Polis Şefi Suç Duyurusunda Anlattı: 'Polis Tutanağı Sahte, Demirbaş'ı Olcay Kılavuz'un Evinde Yakaladık'

Polis şefi Kerem Gökay Öner, Sinan Ateş davasında tutuklu yargılanan Tolgahan Demirbaş'ı sokakta değil, MHP'li Olcay Kılavuz'un evinde yakaladıklarını söyleyerek savcılığa suç duyurusunda bulundu. Öner, Demirbaş'ın sokakta yakalandığına dair raporun sahte olduğunu söyledi.

Polis Şefi Suç Duyurusunda Anlattı: 'Polis Tutanağı Sahte, Demirbaş'ı Olcay Kılavuz'un Evinde Yakaladık'

Sinan Ateş soruşturmasında, Tolgahan Demirbaş’ı gözaltına alınmasında yer alan polis şefi Kerem Gökay Öner, savcılığa suç duyurusunda bulunarak, Demirbaş’ı sokakta değil MHP’li Olcay Kılavuz’un evinde yakaladıklarını söyledi.

DW’den Alican Uludağ’ın haberine göre, dönemin Ankara Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdür Yardımcısı Kerem Gökay Öner, Sinan Ateş cinayetinde adı geçen eski Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş'ın Bağlıca'da sokakta gözaltına alındığına ilişkin polis tutanağının sahte olduğu gerekçesiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.

Cinayetin soruşturmasında görevli polis şefi Kerem Öner, Tolgahan Demirbaş’ın Kılavuz’un evinde gözaltına alındığını vurgulayarak, gözaltı işleminde bulunan dört polisin ifadelerinin tanık olarak alınmasını ve sahte tutanak hazırlayan polislerin yargılanmasını talep etti.

'RAPOR GÖZALTI EKİBİNDE OLMAYAN POLİSLER TARAFINDAN HAZIRLANDI'

Sinan Ateş cinayetinin işlendiği dönemde Ankara Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdür Yardımcısı görevinde bulunan Kerem Gökay Öner, avukatı aracılığı ile Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına sunduğu suç duyurusu dilekçesinde, Demirbaş’ın gözaltına alınmasına ilişkin ‘sahte’ tutanağın, gözaltı ekibinde olmayan polisler tarafından hazırlandığını ileri sürdü.

30 Aralık 2022’de Ankara’da sokak ortasında işlenen Sinan Ateş cinayetinin ardından tetikçi Eray Özyağcı'yı Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Emre Yüksel ile İstanbul'a götürdüğü öne sürülen Tolga Demirbaş, 31 Aralık 2022’de Ankara’da gözaltına alındı.

Ancak o gün hazırlanan ve sahte olduğu iddia edilen yakalama tutanağında, Demirbaş'ın Bağlıca Mahallesi Selahattin Eyyübi Caddesi üzerinde bir araçta yakalandığı ifadelerine yer verildi. Dönemin Cinayet Büro Amiri Mustafa Ensar Aykal da mahkemedeki savunmasında, Demirbaş'ın bir evde değil sokakta gözaltına alındığını savunmuştu.

SUÇ DUYURUSUNDA DİKKAT ÇEKEN DETAYLAR

Uludağ, haberinin devamında ise, Öner’in suç duyurusuna ilişkin şu detaylara yer verdi:

Tolgahan Demirbaş'ın gözaltına alınması sürecinin bütün ayrıntılarıyla anlatıldığı suç duyurusu dilekçesinde, önce o dönem Asayiş Şube Müdür Yardımcısı Kerem Gökay Öner'in 31 Aralık gecesi Ankara'nın Mamak ilçesine bağlı Akdere ilçesinde dört kişinin öldüğü aile içi şiddet olayını takip ettiği anlatıldı. Dilekçede, bu sırada Asayiş Şube Müdürü Oben Özay'ın gece yarısına doğru cep telefonundan Öner'i arayarak nerede olduğunu sorduğu ifade edildi. Oben Özay'ın Öner'in telefonuna bir konum bilgisi göndereceklerini ve ivedi bir şekilde konuma intikal etmesini istediği kaydedilen dilekçede Öner'e gelen talimat ayrıntılarıyla şöyle aktarıldı:

