Gezi Davası hakimi ‘karşı oy’ yazısında bunları yazdı: 'Dinleme hukuksuz, başka delil yok'

Gezi Davası'nda Osman Kavala hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilirken 7 sanık da 18'er yıl hapis cezası aldı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada üç hakimden ikisi kararı onadı, bir hakim ise karşı oy kullandı. Hakimlerden Murat Bircan'ın 2018'de AKP'den milletvekili aday adayı olduğu ortaya çıkmşıtı.

Sözcü'den Fırat Fıstık'ın haberine göre karara karşı çıkan hakim ise gerekçesinde dinleme kayıtlarından başka delil olmadığı, kayıtların kanuna aykırı elde edildiğini vurguladı. Verilen karşı oyun gerekçesinde şöyle denildi: Dosya içeriğinde dinleme kayıtlarından başka delil yok. İlk dinleme kararı 2013'te “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” suçu için alınmış.

BERAAT ETTİ, TUTUKLANDI

“Hükümete Karşı Suç” suçundan alınan dinleme kararı yok. 2014'te sözkonusu madde dinleme kapsamındaki suçlara eklenmiş. Bu tarihten sonra alınan bir dinleme kararı yok. Dosyadaki tüm dinleme kayıtları 2 Aralık 2014 tarihinden önce. Bu haliyle dinleme kayıtları kanuna ve hukuka aykırı delil niteliğindedir. Yerleşik Yargıtay İçtihatlanna göre dosyadaki dinleme kayıtları yasak delil mahiyetinde. Sanıkların kanuna aykırı dinleme kayıtlarına karşı beyanları da yasak delile dayandığından hükme esas alınamaz. Aksi kabul edilse dahi dinleme kayıtlarını destekleyen somut kanıtlar yok. Tek başına dinleme kayıtları sanıkların üzerlerine atılı suçlardan mahkumiyetlerine yeter değil. Sanıkların üzerlerine atılı suçlardan cezalandırılmalarına yeterli her türlü kuşkudan uzak, somut, kesin ve inandırıcı başkaca delil yok. Bu nedenle beraatlerini, Osman Kavala'nın da tahliyesi görüşündeyim.

Kavala 2017'de hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs suçundan tutuklandı. 2020'de tahliye edildi. Ancak aynı gün bu kez casusluktan tutuklandı. Şimdi casusluktan beraat etti, darbeden tutuklandı.

Gezi davasına bakan hakimin AKP'den milletvekili aday adayı olduğu ortaya çıktı

Gezi'nin hukuksuz yargı tarihi 1: Soruşturma nasıl başladı, hedefte kimler vardı?

Gezi’nin hukuksuz yargı tarihi 2: Avrupa’yla büyüyen kriz, müebbet talepleri

YURT DIŞINDAN GELDİ KAÇMA ŞUPHESİYLE TUTUKLANDI

Çiğdem Mater Utku

Sinemacı ve yapımcı Utku, bir belgesel projesi için Almanya'ya gitmiş, yaşamına burada devam ediyordu. Gezi Davası nedeniyle Türkiye'ye geldi. ‘Kaçma şüphesi' de gerekçe gösterilerek tutuklandı. Son filmi Yaban İstanbul Film Festivali'nde gösterildi.

Tayfun Kahraman

Şehir Plancısı Tayfun Kahraman, Gezi döneminde Şehir Plancıları Odası'nda başkanlık yapıyordu. 2019 yerel seçimleri sonrası İBB'de Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairesi Başkanı olarak görev yapmıştı. Tutukluluk kararının ardından kızı Vera ile vedalaşmaları kamuyounda yankı uyandırdı.

Mücella Yapıcı

Mimar Mücella Yapıcı diğer 7 sanıkla birlikte Şubat 2020'de “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs”, “yağma” ve “mala zarar verme” suçlarından yargılandığı Gezi Davası'ndan beraat etti. Ancak karar bozuldu. Bu kez 18 yıl hapis cezası aldı.

