İstanbul Tabip Odası yöneticileri hakim karşısına çıktı: Gerekçe, Erdoğan'ın doktoruna soruşturma açmaları
İstanbul Tabip Odası yöneticileri, aynı zamanda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın doktoru olan Kocaeli Üniversitesi Rektörü Saadettin Hülagü hakkında disiplin soruşturması açtıkları için hakim karşısına çıktı.
İstanbul Tabip Odası yönetimi, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın doktoru olan ve görev yaptığı eğitim kurumundan barış akademisyenlerini ihraç eden Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sadettin Hülagü hakkında disiplin soruşturması başlattıkları için hakim karşısına çıktı.
İTO'nun bir önceki yöneticileri Prof. Dr. Pınar Saip, Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu, Güray Kılıç, Osman Öztürk, Murat Ekmez, Recep Koç ve Rukiye Eker Ömeroğlu’nun ‘görevi kötüye kullanma’ suçlamasıyla yargılandıkları dava, ifadelerin tamamlanması için 4 Ekim 2022'ye ertelendi.
Duruşma öncesi adliye önünde bir basın açıklaması okundu. Açıklamaya, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, barış imzacısı akademisyenler, İstanbul Veterinerler Odası, Kocaeli Dayanışma Akademisi ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) katıldı.
"İTO Yönetim Kurulu üyeleri, Kocaeli Üniversitesi Rektörü, tıp doktoru Sadettin Hülagü tarafından, 'görevi kötüye kullanmak' suç isnadıyla İstanbul Cumhuriyet Savcılığına şikâyet edilmişlerdir. Şikâyetin gerekçesi, İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu’nun kendisi hakkında disiplin soruşturması başlatmış olmasıdır" denen açıklamada şunlar kaydedildi:
'ŞİKAYET DİLEKÇESİ, HAKARET NİTELİĞİNDE SÖYLEMLER İÇERİYORDU'
"İTO Yönetim Kuru üyelerine yönelik hakaret niteliğinde söylemler içeren şikâyet dilekçesi Cumhuriyet Savcısı tarafından değerlendirilmiş ve 'görevi kötüye kullanma' iddiasıyla söz konusu dava açılmıştır. 6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Kanunu Tabip odalarına meslek mensupları hakkında disiplin incelemesi başlatmak ve deontoloji kuralları ile meslek etiğine aykırı davranışların tespiti halinde soruşturma açmak yetki ve görevi vermektedir.
Disiplin soruşturmaları, ilgili mevzuat gereği, kimi zaman şikâyet üzerine, kimi zaman resen, kimi zaman da bu soruşturmada olduğu gibi Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi’nin istemi üzerine açılmaktadır. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde görevli beş hekim öğretim üyesi, haksız bir suçlama ile kamu görevinden ihraçlarına neden olduğu gerekçesiyle, Kocaeli Üniversitesi Rektörü Dr. Sadettin Hülagü hakkında Kocaeli Tabip Odası’na şikâyette bulunmuştur.
'TTB MERKEZ KONSEYİ, DİSİPLİN İŞLEMLERİNİ YÜRÜTME GÖREVİNİ İTO'YA VERDİ'
Yönetim Kurulu'nun dört üyesi tarafsızlıklarını koruyamayacakları endişesiyle inceleme görevinden çekilmiş, bu nedenle TTB Merkez Konseyi disiplin işlemlerini yürütme görevini İstanbul Tabip Odası'na vermiştir.
TTB Merkez Konseyi tarafından gönderilen şikâyete ilişkin bilgi ve belgeler ile Dr. Sadettin Hülagü tarafından sunulan bilgi ve belgeler, İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu’nun 12.11.2019 tarihli toplantısında değerlendirilmiş ve şikâyet edilen Dr. Sadettin Hülagü hakkında; deontolojiye aykırı davranmak, meslektaşları küçük düşürücü fiil içinde olmak, etik ihlal yapmak iddialarıyla, TTB Disiplin Yönetmeliği'nin 3/c ve 7. Maddeleri gereğince soruşturma açılmasına karar verilmiş, şikâyete konu olan eylemin, TTB disiplin yönetmeliğine göre suç teşkil edip etmediği hususunun karara bağlanması için dosya İstanbul Tabip Odası Onur kuruluna sevk edilmiştir.
'KHK'LARA DAYANARAK UYGULANAN İDARİ YAPTIRIMLARIN ÇOĞU HALA YÜRÜRLÜKTE'
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde görevliyken ihraç edilen beş hekim öğretim üyesi 'Bu suça ortak olmayacağız' başlıklı bildiriyi imzaladıkları nedeniyle suçlu ilan edilen, kamuoyunda 'barış akademisyenleri' akademisyenlerdendir. Anayasa Mahkemesi, Barış Bildirisi'nin ifade özgürlüğünün koruması olarak bilinen altında olduğuna akademik özgürlük ve çerçevesinde bir metin olduğuna karar vermiştir. Bu karar sonucunda hukuki olarak bir sonuç elde edilmiş olsa da KHK’lara dayanarak uygulanan idari yaptırımların çoğu halen yürürlüktedir. Akademik özgürlük kapsamında kabul edilen bir bildiriyi imzaladıkları gerekçesiyle kamu görevinden ihraç edilen meslektaşlarımızın, kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütlerinin yetkili kurulları tarafindan uğradıkları haksızlığın incelenmesi isteği, yasal mevzuata uygun olması yanında hekimlik mesleği etiği kuralları çerçevesinde değerlendirilmeyi hak etmektedir.
'YASAL GÖREV VE YETKİLERİMİZDEN ÖDÜN VERMEYECEĞİZ'
Anayasa sorumluluklarımıza dayanarak yürütülen bir soruşturma öne sürülerek açılan bu dava, ülkemizin içinde bulunduğu antidemokratik siyasi ortamın göstergelerinden birisidir ve meslek örgütümüzün bağımsızlığına yöneliktir. Yasal görev ve yetkilerimizden ödün vermeyeceğimizi, demokrasi ve sağlık hakkı mücadelemizden vazgeçmeyeceğimizi kamuoyu önünde bir kez daha yineliyoruz."