Gezi Davası kararlarına karşı Adalet Nöbeti'nin 15. gününde aileler konuştu: Babacan ve Davutoğlu müştekilikten çekilin!
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'nin (TMMOB) Gezi Davası tutukluları için başlattığı Adalet Nöbeti sürüyor. Bugünkü nöbete Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Hakan Atalay'ın yakınları da katıldı.
GERÇEK GÜNDEM - FİLİZ GAZİ
TMMOB'un Gezi davasında tutuklanan Mücella Yapıcı, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özderen için düzenlediği Adalet Nöbeti bugün de devam etti.
Nöbete bugün, Gezi davası tutuklularının aileleri de katıldı. Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Başkanı Esin Köymen, Silivri Cezaevi'nden arkadaşlarından gelen mesajları okudu.
Köymen'in ardından söz alan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu hukuksuzluk giderilinceye kadar meslek odasının önünde devam eden Adalet Nöbeti'ne dayanışma ve destek ziyaretinde bulunduklarını söyledi.
Kaftancıoğlu, şunları söyledi:
"KENTE SAHİP ÇIKTIKLARI İÇİN CEZALANDIRILDILAR"
Kente ve çevreye sahip çıktıkları için cezalandırıldılar. Bu nedenden ötürü de şu anda cezaevinde tutsaklar. Arkadaşlarımız olduğu için, sadece o arkadaşlarımızın hukukunu korumuyoruz. ‘Arkadaşlarımız’ diyorum ama hiçbirini tanımıyor da olabilirim. Bizler bu kentte yaşayan, kentin hakkını ve halkını koruyan, kollayan kişiler olarak haklı mücadele verirken haksız, hukuksuz yere tutuklanan herkesin hukuk mücadelesinin yanında olacağımız için bugün buradayız. Ülkemizde ne yazık ki siyasallaştırılmış ve araçsallaştırılmış yargı eliyle, adliyelerde adaletin dağıtılmadığı, adliyelerde cezalandırılmanın yapıldığı gerçekliğini düşününce, adalet nöbetlerinde buluşmak durumunda kalıyoruz.
"HUKUKSUZLUK GİDERİLİNCEYE KADAR DAYANIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ"
Bugün adalet nöbetinde, cezaevinde haksız yerde tutsak edilen arkadaşlarımıza yapılan hukuksuzluk giderilinceye kadar meslek odasının önünde devam eden adalet nöbetine, dayanışma ve destek ziyaretinde bulunuyoruz. Bundan sonra da Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizler hem haksız, hukuksuz yere tutsak edilen arkadaşlarımızın aileleriyle dayanışmaya hem arkadaşlarımızın meslek örgütleriyle dayanışmaya devam edeceğiz. Bu hukuksuzluklar sadece bu arkadaşlarımızla ilgili değil. Bu şekilde mağdur edilen, tanıdığımız ya da tanımadığımız bütün mağduriyetler giderilinceye kadar, yani uzun lafın kısası hukukun üstünlüğü yeniden tesis edilinceye hep birlikte bu mücadeleye devam edeceğiz.
"NÖBETLERİ DESTEKLEYELİM Kİ BİZDEN SONRA HİÇ KİMSE BU SÜREÇLERİ YAŞAMASIN"
Hakkın, hukukun yanında olan, vicdanında Gezi Davası tutsaklarına verilen cezayı bir şekilde ölçüp tarttığında ne derece vicdansızlık olduğunu hisseden, hukuksuzluk olduğu zaten âşikar da bütün kişilere, kadınlara, kurumlara sesimizin ulaştığı herkese bir çağrıda bulunmak istiyorum. Vicdanınızla birlikte, adliyelerde dağıtılmayan yargıyı adalet nöbetleriyle destekleyelim ki bu süreçleri bizden sonra hiç kimse yaşamasın."
Kaftancıoğlu'nun konuşmasının ardından Adalet Nöbeti'ne gelen aileler söz aldı. Can Atalay'ın babası Mustafa Atalay, dayanışma için teşekkür ederken, "Herkes neyin ne olduğunu biliyor" dedi.
ATALAY BABACAN VE DAVUTOĞLU'NA SESLENDİ: MÜŞTEKİLİKTEN ÇEKİLİN
Bugün oğlu Can Atalay ile telefonda konuştuğunu söyleyen Mustafa Atalay, "Can üzerine basa basa bugün aldığı bir haber hakkında görüşlerini iletmemi istedi. Bugün RTÜK olağanüstü toplanmış. Halk TV'nin Gezi davası sonrası haber veriş şeklini ve yorumları nedeniyle ceza vermiş. Can'ın üzerine basa basa söylediği gerekçe şu: Suçu ve suçluyu övmek. Mücadeleden gelen biri olarak diyorum ki dik duracağız, yılmayacağız ve kazanacağız. " diye konuştu.
İddianamede adı müşteki olarak geçen Deva Partisi lideri Ali Babacan ve Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu'na çağrı yaptıklarını hatırlatan Atalay, "Söz uçar yazı kalır. Dosyaya yazı koydur avukatlarınla. Müştekilikten geri çekil. Herkes belli bir konuyu konuşur sonra çürütmeye bırakırsın. Biz bu talebimimizi gündemden düşürmeyeceğiz. Gelin bu baskı ortamının yarattığı yargılamalarda mağduriyeti gidermek için bir adım atın" ifadesini kullandı.
"BUGÜN HUKUK TEHDİT ALTINDADIR"
Tayfun Kahraman'ın eşi Meriç Demir ise şöyle konuştu:
"Ortada tespit edilmiş ya da ispatlanmış bir suç ya da suç örgütü yoktur. Kaçma şüphesiyle tutuklu bulunuyorlar. Ne delil tartışıldı ne de herhangi bir şey ispat edildi. Meslektaşlarımız, eşimiz, arkadaşımız orada tutsak tutuluyor. Gezi Parkı'nın park olmasını sonuna kadar savunduk, savunacağız da. Bu konuda yapmış olduğumuz her şey meşrudur. Bu insanlar hükümetin masasına oturtuldular. Bütün talepler meşrudur. Bugün suçlu olarak anılmaya çalışan şey hukuktur. Bugün hukuk, meslekler tehdit altındadır. Can, Mücella, Hakan, Tayfun her biri bizler için orada şu anda."
"BU HUKUKSUZLUK BU TOPLUMU ÇÜRÜTÜR"
Hakan Altınay'ın eşi Hande Altınay ise şöyle konuştu:
"Sivil toplumcu olarak, şehir plancı olarak hayatlarını bu toplum için iyi bir şey yapmaya adamış insanlar bugün o yüzden cezalandırılmış insanlardır. Hiçbir suç yoktur. Bir hakim heyetinin karşısında tek bir soru sorulmadan, tek bir delil toplanmadan, tek bir tanık dinlenmeden 18 yıl ve Osman Kavala'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla karşı karşıya kaldık. Bu hukuksuzluk bu toplumu çürütür. Biz bununla sonuna kadar mücadele edeceğiz. Onların en yakın zamanda çıkıp evlerine gelmeleri gerekir."