Timur Soykan karar öncesi Kaşıkçı davasını yazdı: Erdoğan’ın İslam dünyasının lideri olmak hülyasıyla çıktığı yolun hazin sonunu izliyoruz
Gazeteci Timur Soykan, Kaşıkçı cinayeti davasının Suudi Arabistan'a devredilmesine ilişkin olarak yarın görülecek karar duruşması öncesinde "Erdoğan’ın İslam dünyasının lideri olmak hülyasıyla çıktığı yolun hazin sonunu izliyoruz" dedi.
İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde süren Cemal Kaşıkçı davasının son görülen duruşmasında Cumhuriyet Savcısı, davada durma kararı verilerek dosyanın Suudi Arabistan'a devredilmesini talep etti.
Mahkeme, 26 sanıklı davanın Suudi Arabistan'a devri konusunda Adalet Bakanlığına görüş sorulmasına hükmederek duruşmayı 7 Nisan'a erteledi.
Gazeteci Timur Soykan, mahkemenin kararı öncesi Kaşıkçı cinayeti davasının kurban verildiğini yazdı. Soykan, Suudilerin, Erdoğan’ın ziyareti için davanın kapatılması şartı koyduğu ve bu kabul edildiğini iddia etti.
"Cemal Kaşıkçı’yı da sattılar" diyen Soykan Twitter hesabı üzerinden konuya ilşkin yaptığı paylaşımda, AKP iktidarının, hiçbir ilkesinin olmadığını bir kez daha ilan ettiğini dile getirdi. Davanın nakline ilişkin AKP içinden kimsenin “Bunu nasıl yaparız” demediğine tepki gösteren Soykan, "Hiçbir vicdan sızısı duymadan hep birlikte çark ediyorlar. Bu bilgisel, siyasal İslam’ın ‘Dün dündür’ arşivinde dursun" dedi.
"DUBLÖRÜ BİLE VARDI"
Soykan, Kaşıkçı'nın öldürüldüğü güne ilişkin görüntü ve bilgileri paylaşarak, "Washington Post yazarı, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı, 2 Ekim 2018’de İstanbul Levent’teki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’nda boğularak öldürüldü. Cesedi elektrikli testereyle parçalandı ve yok edildi. Bu sırada konsolosluk önünde Kaşıkçı’yı nişanlısı Hatice Cengiz bekliyordu. Cinayet için Suudi Arabistan’dan 15 kişilik cinayet ekibi gönderilmişti. Evlilik belgesi almak için konsolosluğa gelen Kaşıkçı’yı konsolosluktan çıkmış gibi göstermek için dublör bile vardı. Kaşıkçı’nın kıyafetlerini giyen dublöre ayakkabıları uymamıştı" diye kaydetmişti.
Soykan şöyle devam etti:
"Bu sırada Hatice Cengiz ve Kaşıkçı'nın arkadaşı Yasin Aktay, konsolosluktan çıkmadığını açıkladı. Konsolos 'Çıkıp gitti' diye inkar ediyordu. Reuters muhabirini binada gezdirip dolapları açarak alay edercesine “Burada yok” dedi. Ama Kaşıkçı’nın akıllı saati ses kaydı yapmıştı.
Kaşıkçı, 'Müslüman Kardeşler'e, yani AKP’ye yakın bir isimdi. AKP iktidarı, cinayeti dünyaya duyurmak için büyük bir medya kampanyası yaptı. Vahşi cinayetin bilgileri dünya medyasına servis edildi. Veliaht Prens Selman’ın cinayet emrini verdiği anlatılıyordu. Eylemler başladı."
"CİNAYETİN DETAYLARINI DÜNYA MEDYASINA SERVİS ETTİLER"
Kaşıkçı öldürülmesinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dışişleri Bakanı MEvlüt Çavuşoğlu'nun açıklamalarını tek tek hatırlatan Soykan, Türkiye'nin cinayetin detaylarını dünya medyasına servis ettiğini anlattı:
"Bakın o dönem neler söylediler. Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Kaşıkçı alçakça şehit edildi… Bu cinayetin aydınlatılıp aydınlatılmaması çocuklarımızın nasıl bir dünyada yaşayacağını belirleyecektir." Erdoğan pek çok açıklamasını AA görselleştirdi, halen arşivde duruyor.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: Bu olayı kapatmaya çalışan batılı devletler var. Biz sonuna kadar gideceğiz. İletişim Başkanı Fahrettin Altun: Cumhurbaşkanımızın dirayetli duruşuyla Türkiye bu menfur cinayetin aydınlatılması için ortaya koyduğu çabayı sürdürüyor. Ve neler neler:
Konsolosluk karşısına Cemal Kaşıkçı anıtı yapıldı. Anıtın da açıldığı birinci yıl anma törenine dünyanın en zengini ve Washington Post’un sahibi Jeff Bezos, uluslararası sivil toplum örgütleri, siyasiler davet edilmişti. İstanbul Savcılığı ise 26 Suudi'ye dava açmıştı.
Türkiye,vahşi cinayetin detaylarını dünya medyasına servis etmeyi sürdürdü. İletişim Başkanlığı’nın desteğiyle Oscar ödüllü yönetmen belgesel çekti, Anadolu Ajansı Türkçe, İngilizce ve Arapça Cemal Kaşıkçı kitabı yayınladı. Dünyanın dört bir yanında eylemler düzenlendi."