"Oben Özay, Sinan Ateş cinayetini kastederek yakalamalı bir şahsın olduğunu, kişinin soruşturma aşamasındaki sıfatının henüz netleşmediğini, yakalama işlemini gerçekleştirerek şahsı Asayiş Şube Müdürlüğüne getirmesi yönünde sözle emir vermiştir. Müvekkil içinde bulunduğu süreci bırakmasının olası etkilerini anlatmasına rağmen, ne iş yapıyorsa bırakması ve ivedi olarak konuma intikal etmesi emrini yinelemiştir. Müvekkilimizin kullanmakta olduğu telefon numarasına halihazırda kayıtlı olmayan bir numaradan Whatsapp uygulaması üzerinden konum bilgisi iletilmiştir. Bulunduğu yere yaklaşık 40 dakika uzaklıkta bulunan adrese, süreçte şoförlük görevini ifade eden polis memuru Raşit Buğra Şener ile birlikte konuma doğru yola çıkmıştır."

TAKİP SÜRECİ NASIL İŞLEDİ?

Öner'in daha sonra Cinayet Büro Amiri Mustafa Ensar Aykal'ı da arayarak olayın detaylarının bildirilmesini istediği belirtildi. Ancak dilekçede buna karşılık Aykal'ın söz konusu konuma kendisinin de hareket halinde olduğunu, durumun hassas olduğunu ve olay yerine intikal etmesi akabinde gerekli tüm bilgileri aktaracağını ilettiği ifade edildi. Öner'in bunun üzerine durumun hassas ve havanın karanlık olması ve gideceği konumda ne ile karşılaşacağını tespit edememesi nedeniyle Gasp Büro Amirliği ekiplerinden takviye unsurların olay yerine intikal etmesi şeklinde sözlü emir verdiği kaydedildi. Dilekçede, olay yerine giden Öner'in bir sivil ekip otosu ile birlikte İstihbarat Şube'de görevli iki sivil memur ile karşılaştığı kaydedildi.

Bu polislerin "takip görevini ifa ettiklerini söylediği" aktarılan dilekçede Öner'in ısrarı sonucunda takip edilen kişinin araçla birlikte yol üzerindeki müstakil evlerden birisine girdiğinin görüldüğünü, ancak hangi eve girdiğinden emin olamadıklarını, fark edilmemek için de detaylı bir araştırma yapmadıklarını beyan ettiği kaydedildi. Dilekçede söz konusu eve giren kişinin Tolgahan Demirbaş olduğuna ilişkin bilgi "Kısa bir süre içerisinde olay yerine intikal eden Komiser Mustafa Ensar Aykal'a olayın detaylı bilgisini soran müvekkile cevaben şahsın cinayet ile ilgili ifadesinin alınması gerektiğini, Oben Müdür tarafından sözlü emrin verildiğini, akabinde konum iletildiğini ve şahsın isminin Tolgahan Demirbaş olduğunu bildirmiştir" ifadesiyle yer aldı.

'AYKAL SORULARI YANITSIZ BIRAKMIŞ'

Dilekçede, Öner'in potansiyel tehditlerin ne olduğu, şahsın bu bölgede ikametinin bulunup bulunmadığı, kimin evinde olabileceği, şahsın cinayet şüphelisi olup olmadığı, içeride kaç kişinin bulunduğu hususlarını sorduğu, ancak Aykal'ın detaylı bilgiye sahip olmadığı gerekçesiyle soruları yanıtsız bıraktığı savunuldu. Takviye ekiplerin olay yerine intikal etmesi ile Öner'in müstakil evlerin önünde araştırma yapmaya başladığı aktarılan dilekçede, bu sırada olay yerine intikal eden polislerin Cinayet Büro Amiri Mustafa Ensar Aykal, Gasp Büro Amiri İbrahim Tüzel ve polis memurları Raşit Buğra Şener, Bekir Kaya ve İsmail Yıldırım olduğu vurgulandı.

