı mağduriyetlerden bahsederken kiraya verenlerin de zaman zaman benzer sıkıntılarla karşılaştığını anlatıyor.
"GÜVENLİK EN ÖNEMLİ FAKTÖR OLARAK ÖNE ÇIKIYOR"
Hacı Bayram Veli Üniversitesi Emlak ve Emlak Yönetimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ender Güler, konutların turistik amaçlı kiralamasının denetim altına alınmak istenmesindeki en önemli sebep olarak ise güvenlik faktörünü sayıyor. Ülkemizde gerçekleşen bazı kanlı eylemlerde teröristlerin izlerini örtmek için bu tür evlerde kaldıklarını hatırlatıyor ve kayıtsız barınmanın büyük bir güvenlik sorunu yarattığını vurguluyor.
“Terör faaliyetlerinde daha çok, kayıt tutulmadığından, bu tür günübirlik evler kullanılıyor. Mesela otele girişlerde biliyorsunuz kimlik veriliyor, kayıt alınıyor. Ama bu evlerde böyle bir şey yok. Bu düzenlemeler hayata geçtiğinde bu evler de denetim altında olacak. Kimin kiraladığının tespiti kolay olacak.”
Kimi zaman ilanda görülen evlerden farklı evlerle karşılaşılıyor, kimi zaman evler kiracılar tarafından teslim alındıkları gibi bırakılmıyor. Prof. Dr. Güler, denetim altına alındığında günübirlik ev kiralama işlemlerinde karşılıklı olarak kötü sürprizlerle karşılaşma oranının da düşeceğini söylüyor. Denetim faaliyeti yürütüldüğünde, cezai yaptırım uygulandığında, yükümlülükler verildiğinde kişilerin bu alanlarda daha sorumlu davranacağına değiniyor.