Türkiye’nin son Ermeni köyü Hatay depreminde ciddi hasar aldı: Son deprem benim en çok umudumu kırdı

Matem ağırlığı, enkazın kara dumanı çökmeden önce kışı koyu yeşile dönerdi rengi Vakıflı’nın. Herkes onu Türkiye’nin tek Ermeni köyü olarak bilir. Portakal ağaçları, zeytinleri ve sabun kokulu sokaklarıyla tanınır. Avrupa Birliği’ne giriş anahtarlarından biriydi bir zamanlar.

Hatay, Samandağ’da Musa Dağı’nın eteklerinde kurulu tarihi köy, son Hatay depremlerinin ardından ciddi hasar aldı. Vakıflı, Kahramanmaraş merkezli depremleri hafif hasarlarla atlatırken son 6.4 ve 5.8’lik Hatay depremiyle evler oturulamaz hale geldi.

ÇAPAR: 15 GÜN GEÇTİ ARADAN NORMALLEŞMEYE BAŞLAMIŞTIK ARTIK

Vakıflı Ermeni Köyü Vakfı Başkanı Cem Çapar, Gerçek Gündem’e Hatay depremi sonrası köydeki son durumu anlattı:

“Kahramanmaraş depremleri bizim binalarımızı yormuştu zaten. Çatlaklar vardı binalarda. Antakya’yı, Maraş’ı gördükçe, yıkılan binaları, rezidansları gördükçe bize görece daha iyiyiz diyorduk. Hatta ‘Vakıflı’da burnu bile kanamadı insanların’ diye haber çıktı. Doğruluk payı vardı. 15 gün geçti aradan normalleşmeye başlamıştık artık.

Bu son depremin merkez üssünün bize yakın olması yorgun binalarımızı tabir-i caizse kırdı. Biz o ana kadar binalarımıza az hasarlı bile demiyorduk. Çatlaklar vardı sadece. Şu anda öyle diyemiyoruz artık. Şu an köydeki 10 binada yedisinin yıkılıp yeniden yapılması gerekiyor.”

“BİNALAR YARI YARIYA OTURULAMAZ HALDE”

63 haneli Vakıflı köyünün neredeyse yarısı hasar aldı. Çapar, binaların yarı yarıya oturulamaz halde olduğunu söylüyor:

“Kolon çatlağı olan, duvarı uçmuş olan binalar var. Tarihi tescilli bir binamız var. Pansiyon olarak kullanıyorduk, yeniden rekonstrüksiyon yapılması gerekiyor.”

1997 yılında restorasyon geçiren Meryem Ana Kilisesi kısmi hasar aldı depremden. Ancak Çapar, kilisenin statiğinin durumunun iyi olduğunu ifade etti. Son Hatay depremleri sonrası kilisenin duvarlarında dökülmeler meydana gelse de kilise ayakta duruyor.

“SON DEPREMLE UMUDUM KIRILDI”

Tam 15 gün sonra gelen depremin umutlarını da kırdığını söylüyor Çapar:

“Normalleşmeye başlamıştık artık. Ben son 4 gündür evde uyuyordum. Elektrik gelmişti, artık benzin bulabiliyorduk, bazı marketler açılmıştı. Sınırlı da olsa artık işimizi yapıyorduk. Babamın evi yer evidir. Kendi evim apartman. Korkuyordum yine de babamda kalıyordum. 6.4’lük depremde çatıdan kiremitler düştü. Annemin ayağı kırıldı. 6.4’lük deprem benim en çok umudumu kırdı.”

“ÇADIRA İHTİYACIMIZ VAR”

Hatay depreminin ardından Vakıflı Köyü de çadırlara taşındı. Ancak çadır sorunu burada da mevcut. Çapar, bir çadırda 3-4 ailenin kaldığından bahsediyor:

“İlk deprem sonrası çadırları başkasına vermiştim. Ancak 6.4’lük deprem sonrası bizde tekrar çadır temin ettik ve çadırlarda kalıyoruz. Çadır ihtiyacımız var. Paylaşıyoruz şu anda. Bir çadırda 3-4 aile yaşıyoruz. Afet zamanı anlayabiliyoruz.”

“SAYIN BAKAN BİZE EL VERDİ”

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, dün Cemaat Vakıfları Temsilcisi Can Ustabaşı ile bir basın açıklaması yaptı. Ersoy, tüm cemaatlerin eserlerine restorasyon, rekonstrüksiyon konusunda destek vereceklerini açıkladı. Çapar da Vakıflı Köy Ermeni Vakfı Başkanı olarak toplantıyı izleyenler arasındaydı:

“Takdir edersiniz ki bu ne şahısların kendi başına baş edebileceği bir afet ne muhtarların ne de belediyelerin. Burada kesinlikle bir devlet idaresinin olması gerekiyor bu afetle başa çıkabilmemiz için. Biz kendi imkanlarımız bu afetten çıkamayız. Devletin bize el vermesi lazım ve sayın bakan bize bu eli verdi. Sayın Bakan ‘Hatay sizlerle var ve sizler burada olmaya devam edersiniz var olur yeniden’ demişti ve bu sözü çok değerli buldum. Bizim burada devam etmemiz, Hatay’ın tekrar yeniden yapılanması gerekiyor. Sayın Bakan bunun için de elinden geleni yapacağını söyledi. Kilisemiz için de yardımlarının olacağını söyledi. Bu çok değerliydi.”

VAKIFLI YARDIM BEKLİYOR

Artık ne yazık ki Türkiye’nin tek Ermeni köyü olarak kalan Vakıflı son depremlerden oldukça büyük bir yara aldı. Evlerin neredeyse yarısı kullanılmaz hale gelirken köyün sakinleri çadırlara taşındı. Ancak çadır da yetersiz. Bir an evvel yaralarını sarmak isteyen Vakıflı Ermeni toplumu yardım bekliyor:

“Kilisemizin tamiratı ve evleri yıkılan için birçok insan yardım etmek istedi. Şehir dışı ve yurt dışında çok akrabamız var. Biz de şahsi hesap paylaşmaktansa Vakıflar tarafından denetlenen bir kurum hesabı paylaşmayı uygun gördük. Kampanya olarak başlatmadık. Ancak bağış yapmak isteyenleri vakfımızın hesabına yapmasını daha uygun gördük.”