Ali Hakan Altınay

Altınay, Osman Kavala ile birlikte Anadolu Kültür A.Ş'nin yönetim kurulu üyesiydi. Aynı suçtan 18 yıl hapis cezası aldı ve tutuklandı. Karar duruşmasında “Dört yıldır deli saçması bir hikayede debeleniyoruz. Hiç kimsede en ufak hicap duygusu kalmadı mı” diye sordu.

Mine Özerden

Almanya doğumlu Özerden, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sinema-Televizyon bölümünden mezun oldu. Uzun yıllar reklam sektöründe çalıştı. Karar duruşmasında “Birinci sınıf hukuk öğrencisi bile şaşkınlıkla izliyordur bu dram komediyi” dedi, 18 yıl hapis cezası aldı.

Yiğit Ali Ekmekçi

Ekmekçi Bilgi Üniversitesi ve Nesin Vakfı'nın kurucu üyesi. Anadolu Kültür A.Ş. yönetim kurulu başkan vekilliği görevinde bulundu. Ve buradaki faaliyetleri nedeniyle soruşturmaya dahil edildi. “Faaliyetlerini sürdüren bir vakıf, nasıl suç örgütü oldu” dedi, 18 yıl ceza aldı.

Can Atalay

Soma, Hendek, Aladağ, Çorlu tren kazası davası gibi birçok toplumsal davada mağdurların avukatlığını yapan Can Atalay kamuoyunun yakından tanıdığı bir isimdi. Diğer sanıklar gibi 2020'de Gezi Davası'nda beraat etmişti. Duruşma sonrası “Şunu bilin ki; zulme boyun eğmeyeceğiz, zulme karşı direneceğiz” dedi.

6 partiden karara tepki

– CHP lideri: Gezi barışa ve demokrasiye adanmış bir millet hareketiydi. Ülkemize karabasan gibi çöken bu zorba iktidar hukuku ayaklar altına almaya devam ediyor. Az kaldı; bu zulme son vereceğiz.

– DEVA lideri Babacan: Kavala'ya ve diğer sanıklara yapılan haksızlık hepimizin vicdanını yaralamıştır. Alınan kararın hukuki hiçbir açıklaması yoktur. Ülkemizi öfkeye ve kine teslim etmeyeceğiz. Demokratik hukuk devletinde özgürce yaşayacağız.

– GELECEK Partisi lideri Davutoğlu: Uzun tutukluluk süreleri ile adaleti örselerseniz, çelişkili kararlarla hukuku hiçe sayarsanız hükme saygı kalmaz! Yargı siyasi güce değil, siyasi güç adalete dayanmalı.

– DP lideri Gültekin Uysal: Gezi Davası ile alakalı karar gösterdi ki iktidar, korku kol gezinsin, muhalefet için Türkiye tekinsiz bir yer olsun istiyor. Adaleti ve demokrasiyi işler hale getirmek yerine korkuyu yerleştirmek derdinde. Vazgeçmeyeceğiz.

– SAADET Sözcüsü Birol Aydın: Tüm kişi ve davalar için söylüyoruz: Önce adalet, herkes için adalet, her daim adalet. Adalet kurumunu siyasallaştıran ve adaletsizliği kurumsallaştıran iktidar payidar olamaz.

– İYİ Parti Genel Sekreteri Uğur Poyraz: Yargılamayı yapan heyetten bir üyenin tane tane yazdığı muhalefet şerhini okuduğumuzda adalet duygusuna, vicdana, hukuka ve ülkemizin düşürüldüğü duruma ilişkin endişelerimiz derinleşmiştir.

Kavala Davası dış basında: Muhteşem bir komedi

Fransız Libération, Kavala'ya ceza verilmesini acımasız bir karar' olarak nitelendirdi. AP ajansının haberinde kararın Türkiye'nin Batılı ülkelerle ilişkilerine zarar vereceği yorumu yapıldı. The Gurdian kararı “Hüküm Türk makamlarının son on yılda muhalif görüşlere ve toplanma özgürlüğüne yönelik en derin baskısına işaret ediyor” sözleriyle haberleştirdi. İtalyan Corriere della Sera ise “Türk adaleti muhteşem boyutlarda bir komedi sahneledi” dedi.