Tayfun Kahraman'dan kızı Vera'ya Babalar Günü mektubu: 'Haksızlığa uğrayan babalar çocuklarına kavuşacak'

Gezi tutuklusu Tayfun Kahraman kızı Vera'ya hitaben Babalar Günü ve Kurban Bayramı nedeniyle bir mektup kaleme aldı.

Tayfun Kahraman'dan kızı Vera'ya Babalar Günü mektubu: 'Haksızlığa uğrayan babalar çocuklarına kavuşacak'

Gezi Parkı direnişini finanse etmekle suçlandığı davada, 25 Nisan 2022'de, Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay ve Yiğit Ali Ekmekçi ile birlikte 18'er yıl hapis cezasına çarptırılan akademisyen ve şehir plancısı Tayfun Kahraman, Babalar Günü ve Kurban Bayramı için mesaj yazdı.

Kahraman’ın sosyal medya hesabından paylaşılan Kurban Bayramı mesajında, “Bayramlarla ilgili anımsadığım her şeyde aile var. Ve her şey büyük. Büyük aile buluşmaları, büyük sofralar, büyük kahkahalar, büyük sarılmalar..

Bu bayramda ise çok sevdiğim kızım Vera’dan uzaktayım. Yine her şey büyük. Büyük hasretler, büyük umutlar, büyük sabırsızlıklar…

Büyüklerimin elini öpemeden, kızıma doyasıya sarılamadan, dostlarımı arayamadan Silivri’deki hücremde geçirdiğim altıncı bayramımı yaşıyorum.

“ZULÜM BİTECEK”

Elbette zulüm bitecek, haksızlık sona erecek, bayram bizim evlerimize de gelecek. Hakikatin ve hakkaniyetin her zaman üstün geleceğine dair inancım zerre sarsılmış değil. Dostluk ve dayanışmanın sıcaklığı, haksızlığımıza gösterilen tepkinin kamuoyunda yankı bulması, masumiyetimize duyduğumuz güvenin rahatlığı her zaman bizimle.

Herkese sevdikleriyle huzurlu, sağlıklı ve mutlu bir bayram diliyorum. Bu bayram; eşimize, dostumuza, evlatlarımıza, ailelerimize ve birbirimize sımsıkı sarılmak için fırsat olsun” ifadeleri kullanıldı.

KAHRAMAN’DAN KIZINA BABALAR GÜNÜ MEKTUBU

Kahraman, kızı Vera’ya Babalar Günü nedeniyle bir mektup kaleme aldı. Kahraman’ın mektubunu T24 yazarı Murat Sabuncu köşesine taşı.

Kahraman kızı Vera’ya yazdığı mektupta şunları söyledi:

"Canım kızım, Vera kuşum,

Babalar günü ve Bayram yine geldi çattı…

Seninle son altı bayramda ve üç Babalar Günü’nde yan yana, birlikte olamadık. Bunca uzun bir zamandır oyun oynayamadık, kitap okuyamadık, parka gidemedik, seni hiç okula götüremedim, okuldan alamadım. Ben yanında olmadan bisiklet sürmeyi, yazı yazmayı, yüzmeyi öğrendin. Bu sevinçlerin hiçbirini seninle paylaşamadım. Yanında olmayı, ömür boyu hatırlayacağın bu ilk deneyimlerinde beraber mutluluk kahkahaları atmayı çok isterdim, ama olmadı. Ancak merak etme, telafi edeceğiz.

Senin ne yazık ki çok küçük yaşta öğrendiğin gibi her şey, her zaman istediğimiz gibi olmuyor. Senin gibi güzel çocuklar, güzel parklarda koşup oynasınlar diye uzunca süren bir görev gereği senden ve sevdiklerimden ayrı kalmak zorunda kaldım. Gezi Parkı’na her gittiğinizde annene “Babam çok haklı, buraya da bina yapsalar biz nerede oynayacaktık?” dediğini öğrenince çok mutlu oldum. Demek ki doğru yapmışım dedim.

Çok istesem de ilk mezuniyetinde yanında olamadım. Senin ve arkadaşlarının heyecanını fotoğraflar aracılığıyla paylaştım. Büyük ailemiz, babanın yol arkadaşları seni yalnız bırakmadılar. Onlar sadece bizim için değil haksızca birbirlerinden ayrı bırakılan tüm ana-baba ve evlatlar için çalışıyorlar. Onlar iyi insanlar. Sizlerin sevgisi ise iyi insanlara çok güç veriyor.

Sevgili Kızım, Değnek Adam’ın hikâyesini beraber okumayalı çok zaman oldu. Hatırlıyor musun, Değnek Adam uğradığı haksızlık sonucunda çocuklarından ayrı düşerek, birçok macera yaşamak zorunda kalmıştı. Mevsimler boyunca karşılaştığı hiçbir tehlike ve zorluktan, yılmadan çocuklarına kavuşmak için engelleri tek tek aşmıştı. Hep beraber kuracağımız eşit ve adil bir gelecekte, aydınlık günlerde tekrar kavuşmak için Değnek Adam gibi ben de yılmadan yürüyeceğim. Bizim hikâyemizin sonunda da iyiler kazanacak ve haksızlığa uğrayan tüm babalar çocuklarına kavuşacak.

Son görüşmemizde bana “Baba, dünyada en anlamadığım şey bu… Sen neden buradasın, evde değilsin?” diye sormuştun, hatırlıyor musun? Bugün bizim hikâyemizin zor günlerini yaşıyor olsak da iyi günlerle beraber biz de kavuşacağız kızım. Hikâyenin sonunda Değnek Adam nasıl eve döndüyse, bizim hikâyemiz de mutlu son ile bitecek. Sizlerin geleceğini aydınlatacak olanların, iyilerin sahneye çıkmasına, sevginin bu koca duvarları aşmasına az kaldı canım kızım.

Ayrılığın ağırlığıyla çok zor geçen bu günler, anlam veremediğin yokluğum senin minik kalbinde yaralar açmış olsa da emin ol senin ve bu ülkede yaşayan tüm çocukların geleceği için bir umut ışığı yakacak. Bunu büyüdüğünde daha iyi anlayacağını biliyorum.

Senin resimlerini çok beğeniyorum. Şimdiye kadar gönderdiklerinden kendime minik bir sergi alanı yaptım bile. Yine bana cevap olarak resim çizer misin?

Seni çok seviyorum"

Etiketler
Tayfun Kahraman Gezi davası