Türkiye İkbal ve Ayşenur İçin Ayakta
Katil Semih Çelik'in İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil'i vahşice hayattan koparmasının ardından Türkiye ayağa kalktı. Kadın cinayetleri ülkenin birçok yerinde protesto düzenlendi.
Türkiye, İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil’in Semih Çelik isimli katil tarafından katledilmesinin ardından ayağa kalkarken, ülkenin dört bir yanında kadın cinayetlerine karşı protesto düzenlendi.
Kan donduran cinayetlerin ardından, vatandaşlar sokaklara döküldü. Medipol, Trakya ve Boğaziçi Üniversitelerinde öğrenciler de yürüyüş düzenledi.
AYŞENUR’UN SIRA ARKADAŞLARI AYAKTA
İstanbul Medipol Üniversitesi öğrencileri, Medya ve Görsel Sanatlar Bölümü 2. sınıf öğrencisi Ayşenur Halil'in Eyüpsultan'da boğazı kesilerek öldürülmesini protesto etti. Siyah kıyafetler giyen öğrenciler yakalarına Ayşenur Halil’in fotoğrafını astı.
"Sesini duyuramamış tüm kadınlar için buradayız", "Yaşamak istiyoruz", "Öfkeni diri, başını dik tut", "Sen, ben, biz, birbirimizin çaresiyiz", "Kadına değil, şiddet son", "Korkuya teslim olmayacağız" ve "Kadına ve çocuğa dokunma" yazılı dövizler taşıyan öğrenciler, Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner başta olmak üzere öldürülen tüm kadınlar için saygı duruşunda bulundu.
Eylemde okunan basın açıklamasında, "Adaletin yerini bulmadığı, faillerin hak ettikleri cezaları almadığı her olay, yeni cinayetlerin önünü açmakta ve toplumda güvensizlik tohumları ekmektedir. Bugün burada Medipol öğrencileri olarak devlet büyüklerimize sesleniyoruz: Biz, artık Ayşenurları toprağa vermeyi değil okulda görmeyi istiyoruz. Devletin vicdanı, öldürülen kadınların, çocukların, masumların hesabını sormadan huzur bulmamalı, bulmayacak” denildi.
BOĞAZİÇİ’NDE YÜRÜYÜŞ ENGELLENMEK İSTENDİ
Türkiye’de artan kadın cinayetleri Boğaziçi Üniversitesi’nde de protesto edildi.
Üniversitede düzenlenen yürüyüş engellenmek istenilse de barikat tepkilerin ardından kaldırıldı.
TRAKYA ÜNİVERSİTESİ DE AYAKTA
Edirne'de Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencileri, son dönemde yaşanan kadın ve çocuk cinayetlerine tepki göstermek adına siyah giyinerek yaklaşık 10 kilometre yürüdü.
Trakya Üniversitesi'nin Karaağaç yerleşkesinde bulunan Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencileri, son dönemde yaşanan kadın ve çocuk cinayetlerine tepki amaçlı yürüyüş düzenledi. Yürüyüşe siyah giyinerek katılan yaklaşık 500 öğrenci, Karaağaç Mahallesi'nden üniversitenin kent girişindeki Balkan Yerleşkesi' ne kadar yaklaşık 10 kilometre boyunca yürüdü. Güzel Sanatlar Fakültesi resim bölümü öğrencisi Eray Süzen, insanlara seslerini duyurarak farkındalık yaratmak istediklerini belirtti. Süzen, "Biz Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencileri olarak okulda son yaşanan olaylardan dolayı siyah giymek istiyorduk. Siyah giymişken bir de buraya kadar yürüyelim dedik. Sırf insanlara sesimizi duyurmak için 10 kilometre yürüdük. Herkese geldiği için teşekkür ederim. Bir erkek olarak yapılanları kınıyorum ve bu insanların kendi cinsiyetimden olduğunu düşünmüyorum. Kadınlarımız için, çocuklarımız için, ülkede olan tüm vahşet için tepkimizi koymak adına yürüdük aslında" dedi.
‘GÜVENDE DEĞİLİZ’
İstanbul’da İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil'in saldırgan Semih Çelik tarafından öldürülmesinin ardından Dersim Kadın Platformu’nun çağrısıyla birçok kadın, Tunceli’de Sanat Sokağı’nda bir araya geldi. Kadınlar, ellerinde taşıdıkları pankart ve dövizlerle Ayaz ve Nupelda Caddesi’nde yolu trafiğe kapatarak, oturma eylemi yaptı. Yürüyüşte, cinayetlerle hayatını kaybeden kadınlar anılarak sloganlar atıldı.
‘ÖFKELİYİZ, İSYANDAYIZ, BU CİNAYET MAHALİ ÜLKEDE GÜVENDE DEĞİLİZ’
Kadınlar adına açıklama yapan Arzu Yıldız, kadınların güven içerisinde yaşayamadığını belirterek, “Öfkemizle, isyanımızla, can güvenliğimizin olmadığı, sokaklarında özgürce dolaşamadığımız, her birimizin yarın maktul listesinde adımızın olup olmayacağı kaygısıyla yaşadığımız bu ülkenin sokaklarındayız yine. Acımız da öfkemiz de isyanımız da büyüyor. 4 Ekim tarihinde bu ülkenin karşılaştığı en korkunç günlerden biri daha yaşandı. İki kadın göz göre göre vahşice katledildi. Aynı gün bir kadın iki saldırgan tarafından sokak ortasında tecavüz saldırısına uğradı. Bu ülkede, katledilen Narin Güran için verilen araştırma önergesi AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. Dört bir köşesi kameralarla izlenen bu kentte Gülistan Doku 5 yıldır bulunamadı. Bu kayıp filmleri bitmedi. Yine 11 gündür devletin tüm güçlerinin her sokağında olduğu bir kentte Rojin Kabaiş bulunamıyor. Bu ülkede erkek devlet şiddeti kadınlara, çocuklara, LGBT’lilere, kendinden olmayanlara nefes aldırmıyor. Erkek devlet eliyle, iktidar eliyle hırsızlar, uyuşturucu baronları, çeteler, mafyalar hüküm sürüyor. Kahrolması gereken çürümüş düzenleri katledilen kadınların, kaybedilen çocukların bedenleri üzerinden yükseliyor. Semih Çelik isimli erkek İstanbul’da yaklaşık 1 saat içinde iki kadını katletti. Daha 19 yaşındaki Ayşegül Halil ve İkbal Uzuner, kadınlara nefret kusan, kadın katliamlarına ön açan, ‘Nasılsa devlet iyi hal ya da tahrik indirimi yapar’ sözünün rahatça kurulabildiği bu düzenin bir parçası olan erkek tarafından katledildi. Bizler, katledilen kadınların adını bir an bile dilimizden düşürmeden bu öfke ve isyanla karşınızda durmaya devam edeceğiz” dedi.