Merdan Yanardağ: Türkiye'nin 10 önemli edebiyatçısından en az 8'i hapishaneyle tanışmıştır
TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, TELE1 canlı yayınında sarf ettiği sözler nedeniyle önce hedef gösterilmiş, ardından tutuklanarak cezaevine konmuştu. Yanardağ, kendisini ziyaret eden CHP İstanbul Milletvekili Yüksel Mansur Kılıç aracılığıyla bir mesaj gönderdi.
TELE1’de yayınlanan programındaki açıklamaları nedeniyle hakkında soruşturma başlatılan Merdan Yanardağ, Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturması Bürosu savcılarından Ebru Baran Celep tarafından sorgulanarak tutuklama talebiyle Sulh Ceza Hâkimliği’ne sevk edilmiş, İstanbul 7’nci Sulh Ceza Hâkimliği’nde Ramazan Çiçek’e verdiği ifadenin ardından ‘terör örgütü propagandası yapmak’ suçlamasıyla tutuklanmıştı.
CHP İstanbul Milletvekili Yüksel Mansur Kılıç, TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ’ı Silivri’deki cezaevinde ziyaret etti.
“Hiç kimse Merdan Yanardağ’dan terörist övücü bir kişilik üretemez. Merdan Yanardağ bir Cumhuriyet çocuğudur” diyen Kılıç, Yanardağ’ın mesajını da okudu.
“TÜRKİYE’NİN 10 ÖNEMLİ EDEBİYATÇISINI SAYSANIZ 8’İ HAPİSHANEYLE TANIŞMIŞTIR”
Yanardağ’ın mesajında şu ifadeler yer aldı:
“Her şeyden önce desteklerini, dayanışmalarını gösteren dostlarımıza ve demokrasi güçlerine teşekkür ediyorum. Türkiye’nin soylu bir aydın geleneği vardır. İlerici ve devrimci bir gelenektir bu. Karşılıksız kendini topluma, ülkeye ve insanlığa adayan insanların yarattığı bir gelenektir bu. O nedenle aydınlanma, özgürlük ve demokrasi mücadelesi veren gazeteciler, yazarlar, siyasetçiler ve toplum önderleri sık sık cezaevleriyle karşılaşırlar. Türkiye’nin 10 önemli edebiyatçısını saysanız en az 8’i bu ülkenin hapishaneleriyle tanışmıştır ancak bu toplum onları daha sonra yüceltmeyi bilmiştir. Benim başıma gelenler de bunlardan farklı değildir. Burada da demokrasi mücadelesine ve adalet kavgasına devam edeceğim. Hiçbir zorbalık karşısında boyun eğmeyeceğim, girdiğim gibi başım dik çıkacağım. Benden terörist de terörizm övücüsü de çıkmaz. Bu kumpası hazırlayanları utandıracak ve boğacaktır. Ben çağdaş infaz hukukunun nasıl olması gerektiğini, iktidarın çözüm sürecinde siyasi iki yüzlülüğünü anlatmaya devam edeceğim. Bu zaten kamuoyunda da devam eden demokratik bir tartışma konusudur.
Benim tutuklanma nedenim; başta TELE1 olmak üzere bağımsız medyayı bir tür rehin olarak susturmak, toplumun gözünü korkutarak sindirme girişimidir ancak bu girişim başlarılı olamayacaktır. Adil olmayan kara propaganda ve iftiraya dayalı bir seçim ile halk iradesine el koyan iktidara karşı demokrasi güçlerinin birliği ve dayanışması yaşamsal bir öneme sahiptir. Bilindiği gibi iktidarın bütün meşru olmayan yöntemlerine karşı ancak kıl payı denebilecek küçük bir farkla kazanabilmiştir seçimi. Bu durum kararsız bir dengeye ve güçsüzlüğe işaret etmektedir. Ancak iktidara karşı başarılı olmanın koşulu bütün demokratik ve Cumhuriyetçi güçlerin birliğini sağlamak, korumak ve güçlendirmektir. Bu vesileyle başta TELE1 olmak üzere bağımsız medya kuruluşları ile dayanışmayı çok önemli görüyorum. Dostlarımızın, izleyicilerimizin ve yurttaşlarımızın TELE1’i yalnız bırakmayacaklarına ve destek olacaklarına inanıyorum.
Ben iyiyim, herkese selamlar, sevgiler…”