Cinayetle ilgili baskılar sonucunda Suudi Arabistan'ın 11 kişiyi göstermelik olarak yargıladığını hatırlatan Soykan, "5 kişi idam cezasına çarptırıldı, kısa süre sonra bu cezalar hapis cezasına çevrildi. Bazı sanıkların dünyanın farklı yerlerinde görüldüğü, asıl faillere dokunulmadığı, serbest bırakıldıkları biliniyordu" dedi.
"DAVA KAPANACAK"
Geçen hafta görülen Kaşıkçı davasının son duruşmasında Cumhuriyet Savcısı, davada durma kararı verilerek dosyanın Suudi Arabistan'a devredilmesini talep etmişti. Savcının mütalaasında, Suudi Arabistan Başsavcılığı tarafından gönderilen 13 Mart 2022 tarihli yazıda, yargılamanın Suudi Arabistan Krallığı'na devredilmesi, sanıklar hakkında çıkartılan kırmızı bülten kararlarının kaldırılmasının talep edildiği anımsatılmıştı. Mahkeme, 26 sanıklı davanın Suudi Arabistan'a devri konusunda Adalet Bakanlığına görüş sorulmasına hükmederek duruşmayı 7 Nisan'a ertelemişti.
Soykan, duruşma bittiğinde İstanbul Adalet Sarayı önünde sadece RSF Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu ve iki sivil toplum temsilcisinin Kaşıkçı’nın resimleri ile eylem yaptığına dikkat çekerek, "AKP'liler artık yoktu" dedi.
Mahkemenin yarın vereceği karara ilişkin değerlendirmede bulunan Soykan, "Adalet Bakanı Bozdağ 2 gün sonra davanın devredilmesi talebine olumlu yanıt vereceklerini açıkladı. Kaşıkçı’nın dosyası cinayetin faillerine devredilecek, dava duracak. Muhtemelen yarın mahkeme bu kararı verecek. Daha sonra Suudi yargısının kararı kabul edilip dava kapanacak" diye kaydetti.
AKP iktidarının Arap ülkelerinin parasının peşinde olduğunu söyleyen Soykan, "Türkiye ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkilerin normalleşeceği yönünde Erdoğan’ın açıklamalarından sonra yargının bu adımı atması tabloyu ortaya koymaya yetiyor. Ülke ekonomisini krize sürükleyen AKP iktidarı, Arap ülkelerinin parasının peşinde. İlkeler satılık" ifadesini kullandı.
Suudilerin, Erdoğan’ın ziyareti için davanın kapatılması şartı koyduğunu ve bu kabul edildiğini iddia eden Soykan, "Türkiye’nin geçmişte konuyla ilgili temas kurduğu ülkeler, oyuncular, yazarlar ne düşünüyor acaba. Mesela belgeseli çeken Oscar ödüllü belgeselci Bryan Fogel ne düşünüyordur" dedi.
"KAŞIKÇI DAVASI KURBAN VERİLİYOR ACABA KARŞILIĞINDA NE ALINACAK?"
Soykan şöyle devam etti:
"Siyasi İslamcıların içinden bu keskin dönüşüne hiç ses çıkmıyor. Bir kişi bile itiraz etmiyor. Eskiden Kaşıkçı için ağlayanlar ıslık çalarak havaya bakıyor. Tüm mensupları kimliğini yitirmiş bir siyasi hareketle karşı karşıyayız. Kaşıkçı'nın yakın arkadaşı AKP'liler nerede?
Geçmişte Cemal Kaşıkçı cinayetini manşetlerinden düşürmeyen Yeni Şafak, Sabah, Hürriyet vs… Veliaht Prens Selman ile Erdoğan’ın el ele fotoğrafını ‘Tarihi dönem’ başlığı ile yayınlamak için hazırlık yapıyordur şimdi. Yakında arşivdeki bu fotoğraf tekrarlanabilir.
Aslında Erdoğan’ın İslam dünyasının lideri olmak hülyasıyla çıktığı yolun hazin sonunu izliyoruz. Önce ’15 Temmuz’un finansörü’ denilen BAE ile kucaklaştılar şimdi Suudi Arabistan’a Kaşıkçı davası kurban veriliyor. Acaba karşılığında ne alınacak?
Ukrayna-Rusya görüşmesindeki arabuluculukta ‘dünya lideri’ şovu sürerken Türkiye'de işlenen vahşi cinayette egemenlik hakları Suudilere devrediliyor. Bin saray inşa etsen itibar yalan artık. Gazetecinin konsoloslukta katledilip sonra ilişkilerin normalleştiği bir ülke burası.
Kaşıkçı’nın nişanlısı Hatice Cengiz bu konuda şöyle diyor: Hangisini tercih ederiz; Erdemli bir birey olmayı mı yoksa maddi çıkarları her türlü değerin üzerinde tutan bir yaşam inşa etmeyi mi tercih edeceğiz. Tercih çoktan yapıldı. Hem de defalarca… BİTTİ..."
1- Cemal Kaşıkçı’yı da sattılar. AKP iktidarı, hiçbir ilkesinin olmadığını bir kez daha ilan ediyor. Ve içlerinden tek kişi çıkıp “Bunu nasıl yaparız” demiyor, hiçbir vicdan sızısı duymadan hep birlikte çark ediyorlar. Bu bilgisel, siyasal İslam’ın ‘Dün dündür’ arşivinde dursun. pic.twitter.com/MW0pXbioHL
— Timur Soykan (@timursoykan) April 6, 2022