Soylu, Düzce'de: Biz, her şeyi üstleneceğiz. Yeter ki bu travma geçsin
Süleyman Soylu, 5.9 büyüklüğünde depremle sarsılan Düzce’deki son duruma ilişkin bugün akşam saatlerinde açıklama yaptı. Soylu, "Milletimizin en ufak bir şey ödemesine de gerek yok. Biz, her şeyi üstleneceğiz. Yeter ki bu travma geçsin” dedi
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 5.9 büyüklüğünde depremle sarsılan Düzce’deki son duruma ilişkin bugün akşam saatlerinde açıklama yaptı.
Soylu, “Şu anda spor salonlarımızın hepsi açık. Bütün yemek araçlarımız, aynı zamanda fırınlarımız, lokantalarımız, hiçbir şey konusunda milletimizin en ufak bir şey ödemesine de gerek yok. Biz, her şeyi üstleneceğiz. Yeter ki bu travma geçsin” dedi.
Soylu, şöyle konuştu:
“Kızılay’ından AFAD’ına, belediyelerimize kadar bütün kurumlar ellerinden geleni yapıyorlar. Hasar tespitleri yapılıyor, yapılmaya devam edecek. Bize Sayın Cumhurbaşkanımızın şöyle bir talimatı var: ‘Buradan çıktığımız zaman kimsenin zihninde depremde yaşadığı travma kalmamalı. Hem milletimizin birbirine şefkati hem devletimizin birbirine şefkati kalmalı. Aynı zamanda eksiklikler ne varsa giderilmeli.’ Biz de bunu sağlamaya çalışıyoruz. Biz, güçlü bir devlete mensubuz.
“BİZ HER ŞEYİ ÜSTLENECEĞİZ. YETER Kİ BU TRAVMA GEÇSİN”
Bu gece bir endişe elbette ki var, olacak. Çünkü sabaha karşı büyük bir korku yaşandı. Şu anda Çilimli’den Cumayeri’ne kadar, yani Gölyaka’dan Düzce merkeze kadar çadırlarımız kuruldu, kurulmaya da devam edecek. Kim istiyorsa da ona yardımcı oluyoruz. Milletimizden eksik bırakacağımız hiçbir şeyimiz söz konusu olmaz. Şu anda spor salonlarımızın hepsi açık. Bütün yemek araçlarımız, aynı zamanda fırınlarımız, lokantalarımız, hiçbir şey konusunda milletimizin en ufak bir şey ödemesine de gerek yok. Biz her şeyi üstleneceğiz. Yeter ki bu travma geçsin.
“YÜZDE 75-80’İ YENİLENMİŞ BİR YAPI STOĞUYLA KARŞI KARŞIYAYIZ”
Çünkü 1999’da, hakikaten herkesle konuştuğumuzda, ‘tekrar o günler gelir mi’ diye endişe ettiğimiz bir durum söz konusuydu. Ağır bir travmaydı, büyük bir depremdi. Türkiye, orada elde ettiği tecrübelerle, orda attığı adımlarla hakikaten büyük işler yaptı. Yüzde 75-80’i yenilenmiş bir yapı stoğuyla karşı karşıyayız. Bu, bizim için örnektir hem kentsel dönüşüm hem yenilenme açısından hem bu yapı stoğunun yeni olması açısından. Demek ki yapılınca oluyor. Deprem oluyor ama önemli olan burada can kaybıyla karşılaşmamamız ve bütün ekiplerin anında müdahalesi.
“TÜRKİYE'DE BUGÜN 28 BİN TOPLANMA ALANI VAR”
Biz, afet bölgesindeyiz. Bunu kabul edeceğiz. Bir saat sonra depremin olmayacağını kimse taahhüt edemez. Biz, riskleri belirleyeceğiz ve ona göre tedbirler alacağız. Milletimize de bu afetle karşı karşıya kaldığı zaman hangi hayat kurtarıcı adımları atması gerektiğini söylemek zorundayız. Türkiye'de bugün 28 bin toplanma alanı var. Kamu binalarında kayda değer bir hasar yok. Ufak tefek çatlaklar bulunuyor. Riskli bulunan binalarla ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’mız tespitlerini yapıyor.”
Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu ise şunları söyledi:
“Burası bir üniversite şehri. Öğrenci arkadaşlarımızla beraberiz gün boyu, onları ziyaret ettik. İki hafta önce gerçekleştirdiğimiz tahliye tatbikatının faydalarını deprem gecesinde yaşadık. Yurtlarımızı, tahliye sürecinin hemen akabinde, durum tespiti noktasında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’mızın teknik ekipleri birer birer taradılar. Yurtlarımızda yapısal hiçbir sorunun olmadığı tablo ile karşılaştık. Hemen akabinde genç arkadaşlarımızı yurtlara yerleştirdik.”
Soylu, “Bazı kamu kurumları hasar gördü. Gölyaka Devlet Hastanesi şu an çalışıyor mu? Buna ilişkin bilgi verir misiniz” sorusuna şu şekilde yanıt verdi:
“Kamu binalarıyla ilgili tespitler yapıldı. Kamu binalarında şu anda kayda değer bir hasar yok. Ufak tefek sıva çatlakları gibi şeyleri arkadaşlar ilk andan itibaren tespit etmeye başladılar. Zaten riskli binalarla ilgili Çevre Şehircilik Bakanlığı’mız, AFAD ekipleri gerekli tespitleri yapıyorlar. Eğer bir riskli bina söz konusuysa elbette o riskli binaya girmemek, riskli binadaki gerekli tespitleri yapmak ve onunla ilgili adımları atma da bu sürecin içerisindedir.”