Şanlıurfa Barosu, 12 yaşındaki çocuğun ölümü ile ilgili harekete geçti... Yurtta çalışanların tutuklanmaları istendi: Adam öldürme suçu da mevzu bahis olabilir
Şanlıurfa Barosu, gönderildiği medresenin yanındaki ahırda asılı halde bulunan 12 yaşındaki Dakak için harekete geçti. Baro; Şanlıurfa Valiliği, İl Müftülüğü, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Kuran kursu sorumluları hakkında suç duyurusunda bulundu.
GERÇEK GÜNDEM -
Şanlıurfa Barosu, Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği dilekçede Şanlıurfa ili Eyyübiye İlçesi'ne bağlı Beşat Mahallesi'nde bulunan yatılı kuran kursunda kalan Abdulbaki Dakak isimli çocuğun ölümüne ilişkin kamu davası açılması için iddianame hazırlanmasını talep etti.
Baro; Şanlıurfa Valiliği, İl Müftülüğü, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Kuran kursu sorumluları hakkında suç duyurusunda bulundu.
ARAŞTIRMA TALEP EDİLDİ
Şüpheli ölümle ilgili soruların yer aldığı dilekçede “12 yaşındaki bir çocuk elektrik kablosunu nasıl temin etti, düzeneği nasıl hazırladı veya olayın vuku bulduğu ahır kursun hemen yakınında olmasına rağmen buraya neden bakılmadığı ya da neden göz ardı edildiği hususlarının da etraflıca araştırılmasını talep etmekteyiz” denildi.
YURTTAN KAÇMIŞ ANCAK DEVAM ETMESİ ZORLANMIŞ
Dilekçede şu ifadeler yer aldı:
“Söz konusu ölüm olayında maktulün kayıtlı olmayan merdiven altı tabir edilen eğitim Kursunda Yatılı olarak bir süredir kaldığı, gündüz ise Milli Eğitime bağlı örgün eğitim gördüğü, ilk günden itibaren bahsi geçen yatılı eğitim kursuna gitmek istemediğini, hatta birkaç kez kurstan kaçtığını buna rağmen maktulün buraya devam konusunda zorlandığını neticeten 14/06/2023 tarihinde ölüm olayının gerçekleştiğini öğrenmiş bulunmaktayız.
Olayın gerçekleşme sürecinde denetimi yapmakla yükümlü kamu kurum ve kuruluşlarının ağır ve ihmali davranışının olduğu açıkça görülmektedir. Bu tür izinsiz ve ruhsatsız eğitim kuruluşlarının çoğaldığını ve bu tür vakaların arttığını baro olarak gözlemlemekteyiz. Yaşanan bu olayda ağır görevi ihmal ve kusuru bulunan öncelikli olarak Şanlıurfa Valiliği, Şanlıurfa İl Müftülüğü, Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve söz konusu kursta görev yapan kişi veya kişiler hakkında soruşturma başlatılması zaruriyet arz etmektedir. Devletin resmi kurum ve kuruluşlarının denetim görevini ihmal ettiği açıkça görülmektedir. Söz konusu olayda ise hiçbir yetkili makamdan izin almadan kaçak olarak tabir edilen eğitim kursu görevlisi veya görevlileri bizzat olayın şüphelisi konumundadır…
Kanuna aykırı olarak eğitim kurumu açan veya işleten kişi üç aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır. Söz konusu ölüm olayında maktulün kursta kalmak istemediğini söz ve davranışlarıyla belirtmeye çalıştığı halde kimlik bilgilerini bilmediğimiz görevli veya görevliler tarafından herhangi bir tedbir alınmadığı gibi bu hususla ilgili aileye bilgi verilip verilmediği konusu da bilinmemektedir.
“KASTEN ADAM ÖLDÜRME SUÇUNUN DA DOSYADA MEVZU BAHİS OLACAĞI MÜMKÜN OLABİLİR”
Olayın meydana geliş şekli gözlemlendiğinde yapılan açıklamalarda çocuğun ölüm nedeninin intihar olduğu iddia edilmektedir. 12 yaşındaki bir çocuğun pedagojik olarak intihar etme noktasına nasıl geldiği veya nasıl getirildiği ki; intihar edip etmediği hususu adli tip raporu gelene kadar netleşmeyeceğinden suç vasfının değişme ihtimaline karşı bu hususta zaman kaybedilmemesi adına etraflıca bir araştırma yapılarak kasten adam öldürme suçunun da dosyada mevzu bahis olacağı mümkün olabilir. Şöyle ki;
1) 12 yaşındaki bir çocuk elektrik kablosunu nasıl temin etti, düzeneği nasıl hazırladı veya olayın vuku bulduğu ahır kursun hemen yakınında olmasına rağmen buraya neden bakılmadığı ya da neden göz ardı edildiği hususlarının da etraflıca araştırılmasını talep etmekteyiz.
2) Kursta yatılı bulunan diğer çocuklar ve çocuğun örgün eğitim gördüğü ilköğretim okulundaki sınıf arkadaşlarının çocuk savcısı ve pedagog eşliğinde bilgi ve görgülerine başvurulmasını, okul idaresi, öğretmen ve rehber öğretmeninin ifadesine başvurulmasını soruşturmanın ivedi olarak yürütülmesi yine bu yatılı kurstaki çocukların aileleri ile görüşülerek çocukları tarafından kendilerine aktarılmış olumsuz bir durumun yaşanıp yaşanmadığı hususunda araştırma yapılmasını,
3) Çocuğa ait varsa telefon ve sim kartı incelenerek kaybolduğu gün ile olayın vuku bulduğu gün arasında geçen süre ile geriye dönük üç aylık iletişim ve HTS kayıtlarının BTK’dan istenilip dosya içerisine alınmasını,
YURTTA ÇALIŞANLARIN TUTUKLANMALARI İSTENDİ
4) Yatılı eğitim kursunda çalışan bütün görevlilerin dosyada delil karartma ihtimalinin bulunması hasebiyle bir an önce gözaltına alınıp tutuklamaya sevk edilmesine,
5) Bahse konu kuran kursunu denetlemekle görevli kurum ve kuruluşların mevcut kuran kursundan haberdar olup olmadıkları, izin hususunda izin taleplerinin olup olmadıklarını, bahsi geçen kurumlarda görevli yetkililer tarafından denetlenip denetlenmediği, bu hususta ihmali olan yetkililer hakkında soruşturma başlatılmasını, ihmal durumu söz konusu ise bağlı bulundukları kurum tarafından haklarında idari işlem başlatılması hususunda müzekkere yazılmasını,
Olayın intihar vakası olarak kabul edilmesi halinde ise; işlediği fiilin anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan veya ortadan kaldıran kişileri intihara sevk edenlerle cebir veya tehdit kullanmak suretiyle kişileri intihara mecbur edenler, kasten öldürme suçundan sorumlu tutulurlar ve CMK madde 100 kapsamında tutuklanmalarını gerektirmektedir.”
Kaynak: Haber Merkezi