Türkşeker'de 'İş Güvenliği' Skandalı! Koruyucu Giyim Adı Altında Baret Yerine Eşarp Aldılar

Türkşeker Genel Müdürlüğü fabrikalarda dağıtmak için koruyucu giyim yardımı adı altında eşarp ve kravat satın aldı. Söz konusu ihale maliyetin 2 katından daha fazla tutara imzalanırken Çalışma Yaşamı Uzmanı Hüseyin İrfan Fırat, "Koruyucu giyim yardımı baret, eldiven gibi malzemeleri kapsar" dedi.

Bünyesinde bulunan 10 fabrikanın özelleştirilmesinin ardından öz kaynakları eksiye düşen Türkiye Şeker Fabrikaları Genel Müdürlüğü imzaladığı ihalelerle dikkat çekmeye devam ediyor. Mevcutta 15 şeker fabrikası bulunan Türkşeker, 'koruyucu giyim yardımı' başlığıyla eşarp ve takım elbise satın alımına ilişkin ihale imzaladı. Yapılan sözleşmeye göre maliyetin yüzde 157 üzerinde ödeme yapıldı.

Türkiye Şeker Fabrikaları Genel Müdürlüğü’nün geçen eylül ayında çıktığı ihaleye 3 şirket tarafından katılım sağlandı. Şirketlerden birinin teklifi geçersiz sayılırken ihalenin kazananı Müşerref Sürmeli oldu. 2 Eylül 2024 tarihinde imzalanan sözleşmeye göre Sürmeli’den 42 adet eşarp, 42 adet kadın takım elbise, 183 adet kravat ve 183 adet erkek takım elbise satın alındı.

Söz konusu işin maliyeti ihale sözleşmesinde 387 bin lira olmasına rağmen maliyetin yüzde 157 üzerine imza atıldı. Buna göre Sürmeliye 998 bin lira ödendi. Giyim yardımlarının Türkşeker bünyesinde bulunan 15 şeker fabrikasına, 1 makine fabrikasına ve genel müdürlüğe gönderileceği bildirildi.

'İŞ GÜVENLİĞİ KAPSAMINDA SAYILAMAZ'

Çalışma yaşamı uzmanı Hüseyin İrfan Fırat, koruyucu giyim yardımı ile giyim yardımı arasındaki farka da dikkat çekti. Fırat koruyucu giyim yardımının, işçilerin güvenliğini sağlamak için baret, gözlük gibi koruyucu ekipmanları kapsadığını belirterek şu değerlendirmede bulundu:

"Giyim yardımı çalışanlara toplu sözleşme veya sözleşme ile sağlanmış ayni bir sosyal yardım kalemidir. 6331 sayılı işçi sağlığı ve iş güvenliği kanunu kapsamında bazı iş kollarında çalışanlara verilmesi zorunlu koruyucu malzeme ve kıyafetlerle giyim yardımını birbirinden ayırmak gerekir."

Türkşeker’in özelleştirme sonrası ekonomik gidişatı Sayıştay raporlarına da yansımıştı. Kurumun 10 yıl içerisinde öz kaynaklarının eksiye düştüğü belirtilen raporda “İşletmeler borç ve faiz sarmalı içine girmekte ve faaliyetlerini durdurma noktasına gelmektedir" ifadelerine yer verilmişti. Kurumun kaynak ihtiyacının banka kredileri yoluyla sağlandığı raporda belirtilmişti.