Kulis: DEVA 3. İttifak’a nasıl bakıyor, cumhurbaşkanlığı seçiminde ne yapacak?
CHP ve İYİ Parti liderlerinin sert açıklamalarının ardından, DEVA Partisi Genel Başkanı Babacan'ın seçimlere kendi logolarıyla girme kararını açıklaması dikkat çekti. Gerçek Gündem, siyasi kulislerde kararın anlamını ve DEVA'nın planını araştırdı.
GERÇEK GÜNDEM - Türkiye yeni haftaya oldukça sıcak başladı. Pazartesi Gezi davasında verilen mahkumiyet kararları ister istemez siyaseti sertleştirdi. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu dünkü TBMM Grup Toplantısı’nda genel teamülleri dışına çıkarak sadece 13 dakika kürsüde kalırken öfkesi yalnız yüzüne değil sözlerine de yansıyordu.
CHP lideri, ‘‘Yumruklarımı sıkıyorum. Dünya kötülük yapanlar yüzünden değil, seyirci kalıp hiçbir şey yapmayanlar yüzünden bu hale geldi. Cesaret yoksa zafer yoktur. Bütün yol arkadaşlarıma sesleniyorum; bu engerek ve çıyanlarla çatışma ne kadar sert olursa zafer de o kadar yakın ve görkemli olacaktır. Ne pahasına olursa olsun yürüyeceğiz. Bu millete, çetelere boyun eğdirmeyeceğiz. O yoksulluğa mahkum edilen çocuklar için mücadele edeceğim. Ya bana katılın ya da yolumdan çekilin’’ dedi.
Kılıçdaroğlu’nun ‘‘ya bana katılın ya yolumdan çekilin’’ sözlerinin hedefinin kim ya da kimler olduğu tartışılırken bugün bu kez İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de topa girdi.
AKŞENER DE ÇOK SERT: ‘‘KAHROLSUN İSTİBDAT YAŞASIN HÜRRİYET’’
İYİ Parti lideri de TBMM Grup Toplantısı’nda Gezi’yi “ülkücüsünden solcusuna, dindarından sekülerine bir direniştir” diye tanımlarken Pazartesi günkü mahkeme kararına CHP lideri kadar sert ve kararlı bir üslupla karşı çıktı:
“Türk gençlerinin bu direnişi, Ak Parti’nin, FETÖ ile el ele verip, milli egemenliğimize kastetmesine karşı yapılmıştır. Gençlerimiz, uğruna ölecekleri vatanları, Sayın Erdoğan’ın inşaat baronlarına, peşkeş çekilmesin diye bu direnişi gerçekleştirmiştir. Bu yönüyle Gezi direnişi, Türk Gençliği için, yalnızca bir protesto değildir aynı zamanda, millî şuurun da, ayağa kalkmasıdır. Sayın Erdoğan “Gezi” kelimesinden hep korkmuştur. Bu sebeple, bugün bile, âdeta yemin etmiş gibi, şahsi bir intikam kovalamaktadır. Nitekim dün, ‘Saray Tiyatroları’ eliyle galası yapılan, Osman Kavala davası, toplum vicdanına ve millet varlığına hançer vuran, binlerce yargı trajedisinden, sadece bir tanesidir. Kahrolsun istibdat yaşasın hürriyet.”
Millet İttifakı’nın iki büyük ortağının bu güçlü çıkışlarının ardından DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın ajanslara ‘‘flaş’’ olarak düşen sözleri bir anda herkesin gözlerinin fal taşı gibi açılmasına yol açtı. Haftalık basın toplantısında konuşan Babacan’ın kendi Twitter hesabından paylaşılan “Demokrasi ve Atılım Partisi, önümüzdeki seçimlere kendi adıyla, kendi şanıyla, kendi logosuyla girme kararını almıştır. Ülkemiz için, demokrasimiz için hayırlı olsun” sözleri ne anlama geliyordu?