Araştırma esnasında, polis memuru İsmail Yıldırım’ın, aracın girdiği tespit edilen bölgede yer alan bir evin bahçesinde aracın çalışır vaziyette olduğu bilgisini verdiği kaydedildi. Dilekçede, devamı şöyle anlatıldı:

"Evin çevre düzenlemesi, güvenlik tedbirlerinin bulunması, duvarlarının konumu ve niteliği sebebiyle dışarıdan içeriyi görme imkanının kısıtlı olması gözetilerek şüphelinin tespiti amacıyla, gerekli güvenlik önlemleri alındıktan sonra müvekkilimiz tarafından zile basılmıştır. Zile basılmasının ardından güvenlik tedbirlerinin uzantısı olan kapı kamerası ve kameranın gördüğü açının aydınlatılmasını sağlayan teçhizat devreye girmiş ve fakat kapı açılmamıştır. Bunun üzerine zile tekrar basan müvekkil, aydınlatmanın tekrar devreye girmesine müteakip, kendisinin polis olduğunu, kapının açılarak kapıya gelinmesi gerektiği hususunda bilgi verilmiş ise de kapı açılmamıştır."

'İÇERİDEKİ İKİ KİŞİ DIŞARI DAVET EDİLDİ'

Şüphelinin kaçma ihtimali üzerine evin bahçesinde yapılan gözlemde, takibe konu tarife uyan, çalışır vaziyette, beyaz renkli araç bulunduğu anlatılan dilekçede, buna karşılık bölgenin karanlık olması sebebiyle araç içerisinde yer alan kişi veya kişilerin kim olduğu, kaç kişi olduğu konusunu tespit etmenin mümkün olmadığının bildirildiği ifade edildi. Öner'in bunun üzerine polis memuru İsmail Yıldırım'a "polis" diyerek yüksek sesle bağırması ve dışarıya davet edildiklerini bildirmesi istendi.

Bu ikazın ardından diğer polis memurlarına aracın kaçma ve olası saldırgan bir davranışının bulunması hususunun gözetilerek gerekli tedbirlerin alınmasının Kerem Öner tarafından verildiği anlatılan dilekçede, bunun üzerine polislerin silahlarını çıkartarak aracın olası kaçma ihtimaline karşı gerekli düzeni sağladıkları ifade edildi.

KAPIYI KILAVUZ AÇMIŞ

Dilekçede, evi gözlemleyen memurun, aracın kapısının açıldığı, iki kişinin araçtan indiği bilgisinin verildiği belirtilerek Olcay Kılavuz'un kapıyı açması süreci şöyle anlatıldı:

"Evin dış kapısı açılmaya başladı. Kapıdan dışarı, kimlikleri bu aşamaya kadar bilinmeyen iki erkek şahıs dışarı çıkmıştır. Dışarı çıkan şahıslardan önde duran, tüm memurları hitaben 'Ben Milletvekili Olcay Kılavuz, ne oluyor' demiştir. Müvekkil, şahsın karşısına geçerek kimliğini ibraz etmiş ve akabinde Asayiş şube Müdür Yardımcısı olduğunu beyan ederek yanında bulunan şahsın kimlik bilgilerini sormuştur. Olcay Kılavuz tarafından yanındaki şahsın Tolgahan Demirbaş olduğu beyan edilmiş, ne amaçla burada bulundukları müvekkilimize sorulmuştur. Müvekkilimiz soruşturmanın gizliliği ilkesini gözeterek taraf veya avukat olmayan kişiye bilgi ve belge veremeyeceğini beyan etmiştir. Olcay Kılavuz tarafından müvekkilimize hitaben bilgi verilmesinin zorunlu olduğu, milletvekilinin bulunduğu yerde iş ve işlem gerçekleştirmek için bu bilgilerin paylaşılması gerektiği bildirilmiştir."

Etiketler
Olcay Kılavuz MHP Sinan Ateş Soruşturma Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı