CHP’li Salıcı’dan dikkat çekici çıkış: ‘Baskın seçim olabilir, birinci parti olacağız; yargı iktidarın sopasına dönüştü’

İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun mahkumiyet kararının Yargıtay’da onanmasının ardından 21 Mayıs’ta Bursa’da yapılması planlanan ‘‘Milletin Sesi’’ mitingini Türkiye’nin en büyük şehrine çeken Cumhuriyet Halk Partisi Maltepe sahilinden ülkeye güçlü bir ses vermek için hummalı bir çalışma içinde. Miting hazırlıklarını yürüten Cumhuriyet Halk Partisi’nin örgütlerden sorumlu genel başkanı Oğuz Kaan Salıcı da hafta başından beri İstanbul’da.

Gerçek Gündem’in Youtube televizyonunda yayınlanan ‘‘Gündemin Bugün Getirdiği’’ adlı programa katılan CHP Genel Başkan Yardımcısı, iktidarın muhalefet partilerini düşmanlaştıran dille sonuç alamaması sonrası yargıyı devreye soktuğunu söyledi.

OĞUZ KAAN SALICI: ‘‘SUÇLAYICI DİL SONUÇ ALMAYINCA YARGIYI DEVREYE SOKTULAR, 2018’DE YARGI DARBESİYLE SEÇİM İPTAL EDİLMİŞTİ’’

31 Mart 2018’de yapılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin 6 Mayıs’ta iptal edilmesini buna örnek olarak gösteren Oğuz Kaan Salıcı, Gezi davasında verilen mahkumiyet kararları ile Canan Kaftancıoğlu hakkındaki mahkumiyet kararının çok hızlı bir şekilde Yargıtay’da onanmasını da bu kapsamdan değerlendirdi.

Örgütlerden sorumlu genel başkan yardımcısı, ‘‘Biz muhalefet partisiz. Bizim görevimiz; ortada var olan kaygıları dile getirmek. İktidar diyor ki ‘provokasyon’ buna ‘hainlik’ diyorlar. 31 Mart seçimlerinden önce ‘terörist’ dediler. İnsana daha fazla ne söyleyebilirsiniz? Yasalar çerçevesinde siyaset yapmak isteyen, demokratik siyaset yürüten, Türkiye’nin kurucu partisinde Atatürk’ün partisinde siyaset yapan bir insana daha ne söylersiniz? Bu dilin bir sonuç alamadığını gördüler. Yargıyı devreye soktular. İstanbul’un birinci seçimini engellemek için de yargıyı kullanmışlardı. Yüksek Seçim Kurulu, 6 Mayıs’ta bir yargı darbesi ile seçimi iptal etmişti. Orda da Binali Bey’e sordular Binali Bey niye iptal ettiler bu seçimi? ‘Çaldılar çünkü’ dedi. Kim çalmış? Üzerinden üç sene geçti kim çalmış? Bugün de suçlamalar yetmedi, baktılar mesafe alamıyorlar yargıyı devreye soktular. İstanbul’a seçimin iptali ile başladı Gezi davalarında verilen mahkumiyet kararları ile devam etti, Canan Kaftancıoğlu‘nun cezasının Yargıtay’da onanmasıyla bu süreç daha yüksek daha başka bir boyuta ulaştı. Bundan sonra da yargı Sarayın operasyonlarını yapan bunu uygulayan bir sopaya dönüşecek’’ dedi.

SALICI’DAN MHP’YE: ‘BİZİM DE BİLDİĞİMİZ BİRÇOK ŞEY VAR’

Yalnız iktidarda bulunan Adalet ve Kalkınma Partisi’ni değil Cumhur İttifakı’ndaki ortağı Milliyetçi Hareket Partisi’ni de eleştiren CHP Genel Başkan Yardımcısı, Gezi davası sonrası partisinin TBMM Grubu’nda kısa konuşmada ‘‘vatanı satanlarla kavga edeceğiz’’ diyen CHP liderine ‘‘Kılıçdaroğlu böyle bir kavgada kaybeder. Çünkü kavga tecrübesi yok ama bizde 53 yıllık kavga tecrübesi var’’ sözlerini yönelten MHP lideri Bahçeli’ye de tepki gösterdi.

Salıcı, ‘‘Devlet Bey ‘biz 53 yıllık partiyiz’ derken bunu 98 yıllık Cumhuriyet Halk Partisi’ne söylüyor. Bunu geçen sene kurulmuş bir siyasi partiye söylemiyor. Bizim de bildiğimiz çok şey var. Devlet Bey bizi eleştireceğine şu anda altına imza attığı Meclis’te destek olduğu iktidarın aleyhine olduğu düşünülen Türkiye’nin çıkarına olduğunu bilinen işlere ses çıkarsa orada muhalif bir destek olsa o da kendisi ayrı bir öneri getirse Türkiye’ye çok daha fazla hizmet etmiş olur.

İktidar sürekli muhalefet partilerini saldırıyor ve orta Milliyetçi Hareket Partisi de burada günahsız değil. Öyle sorumluktan kaçacak bir durum söz konusu değil. ‘Ben iktidarın ortağı değilim, destek veriyorum’, cümleleri kesmez çünkü. Dolayısıyla Cumhur İttifakı’nı oluşturan partiler Millet İttifakı’nı oluşturan partilere ya da muhalefete sağıyla soluyla ağır bir saldırı içindeler’’ ifadelerini kullandı.

