Uyuşturucu baronlarıyla siyasilerin ilişkisi araştırılsın önergesine ret
TBMM Genel Kurulu’nda, İYİ Parti’nin Türkiye’de 'uyuşturucu ticareti ve siyasi bağlantılarıyla' ilgili verdiği araştırma önergesi, AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.
TBMM Genel Kurulu’nda, bugün İYİ Parti’nin Türkiye’de yasa dışı uyuşturucu ticaretini kimlerin yaptığı, uyuşturucu ticaretiyle kara para aklayanların siyasilerle bir bağlantının olup olmadığının araştırılmasına ilişkin önergenin öncelikle ele alınmasına ilişkin grup önerisi görüşüldü.
İYİ Parti İzmir Milletvekili Aytun Çıray, parti grubu adına söz alarak önergenin gerekçesini şöyle açıkladı:
'BU ADETA ÜLKEMİZİN NARKOZ TÜRKİYE’YE DÖNÜŞTÜRÜLMESİDİR”
“Son aylarda organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in ifşaatları sonrasında Türkiye’de ardı sıra ele geçirilen kokain miktarları dikkat çekici olmakla beraber güvenlik güçleri tarafından ele geçirilen uyuşturucular, uyuşturucu miktarlarının yalnız yüzde 10’una tekabül etmektedir. Bunun neden böyle olduğunu Meclis’e pandemi de dezenfektan ve kolonya pazarlayan firmanın sahibi Ali Osman Akat’ın 111 kilo kokainle yakalanmasına rağmen geçen cuma tahliye edilmesinden anlıyoruz. Bu adeta ülkemizin narkoz Türkiye’ye dönüştürülmesidir. Bunun zeminini hazırlayan beceriksiz iktidar evlatlarımızın zehirlenmesinin karanlık güçlerin servetlerine servet katmanın bir fırsat penceresine dönüştürmüşlerdir…Uyuşturucu maddelerin kullanım mekanları gençlerin aileleriyle yaşadıkları evlerin içine kadar girmişlerdir ne yazık ki…Bu durum toplum sağlığını tehlikeye atarak hatta çürüterek bir milli güvenlik sorununu da beraberinde getirmektedir.”
'ORTADA BİR CİĞER VAR AMA KEDİ YOK'
HDP Ağrı Milletvekili Dirayet Dilan Taşdemir de şunları söyledi:
“Ülkemizde uyuşturucu kullanımı 8-9 yaşlarına kadar inmiş bulunmakta. Yani uyuşturucu kullanımı neredeyse ilköğretim öğrencilerine kadar inmiş bulunuyor. Uyuşturucu kullanan kişi sayısının 10 milyonu aştığı tahmin ediliyor. Özellikle Suriye savaşından sonra üretilen eroinin neredeyse yarısının Türkiye’ye kaydığını, biz Birleşmiş Milletler Uluslararası Uyuşturucu ve Suç Ofisi’nin yayınladığı raporlardan öğreniyoruz.
Mersin Limanı’nda Türkiye tarihinin en büyük uyuşturucu operasyonunda 650 milyon lira değerinde bir buçuk ton kokain ele geçirilmiş. Göstermelik bir soruşturma başlatıldı. Bu operasyona dair bir iddianame hazırlandı. İddianame sayfa sayısı 16. Siz bir tweet attığınızda yüzlerce sayfalık bir iddianame ile karşılaşıyorsunuz. Ama bu kadar tarihi bir operasyon bu kadar bu ülkenin uyuşturucu üssü haline getirildiği iddialarına rağmen yürütülen uydurmalık bir soruşturma. Bu soruşturmada yine sevkiyatı kimin yaptığı, hangi adrese gittiği, bu kara para meselesinde aslında kimlerin hedef olduğu ifade edilmiyor. Ortada bir ciğer var ama kedi yok. Kimsenin kediyi yakalamak, ifşa etmek gibi bir niyeti de yok.”
'İKTİDARIN VESAYETİ ALTINDAKİ YARGI KURUMLARI BU GÖREVİ YAPMIYOR'
CHP Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere de şöyle konuştu:
“Bu konu Türkiye’de gecikmiş bir meseledir. Özellikle uyuşturucu ticareti Türkiye’deki kara para trafiği konusunda son yıllarda medyaya yansıyan çok ciddi iddialar var. O iddialara ilişkin maalesef yargı birimleri harekete geçmedi. Cumhuriyet savcılıkları harekete geçmedi. İktidarın vesayeti altındaki yargı kurumları bu görevi yapmadığı için bu sorumluluğun TBMM tarafından yerine getirilmesi gerekiyor. Bu araştırma komisyonun mutlaka kurulması gerekiyor.
Genel Başkanımız da Maltepe meydanında söyledi. Biz de milletin kürsüsünde bir kez daha ifade etmek istiyoruz. Uyuşturucu baronlarıyla mücadele etmek için bütün gençlerimizi, çocuklarını, gençlerini zehir tacirlerine kaptıran ve şu anda evlatları cezaevlerinde bulunan bütün ailelere şu çağrıyı yapıyoruz: Gelin bize katılın. Uyuşturucu baronlarıyla etkin bir mücadele yapalım. Türkiye’yi gençlerimiz için güvenli bir ülke yapalım.”