Sağlık Meslek Örgütlerinden Ankara'da Eylem
Aile hekimlerinin iş bırakma eylemi sürerken, Ankara'da 18 sağlık meslek örgütü basın açıklaması yaptı. Açıklamada, "Birinci basamakta çalışan sağlık emekçilerinin haftalardır sürdürdüğü mücadeleyi selamlıyoruz. İş bırakma eylemlerini sahiplendiğimizi ifade ediyoruz" denildi.
Aile hekimlerinin iş bırakma eylemi sürerken, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinde bir araya gelen 18 sağlık meslek örgütü, ikinci ve üçüncü basamak sağlık kurumlarındaki sorunlara yönelik açıklama yaptı. Açıklamada, "Bakanlığın olumsuz tavrına karşı bugün tüm sağlık kurumlarında üretimden gelen gücümüzü kullanıyoruz, iş bırakıyoruz. Birinci basamakta çalışan sağlık emekçilerinin haftalardır sürdürdüğü mücadeleyi selamlıyoruz. İş bırakma eylemlerini sahiplendiğimizi ifade ediyoruz" denildi.
Türk Tabipleri Birliği (TTB), Ankara Tabip Odası (ATO), Ankara Diş hekimleri Odası (ADO), Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF), Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası’nın (AHESEN) içinde olduğu 18 sağlık meslek örgütü, ikinci ve üçüncü basamaktaki sağlık kurumlarındaki sorunlara yönelik Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinde açıklama yaptı.
Sağlık emekçileri; "Memişoğlu bir gün gitsen bile hatıran beter", "Bu düzene son", "Bizimkisi bir hak hikayesi", "Aile hekimine zulüm yönetmeliğini kabul etmiyoruz" yazılı dövizleri taşıdı. Yapılan ortak açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Bizler sağlık sisteminde yaşanan çöküşü protesto etmek, taleplerimizi haykırmak için bir araya gelen hekim, diş hekimi, hemşire, ebe, acil tıp teknisyeni, paramedik, teknisyen, tüm sağlık emekçileriyiz. Her gün yüz binlerce kişiyi sağlığına kavuşturmak, hastalanmalarını önlemek için çalışırken; şiddet, mobbing, performans dayatması, güvencesiz gelir, liyakatsiz yöneticiler, sağlıkta çeteleşme gibi sorunlarla boğuşuyoruz.
Sorunların çözümü için görev alması gereken yöneticileri yanımızda değil, karşımızda buluyoruz. Sağlık Bakanlığı, toplumun ve sağlık emekçilerinin sorunlarına çözüm üretmek için bizlerin görüşlerini ve önerilerini dikkate almıyor. Yeni yönetmeliklerle otoriter emek rejimini yerleşik hale getiriyor. Bizleri yok saymaya, itirazlarımızı sindirmeye, eylemlerimizin etkisini görünmez kılmaya çalışıyor. Bakanlığın olumsuz tavrına karşı bugün tüm sağlık kurumlarında üretimden gelen gücümüzü kullanıyoruz, iş bırakıyoruz. Birinci basamakta çalışan sağlık emekçilerinin haftalardır sürdürdüğü mücadeleyi selamlıyoruz. İş bırakma eylemlerini sahiplendiğimizi ifade ediyoruz.
'BİZİ DUYMAK ZORUNDASINIZ'
Sağlık Bakanlığına sesleniyoruz. Halkın sağlığını korumak ve geliştirmek istiyor musunuz? Hekim, ebe, hemşire, sağlık emekçilerinin sorunlarını çözmek istiyor musunuz? Bu ses, tüm basamaklarda sağlık hizmeti üreten yüzbinlerce hastayı sağlığına kavuşturmak ve hasta olmalarını engellemek için çalışan sağlık emekçilerinin sesidir. Bizi duymak zorundasınız.
Sağlık sistemini piyasalaştıran Sağlıkta Dönüşüm Programınız yüzünden meslek onurumuz, halkın sağlık hakkı ve hepimizin geleceği tehdit altındadır. Depremin üzerinden iki yıl geçti ancak hala insanca çalışma ve yaşama koşulları sağlanabilmiş değil, sağlık emekçilerinin sorunları giderilmedi. Genç meslektaşlarımızın etik değerler ışığında, donanımlı, nitelikli ve ücretsiz eğitime erişiminin önündeki engeller devam ediyor.
'ŞİDDETE KARŞI CAYDIRICI TEDBİR' TALEBİ
Mobbing kabul edilemez. Mobbingle mücadelede somut yasal düzenlemeler çıkarılmalıdır. Etkili şikayet ve ceza mekanizmaları geliştirilerek işler hale getirilmelidir. Sağlıktan para kazanmak uğruna canları hiçe sayan çetelere ve suç örgütlerine izin vermeyen, eşit şeffaf ve kamu yararını baz alan bir sağlık sistemi kurulmalıdır. Sağlık meslek emek örgütleri olarak sağlıklı toplum ve iyi çalışan sağlık sistemi için birinci basamağa yönelik –Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliğinin geri çekilmesini de içeren– altı maddelik talebimizi kamuoyu ile paylaşmıştık. Şimdi ise ikinci ve üçüncü basamaktaki sorunların çözümüne yönelik taleplerimizi paylaşıyoruz.
Sağlıkta şiddete karşı etkin ve caydırıcı tedbirler alınmalıdır. Etkili şiddet yasası çıkartılmalı, sağlık çalışanlarının can güvenliği sağlanmalıdır. Sağlık mesleklerine yönelik tanımlar net yapılmalı, angarya çalıştırma yasaklanmalıdır. Üniversite hastaneleri başta olmak üzere çalışanların tayin hakları, özlük ve sosyal hakları garanti altına alınmalıdır.
Hekimleri, diş hekimleri ve hastaları mağdur eden, hekimlere yönelik şiddet kaynağı olan, hastalara yeterli zaman ayırmamızın önündeki engellerden '5 dakikada muayene' dayatmasından vazgeçilmelidir. Nitelikli sağlık hizmeti için hasta randevuları en az 15 dakika olmalıdır. Diş hekimlerinde saat 24.00’dan sonra mevzuata aykırı şekilde nöbet yazılmasından ve vardiya çalışma sisteminden vazgeçilmelidir. Tüm sağlık emekçilerini hedef alan performans ve ciro odaklı sistemin yerine, emekliliğe yansıyacak insanca ücret ödenmelidir. Sabit ödemeler genel bütçeden karşılanmalı, ek zamlar temel ücretlere ve emekliliğe yansıyacak şekilde düzenlenmelidir.
'VERGİ DİLİMİ YÜZDE 15'E SABİTLENMELİ'
Bu talebimiz gerçekleşinceye kadar ilave ek zam emekliliğe yansıtılacak şekilde düzenlenmeli ve mevcut memur emeklilerine de yansıtılmalıdır. Kamu emekçilerinin vergi dilimi yüzde 15’te sabitlenmelidir. Bu saydıklarımız sadece bizler için değil, halkımızın da nitelikli ve erişilebilir sağlık hizmetine kavuşması içindir. Her kademede çalışan hekim, diş hekimi, ebe, hemşire, tüm sağlık emekçilerini bizlere katılmaya, halkımızı bizlerle dayanışmaya ve sesimize ses vermeye davet ediyoruz."
Kaynak: ANKA