TUS kontenjanlarındaki artışa tepki: Özlük hakları iyileştirilmiyor; 'niteliksiz hekim üretimi' başlıyor
Bugün itibarıyla açıklanan TUS kontenjanları, tıp dünyasında tartışmalara neden oldu. Önce sağlık çalışanlarının şartlarının düzeltilmesi gerektiğini belirten uzmanlar, nitelikli eğitimin tehlikeye atıldığını söylediler.
GERÇEK GÜNDEM
Sonuçları geçtiğimiz hafta açıklanan Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı'nın (TUS) ardından, bugün kontenjanlar ve tercih kılavuzu kamuoyuyla paylaşıldı. Ancak kontenjanlardaki artış, hekimlerin tepkisini çekti. Binlerce kişi, sosyal medyada eleştirilerini dile getirdi.
Bu eleştiriler; sağlık çalışanlarının meslek hayatlarında yaşadıkları zorluklar, eğitim verecek hocaların bu kadrolar karşısında yetersiz kalma ihtimali ve altyapıdaki eksiklikler çevresinde şekillendi.
2022 1. dönem TUS kontenjanları.
Türk Radyoloji Derneği'nin konuyla ilgili resmi sosyal medya hesaplarında yayınladığı açıklamada şunlar kaydedildi:
"(...) Bu dönem göz önüne alındığında, toplam uzmanlık öğrencisi sayısında, sırası ile Çocuk Hastalıkları (1028 uzmanlık öğrencisi), İç Hastalıkları (979 uzmanlık öğrencisi) ve Acil Tıp (865 uzmanlık öğrencisi) branşlarının arkasından toplam 761 uzmanlık öğrencisi ile dördüncü sıradayız. Bunun yanında önceki 2021 Eylül TUS’u ile karşılaştırıldığında 5,55 kat artış ile en yüksek artış oranına sahibiz. Çocuk hastalıklarının artışı 1.37, iç hastalıklarının artışı 1.20, Acil Tıp’ın artışı 1.43’dür.
'HALK SAĞLIĞI ANLAMINDA CİDDİ BİR PROBLEM'
Elimizden gelenin en iyisini yapmaya ve göz bebeğimiz olan uzmanlık öğrencilerimizi yine en iyi şekilde yetiştirmeye çalışıyoruz. Ancak, radyoloji teknoloji ile içi içe olan bir alandır. Bir uzmanlık öğrencisinin yeterli altyapı ve yeterli sayıda öğretici ile yetişeceği göz önüne alınırsa öğretici ve teknoloji anlamında yeterli yatırım yapılmadan, radyoloji uzmanlık öğrencisi sayısının arttırılmasının hem mesleki hem de halk sağlığı anlamında ciddi bir problem olduğunu düşünüyoruz. Bu konuda gerekli girişimleri başlatmış bulunuyoruz. (...)"
'KADROLARDAN ÖNCE ŞARTLARI DÜZELTİN'
Birlik ve Dayanışma Sendikası'nın açıklamasında da geçim kaygısı nedeniyle köklü, iyi eğitim veren kurumların olduğu büyük ve pahalı şehirlere kimsenin gitmek istemediği belirtildi. "Kadrolardan önce şartları düzeltin. Hekim açığı böyle kapatılamaz" dendi.
Bu noktada bazı sosyal medya kullanıcıları, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yurtdışına gitmek zorunda kalan veya özel sektöre geçen hekimler için kullandığı "Gidiyorlarsa gitsinler" sözlerini hatırlattı.
Çocuk nörolojisi doktoru olduğunu belirten bir kişi, "Yani diyorlar ki; biz senin özlük haklarını iyileştirmeyeceğiz, bu kadro sayılarıyla yerine yenisini de buluruz. Varsın gitsinler" paylaşımında bulundu.
'NİTELİKSİZ HEKİM ÜRETİMİ BAŞLIYOR'
Tepkilerin bir ayağı da, eğitim verecek hocaların sayıca azlığından kaynaklı.
Örneğin ortopedi ve travmatoloji uzmanı olduğunu belirten bir sosyal medya kullanıcısı, "Mevcut köklü üniversitelerde bile asistan yetiştirecek hoca kalmamışken; 12 bin yeni kadro ile 'uzman doktor fabrikaları'ndan niteliksiz hekim üretimi başlıyor.İlk seri üretim 5 yıl sonra banttan inecek. Halkımıza da tadını çıkartmak kalacak" yorumunu yaptı.
'BİR HOCAYA BEŞ ASİSTAN DÜŞTÜĞÜNDE YAKINIRDIK, İYİ GÜNLERMİŞ'
Yine bir hekim, bir zamanlar bir hocaya beş asistan düştüğünü ve bu durumdan yakındıklarını belirterek "Ama iyi günlermiş vesselam, artık bir asistana beş asistan düşecek dönem başlamıştır hayırlı olsun. Nitelikli uzmanlık egitimi mi, o da neymiş ki?" tepkisini gösterdi.
'SAKIN CERRAHİ YAZMAYIN, ELİNİZE NEŞTER DEĞMEDEN OPERATÖR OLURSUNUZ'
ODM terapisti bir başka kullanıcı da, genç meslektaşlarına seslenerek "Sizleri suçlamıyor bu tweetler, 4-5 sene sonrası olacakları yazıyor meslektaş abi ve ablalarınız. Siz boş verin tercihinize bakın ama sakın cerrahi yazmayın yoksa elinize neşter değmeden operatör olursunuz" ifadesini kullandı.
'YAKLAŞTIKÇA YAKLAŞIYOR'
43 yıldır doktor olduğunu belirten emekli kulak burun boğaz (KBB) uzmanı da "Kendi adıma gördüklerimi söylüyorum, devasa boyutta bir sefalet ve fakirleşme, itibarsızlaştırma biz doktorlara doğru yaklaştıkça yaklaşıyor" ifadesini kullandı.
'UZMAN HEKİME SAYIP SÖVMEK İÇİN BAŞKA İLÇEYE GİTMEYE GEREK KALMADI'
Türkiye'de sağlık çalışanlarının en büyük sorunu şiddet. Bakan Fahrettin Koca başta olmak üzere hükümet kanadından birçok kişi bunu çözeceklerine dair sözler verilse de gerçek hayata bir yansıması olmadı.
TUS kontenjanları üzerinden bu soruna değinen bir dahiliye uzmanı, "Sayıp, sövüp, saldırmaya hekim bulabiliyorsunuz… Uzman hekime sayıp, sövmek ve saldırmak için başka ilçeye ya da ile gitmeye gerek kalmadı, artık ulaşabileceksiniz" eleştirisini yöneltti.