Açıklama üst düzey isimden geldi: Kandilli, İstanbul depreminin tarihini ve büyüklüğünü açıkladı!

6 Şubat Pazartesi günü saat 04.17’de Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde 7.7 büyüklüğünde saat 13.24’te Elbistan ilçesinde 7.6 büyüklüğünde iki deprem Türkiye'yi yasa boğdu.

Depremde on binlerce insan öldü, kentler enkaz yığınına döndü.

Türkiye'nin birçok bölgesi beşik gibi sallanmaya devam ediyor. Depremlerin ardından gözler Marmara Bölgesi'ne ve İstanbul'a çevrildi.

Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Doğan Kalafat İstanbul depremi için tarih verdi, depremin büyüklüğünü açıkladı.

Haberglobal'e konuşan Kalafat, "7 sene içerisinde yüzde 64 olasılıkla İstanbul'da 7'nin üzerinde bir deprem olacak." dedi.

Kalafat şunları söyledi:

Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın orta kesiminde de bir deprem olabilir. Ancak Marmara Denizi kaynaklı bir deprem olacaktır.

Bunun tehlikesi bellidir. Marmara'da fay oradan geçti buradan geçti konuşmamıza gerek yok.

Marmara Denizi'nin içerisinde geçen bir kol. Bu kol 7'nin üzerinde bir deprem üretecektir. Bunun yeri bellidir ama zamanını söyleyebilmemiz mümkün değil.

Yalnızca yapabileceğimiz istatiksel çalışmalardır. Bu da işte 2030'a kadar yüzde 64 olasılık, 2050'ye kadar yüzde 75 olasılık 2090 kadar yüzde 95 olasılıkla bu deprem olacaktır.

Kandilli’nin yaptığı açıklama üzerine Gerçek Gündem’e değerlendirmede bulunan jeostratejist emekli Tuğgeneral Nejat Eslen, İstanbul depremine ve olası felaketlere hazırlanmak için “afetlerle mücadele bakanlığı” kurulmasının gerekliliğine dikkat çekti.

Eslen değerlendirmesinde, “İstanbul depremine ve olası tüm afetlere hazırlanmak için yani iklim değişikliğinin etkilerine orman yangınlarına sellere karşı hazırlanmak için afetlerle mücadele bakanlığı gecikmeden kurulmalı bu bakanlığın öncelikli görevi İstanbul depremine hazırlık yapmak olmalıdır” dedi.

Eslen’in değerlendirmeleri şöyle:

“Biz askerler deriz ki talimnameler kanla yazılmıştır. Talimnameler savaşa hazırlıkta eğitimde, rehberlik etmek için savaşlardan alınan derslerle yazılır ve amaç olası bir savaşta daha kan dökülmesini önlemektir. Depremlerde de öyle olmalıdır. Bir başka ifade ile depremlerle ve inşaat ile ilgili tüm mevzuat da depremlerden alınan derslerle yazılmalıdır ve olası depremlerin daha fazla can kaybını önlemeyi amaçlamalıdır. Dünyada bu konuda Japonya gibi Şili gibi güçlü mevzuata sahip ülkeler vardır. Bu ülkelerde şiddetli depremler olsa bile zayiyat çok az olmaktadır. Akıl örneklerden istifa etmeyi gerektirir. Sadece mevzuatın güçlü olması yetmez, mevzuata uymayan her kademedeki kişilerin büyük cezalara çarptırılacağı yasalarda açıkça belirtilmelidir."

"Türkiye’de ilk defa bir resmi kurum yani Kandilli Rasathanesi, İstanbul’da 20 yıl içinde 7 şiddetinin üzerinde bir deprem beklendiğini açıklamıştır. Bu tür resmi açıklama ilk defa yapılmaktadır. İstanbul için zaman kısıtlıdır. Gecikmeden İstanbul için gerekli tedbirler alınmalı, eylemlere geçilmelidir. Bu ancak İstanbul için özel bir yasa çıkarmakla mümkün olabilir."

"İstanbul depremine ve olası tüm afetlere hazırlanmak için yani iklim değişikliğinin etkilerine orman yangınlarına sellere karşı hazırlanmak için afetlerle mücadele bakanlığı gecikmeden kurulmalı bu bakanlığın öncelikli görevi İstanbul depremine hazırlık yapmak olmalıdır. Bu kapsamda, İstanbul dışına göçler teşvik edilmeli İstanbul’a göçler mümkünse önlenmelidir. Olası İstanbul depreminin ortaya koyabileceği zayiyat, hasar ve ekonomik kayıp dikkate alındığında zamanın ne kadar değerli olduğu ortaya çıkmaktadır. Depreme hazırlık sürecinde, merkezi yönetim ile yerel yönetimin siyasi kaygı ve parti farkı gözetmeden birlikte çalışması şarttır. Son söz olarak şunu söylemek istiyorum; deprem ciddi bir güvenlik sorunudur, olası İstanbul depremi çok ciddi bir güvenlik sorununa dönüşebilecektir.”