‘‘BASKIN SEÇİM GELECEK BİZ BİRİNCİ PARTİ OLACAĞIZ’’

Medyanın ağırlıklı olarak iktidarın kontrolünde olduğu, yargının yürütme ile eşgüdüm içinde hareket ettiği bir ortamda muhalefeti başarısızlıkla suçlamanın gerçeklerle bağdaşan bir eleştiri olmayacağını vurgulayan CHP Genel Başkan Yardımcısı, partisinin gelecek seçimlerde birinci parti olacağını iddiasını ortaya koyarken ‘baskın seçim’ ihtimalini gözden uzak tutmadıklarını da belirtiyor.

Oğuz Kaan Salıcı, ‘‘Adalet ve Kalkınma Partisi komşunun komşuya kötü gözle baktığı bir ülkeye dönüştürmeye çalıştı Türkiye’yi. Sırf kendi iktidarı devam ettirmek üzerinden bir oyun kurduğu için. Böyle bir ortamda Türkiye’nin dış politikada yaşadığı sorunu vatandaşımızın bir kısmı, ‘bak gördün mü nasıl da dayılandı Avrupa Birliği’ne, Amerika’ya nasıl posta koydu’ diye düşünüyor. Oradan gelen bizim ekonomimizi etkileyen haberleri görmüyor bile çünkü iktidar medyası bunu yayınlamıyor bile. Hatırlıyor musunuz Trump bir twit attı ekine de sana bir mektup gönderdi ‘aptal olma’ dedi? Hükümet medyası nedense o twiti görmedi. Twitter kullanıcıların hepsi gördü, biz gördük. Çıktık Meclis’te biz iktidar değiliz -biz Tayyip Erdoğan’ı ya da Adalet ve Kalkınma Partisi’ni yapmış olduğu yanlışlardan dolayı kıyasıya eleştiriyoruz- ama muhalefet partileri çıktık kürsüde cevap verdik. Şimdi koşullar eşit mi? Herkese aynı yaklaşımda mı bulunuyor? Sanki yargı bağımsız, güçler ayrılığı var. Sesini çıkaran bir iş adamının yanında vergi memuru gönderilmiyor sanki. Ya da insanlar işiyle gücüyle kariyeriyle tehdit edilmiyor, her şey normal de muhalefet niye gelişmiyor? Biz böyle biz Türkiye’de mi yaşıyoruz? Ama biz birinci parti olacağız. Oy oranı ne olacak? Onu konuşmak için erken. Seçimin tarihi henüz belli değil. Ama biz birinci parti olacağız. AKP’de bu rakamları sadece anketlerde görecek. Bir baskın seçim bence gelebilir, bir baskın seçim ihtimali ortadan kalkmış değil. Çünkü Türkiye’nin yaşamış olduğu ağır sorunlar artık sürdürülemez boyutta’’ dedi.

HDP’NİN KAPATILMASI İHTİMAL DAHİLİNDE Mİ?

Oğuz Kaan Salıcı her ne kadar Halkların Demokratik Partisi’nin kapatılmayacağını düşündüğünü söylese de iktidar partisinin son dönemdeki tutumunu yine de HDP’nin durumu riskli hale getirdiği düşüncesinde olduğunu da gizlemiyor.

CHP Genel Başkan Yardımcısı, ‘‘Ben Halkların Demokratik Partisi’nin kapatılmasını Adalet ve Kalkınma Partisi’nin istemeyeceği kanaatindeyim. İstememesi gerektiği kanaatindeyim. Recep Tayyip Erdoğan’ın AKP’yi kurmadan önce gelmiş olduğu siyasi geleneğe bakalım. Kendisi elbette ‘Milli Görüş gömleğini çıkardım’ dedi ama o gömleği çıkarmadan milli görüş içindeydi ve o geleneğin partileri sürekli kapatıldı. Partileri devlet kapatmaz. Partileri vatandaş açar vatandaş kapatır. Vatandaş ilgisini kaybeder. Sembolik bir tabela partisine dönüştürür. Kapatma olursa AKP’nin bütün hikayesini ortadan kaldırmış olur. Dönüp vatandaşa ne diyecek? ‘Biz yıllarca kapatıldık, daha önce mağdur idik şimdi mağrur mu olduk’ diyecek. AKP buradan baktığımızda HDP’nin kapatılmasını umarım istemiyordur. Umarım bu yolu yürümeyecektir. Ama bu koşullarda her şeyin riskli olduğunu görüyoruz. Yaşıyoruz da’’ dedi.

‘‘EKREM BEY’LE CANAN HANIM ARASINDA YA DA EKREM BEY’LE GENEL MERKEZ ARASINDA BENİM BİLDİĞİM BİR SOĞUKLUK, SIKINTI YOK’’

Ve günlerdir tüm medyayı meşgul eden soru: ‘‘İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ile CHP Genel Merkezi ya da CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu arasında soğukluk mu var?’’ İmamoğlu Beylikdüzü Belediye Başkanı adayı olduğunda CHP İstanbul İl Başkanı, İmamoğlu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunda CHP Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olan Oğuz Kaan Salıcı, bu soruya şöyle yanıt verdi.

‘‘Benim bildiğin bir soğukluk yok. Yaz mevsimine doğru gidiyoruz bahardayız havalar da ısındı dolayısıyla Ekrem Bey’le Canan Hanım arasında ya da Ekrem Bey’le genel merkez arasında ya da Canan Hanım ile genel merkez arasında benim bildiğim bir soğukluk, bir sıkıntı yok. Ama şu olur biz sizinle beraber görev yapıyoruzdur bir partide. Sizinle her konuda aynı fikirde olmak zorunda değiliz ama bunu konuşuruz. Siz kendi duruşunuzu anlatırsınız ben kendi duruşumu anlatırım. Sonuçta partinin ve ülkenin çıkarları çerçevesinde bir noktada bir araya gelir ve yol yürürüz. Dolayısıyla günlük davranışlardan hareketlerden fotoğraf karelerinden bir sonuç çıkarmanın anlamı yok.’’