Hukukçu Turgut Kazan: 'Cumhurbaşkanına hakaret'ten verilen tutuklama ve mahkumiyet kararları artık 'hak ihlali' sayılacak
Eski İstanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) 'Vedat Şorli' kararını hatırlatarak "TCK/299'dan verilen tutuklama ve mahkumiyet kararları mutlaka ihlal sayılacaktır" dedi.
GERÇEK GÜNDEM - Eski İstanbul Barosu Başkanı, hukukçu Turgut Kazan, son olarak 'cumhurbaşkanına hakaret soruşturması sonrası yapılan basın açıklamasına da cumhurbaşkanına hakaret soruşturması açılması'yla gündeme gelen yargılamalara değindi.
Kişisel Twitter hesabında paylaşımda bulunan Kazan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) 'Şorli' kararının kesinleştiğini hatırlatarak "Artık cumhurbaşkanına hakarete ilişkin TCK/299'dan verilen tutuklama ve mahkumiyet kararları mutlaka ihlal sayılacaktır. Ve hükmolunacak tazminat için o karardan sorumlu savcılarla/ yargıçlara rücu olasılığı doğacaktır. Bu gerçek bilinmelidir" dedi.
FACEBOOK'TA PAYLAŞTIĞI FOTOĞRAF VE KARİKATÜRE SORUŞTURMA AÇILMIŞTI
Peki neydi bu 'Şorli' davası?
Vedat Şorli isimli vatandaş, 2017 yılında Facebook hesabında bir fotoğraf ve karikatür paylaşmış, kendisine 'cumhurbaşkanına hakaret' gerekçesiyle 11 ay 20 gün hapis cezası verilmişti. Ceza, AİHM'e gitmişti.
Cumhurbaşkanına hakaret suçunu düzenleyen TCK 299'un ne Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'yle ne de ifade özgürlüğü ile bağdaşamayacağını belirten AİHM, kararında “Devlet, Cumhurbaşkanı'nın itibarını savunmayı amaçladığında ona özel bir koruma ayrıcalığı geliştiremez” ifadesine yer vermişti.
'Türkiye’nin düzenlemeyi değiştirmesi, kamu düzenini korumak için ilk iş olarak ceza yargılamasına başvurmaktan geri durması ve ceza yargılaması yerine, özel hukuk yaptırımları gibi başka seçeneklere yönelmesi gerektiği' anlatılan kararda, Şonli'ye 7 bin 500 euro tazminat ödeneceği de kaydedilmişti.
Ancak, Türkiye hükümeti bu kararı tanımamış ve itirazda bulunmuştu.
AİHM, HÜKÜMETİN İTİRAZINI REDDETTİ, 'HAK İHLALİ' KARARI KESİNLEŞTİ
AİHM Büyük Daire ise Mart 2022'de hükümetin itirazını reddetmiş ve böylece, 'Vedat Şorli v. Türkiye (No. 42048/19) kararı kesinleşmişti.