Cinsel taciz iddiasıyla yargılanan veteriner hakkında yeni gelişme
Ankara'da, veteriner Ç.B.'ye (23) cinsel saldırıda bulunduğu suçlamasıyla yargılanan hayvan hastanesi sahibi Prof. Dr. Hasan Bilgili'nin DNA'sının kadının iç çamaşırında tespit edilmesiyle ilgili talep edilen ek rapor dosyaya girdi.
Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapan Bilgili, kendisine ait hayvan hastanesinde çalışan veteriner Çağla B.’ye cinsel saldırı iddiasıyla tutuklanıp tahliye edilmişti.
Bilgili’nin yardımcısı Serkan Durmaz hakkında ise aynı olayda ‘yetkisiz tıbbı müdahalede bulunmak’ suçundan 1 yıl 8 ay hapis cezası verilmişti.
Ankara Şehir Hastanesi’nden alınan raporda, elde edilen bulguların cinsel saldırıyı destekler nitelikte olduğu ifade edilirken Ankara Adli Tıp Kurumu’ndan (ATK) alınan raporda ise bu bulgulara değinilmedi. Mağdur avukatı da Şubat 2020’de yapılan duruşmada, raporlar arasındaki çelişkinin nedeninin, delillerin karartılmasından kaynaklandığını iddia ederek, dosyanın tamamı ile daha önce incelenmediğini ifade etti.
''KIYAFETLERİN BİRBİRİNE TEMASIYLA TESPİT EDİLEMEZ''
İstanbul (ATK) delillerin incelenmesinin ardından hazırladığı raporu mahkemeye gönderdi. Raporun büyük bir bölümünde daha önce tespit edilen bulgulara ver verilirken, ilk kez mağdurun iç çamaşırında sanık Bilgili’ye ait DNA örneği tespit edildiği bilgisi yer aldı. Rapor sonrası görülen duruşmada mağdur ve sanık vekillerinin talebi üzerine mahkeme, Adli Tıp Kurumu’ndan ek rapor talep etti. Mahkeme, sanığa ait DNA profilinin, mağdurun iç çamaşırına, sanık vekillerinin iddia ettiği gibi aynı ortamda bulunmaları, aynı lavaboyu kullanmaları gibi gündelik faaliyetlerle bulaşıp bulaşmayacağı, yoksa cinsel saldırı sonrası mı bulaştığı yönündeki çelişkinin açığa kavuşturulmasını talep etti. Dosyaya eklenen raporda, mağdurun iç çamaşırında sanığa ait DNA profilinin bulunmasıyla ilgili, “İç çamaşırı üzerinde tespit edilen Hasan Bilgili’ye ait DNA profillerinin, Çağla B. ve sanık Hasan Bilgili’nin formaların birbirine dokunması, formaların aynı askıya asılması, birbirlerinin formalarına çalışırken dokunmaları gibi basit gündelik temaslar neticesinde elde edilmesinin mümkün olmadığı” denildi.