BABACAN’IN ÇIKIŞI SONRASI HERKES TELEFONLARA SARILDI
Yoksa Ali Babacan, Altılı Masa’yı dağıtıyor muydu? ‘‘Kendi şanıyla kendi logosuyla’’ girmek köprüleri atmak anlamına mı geliyordu? Birçok gazeteci gibi GERÇEK GÜNDEM haber merkezindeki gazeteciler de hemen telefonlara sarıldı. Ve başta Ali Babacan olmak üzere DEVA Partisi kurmaylarına ulaşmaya çalıştı.
CHP’den DEVA Partisi’nin seçim kararına ilk yorum
Bu sırada Ali Babacan’ın haftalık toplantıda sarf etti diğer sözler de ortaya çıkmaya başlamıştı. DEVA Partisi lideri, “Biz altılı masada bugüne kadar vermiş olduğumuz bütün sözlerin arkasındayız. Ortak çalıştığımız konularda, her türlü katkıyı vermeye de devam edeceğiz. O masada yer alan her partiyle iş birliği yaptığımız alanları genişletmek konusunda da güçlü bir iradeye sahibiz. Bunu herkesin bilmesini arzu ederim. Geçen pazar günü yaptığımız toplantının sonunda Altılı Masa’nın ortak cumhurbaşkanı adayının niteliklerini tarif ettik. Ortak aday çıkartılması seçimlerde başarı saplamak için çok önemli bir yöntem olacaktır. Birinci tercihimiz budur. Mutabakat sağlanamazsa diğer tercihlere bakılır” dedi. Üçüncü İttifak ile ilgili açık bir yanıt vermedi.
DEVA PARTİSİ BU ÇIKIŞLA NE TÜR BİR MESAJ VERMİŞ OLDU?
Zaten bizim kulisimizi kıymetli kılan da bu konuda elde ettiğimiz bilgi. DEVA Partisi kurmayları GERÇEK GÜNDEM’e iki konuda net mesajlar verdiler.
Birincisi; ‘‘DEVA Partisi seçime kesinlikle üçüncü bir ittifakla girmeyecek. Yani Millet İttifakı içinden yeni bir ittifak kurmaya kesinlikle sıcak bakmıyoruz. Böyle bir seçenek gündemimizde yok.’’
Bu sözlerin mealine gelince: DEVA Partisi şu an itibariyle Saadet Partisi ve Gelecek Partisi ile birlikte yeni bir ittifak oluşturulmasını istemiyor.
İkincisi; “Ortak ilkeler doğrultusu kapsamında belirlenecek Cumhurbaşkanı Adayı’nı destekleyeceğiz. Bu konuda tereddüdümüz yok.’’
DEVA Partisi kurmaylarının bu sözleri Millet İttifakı’nda aday bakımından da şu anda bir çatlak olmadığını gösteriyor. Ancak DEVA Partisi bugünkü çıkışıyla her adaya tartışmasız bir destek vermeyeceğini güçlü bir müzakere pozisyonunu yürütmeye çalışacağını gösteriyor.
Tabii burada akla şu soru geliyor:
Bu çıkış sonrası DEVA Partisi seçimlere tek başına mı girecek?
GERÇEK GÜNDEM’in tuttuğu nabza göre, Babacan’ın partisindeki ana eğilim seçime MİLLET İTTİFAKI içinde ama kendi logosuyla girmek.
Peki bu milletvekili kaybına neden olmayacak mı?
Şüphesiz olacak. Zira yürürlükteki D’Hondt sistemi oyu yüksek partilerin oy oranından daha fazla oy çıkarmasına olanak sağlıyor. Milletvekili sayısının 10’dan az olduğu illerde vekil çıkarmak için en az yüzde 10 oy almak gerekiyor. Dolayısıyla yeni kurulan partilerin ancak büyük şehirlerde bir ya da en fazla iki milletvekili çıkarma ihtimali düşünülebilir.
Son tahlilde bu hamle ile İYİ Parti ve CHP’nin elini de rahatlatmış oluyor.