Nihal Bengisu Karaca tebliğcilerin neden kovulduğunu yazdı

Kendilerine 'Tebliğciler' diyen grupların sık sık belirli semtlerde ortaya çıkıp yurttaşları taciz etmesi tepki çekmeye devam etti. Son olarak tebliğcilere tepki gösteren Habertürk yazarı Nihal Bengisu Karaca, tebliğcilerin neden kovulduğunu yazdı.

Nihal Bengisu Karaca tebliğcilerin neden kovulduğunu yazdı

GERÇEK GÜNDEM - İçkili mekanlarda, kokoreççide, hatta metrobüsteler… İstanbul’un çeşitli yerlerinde yurttaşları taciz etmeleriyle bilinen ve 'onları uyarmayı görev edinen' tebliğciler, yine gündemde.

Son olarak kendilerine 'Tebliğciler' diyen bir grup, geçen hafta Kadıköy'de sokakta oturanları taciz etti. Tebliğcilerden birinin alkol tüketilmemesini istedikten sonra “Hocanın görevi ölüm gelmeden hatırlatmak, berber tıraş eder doktor muayene eder. Hoca da hatırlatır” şeklinde konuşması dikkat çekti.

Masada oturanlar ise buna “Bizim böyle bir isteğimiz oldu mu? Doktora gidiyoruz mesela muayene olmaya. Diyoruz ki benim bir rahatsızlığım var. Bizim sizden hatırlatma gibi bir isteğimiz oldu mu? Siz şu an taciz ediyorsunuz bizi bu masada otururken” diye tepki gösterdi.

Yaşanan durumdan sonra 'Dün neden kabul görüyorlardı, bugün neden kovuluyorlar?' başlıklı bir yazı kaleme alan Habertürk yazarı Nihal Bengisu Karaca, tebliğcilerin neden kovulduğunu yazdı.

Karaca'nın yazısının ilgili bölümü şöyle:

''Ne zaman ki İslamcılar büyük kitleler halinde iktidarın uzantısı oldular ya da iktidar tarafından tek sıra halinde dizilmeye, köşeye gönderilip ayak üstünde bekletilmeye razı oldular, fıkıhçılar ‘reis’ lehine fetvalar düzenler oldu; üç Kuran Kursu, beş kadro adına iktidar mekanizması ile iç içe geçildi, gücün maşası olmaya gönül indirildi, ‘iktidarda olanlar bizden’ denilerek yanlışa yanlış demekten vazgeçildi ve bu ülkede seküler insanların da olduğu gerçeğini unutularak 'birlikte yaşama, asgari müşterekleri ortak paydaları genişletme' çabaları küçümsenir oldu, hatta İslamcılar kendi mahalle ajandalarını, mesela İstanbul Sözleşmesi gibi hak hukuk koruyan bir sözleşmeyi iptal ettirmeyi dayattı, o itibarı kaybettiler. Artık kimse kendileriyle empati yapmak istemiyor, bu imkansızlık besin zincirinin en alt tabakasındaki tebliğci amcaya ‘defol’ olarak, hala ayrımcılığa uğrayan başörtülüye 'Bıktık sizin başörtünüzden…' olarak yansıyor.''

Karaca'nın yazısının tamamı için tıklayınız...

Etiketler
Nihal Bengisu Karaca Habertürk Taciz