Üzerinden 'Türkiye Devlet Fedaileri' kimliği çıkan şahıs: 'Amacımız devletimizin yanında durup işbirliği yapmak'
CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan'ın gündeme getirdiği "Türkiye Devlet Fedaileri" isimli yapılanmanın yankıları sürüyor.
Türkiye son haftalarda, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sürpriz bir şekilde İstanbul Beylikdüzü'nde bulunan SADAT’ın önüne gitmesi sonrası ‘paramiliter’ yapıları tartışıyor. Kılıçdaroğlu, SADAT’ı ‘paramiliter kuruluş’ olarak tanımlamış, "Seçimi gölgeleyecek, seçimin güvenliğini sarsacak herhangi bir şey olursa sorumlusu burasıdır ve Saray'dır" ifadelerini kullanmıştı. SADAT’tan sonra şimdi de “Türkiye Devlet Fedaileri” ismi gündeme geldi.
İzmir’de M.C.O.’nun üzerinden “Türkiye Devlet Fedaileri” adına düzenlenmiş Cumhurbaşkanlığı forsunun olduğu bir tanıtım kartı ve tabanca çıkmasının yankıları sürüyor. Söz konusu olayı ortaya çıkaran CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, Cumhuriyet'ten Gizay Çelik'e konuştu.
M.C.O.’nun sosyal medya hesaplarında yer alan ayrıntılar ise dikkat çekici. CHP’li Bakan, “Türkiye Devlet Fedaileri”ni İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya sorduklarını belirtti. Bugüne kadar sorularıma doğru düzgün bir cevap alabilmiş değilim” ifadelerini kullanan Bakan, “Kendisi de bürokratları da devlet terbiyesinden uzak sokak kabadayısı gibi bir görev yaptıkları için, önergeleri yanıtlamıyorlar ve böylece milletvekillerinin denetim görevlerini yerine getirmelerine de engel oluyorlar” dedi.
GÖREV YERİ “TÜRKİYE” GÖREVİ İSE “GENEL BAŞKAN YARDIMCISI”
"Türkiye Devlet Fedaileri”nin nasıl bir yapı olduğuna dair bilginiz var mı? Nerelerde örgütleniyorlar, faaliyet kapsamları neler?" sorusuna Bakan, "Biliyorsunuz İzmir Torbalı’da polis kavga eden iki şahsa müdahale ediyor ve şahıslardan birinin üzerinde bir çeşit kimlik kartı çıkıyor. Bu kartın üstünde 'Türkiye Devlet Fedaileri' yazıyor ve Cumhurbaşkanlığı forsu bulunuyor. Ayrıca kartta şahsın 'T.C. kimlik numarası', 'adı', 'soyadı', 'görev yeri' ve 'görevi' bilgileri yer alıyor. Görev yeri 'Türkiye' görevi ise 'Genel Başkan Yardımcısı' olarak yazılmış. Bizim de 'Türkiye Devlet Fedaileri'nden bu şekilde haberimiz oluyor" diye yanıt verdi.
“SOYLU’NUN TÜRKİYE DEVLET FEDAİLERİNİN KİM OLDUKLARINI BİLDİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ”
“Açık kaynak taraması yaptığımızda haklarında herhangi bir bilgiye ulaşamıyorsunuz” ifadelerini kullanan Bakan, “Uçan kuştan haberinin olduğunu” iddia eden bir İçişleri Bakanımız var. Süleyman Soylu’nun Türkiye Devlet Fedailerinin kim olduklarını bildiğini düşünüyoruz. Biz de kendisine sorduk. Yanıt verdiğinde kamuoyuyla paylaşacağız” diye konuştu.
BAKAN: “ADETA BİR ‘DEVLET GÖREVLİSİ’ İZLENİMİ VEREN...”
Bakan son zamanlarda, “AKP-MHP’nin genel merkezlerinde parti yöneticileriyle, Meclis’te milletvekilleriyle görüşen, vali, kaymakam gibi kamu kurumlarına ziyaretler yapan, bu görüşme ve ziyaretlerde çekildiği fotoğrafları sosyal medyada paylaşan; hal, tavır ve söylem olarak adeta bir ‘devlet görevlisi’ izlenimi veren birtakım derneklerin ve/veya yapılanmaların ayyuka çıktığına” dikkat çekti.
LÜKS ARAÇ, PLAKASINDA “GENEL BAŞKAN” YAZILI KIRMIZI BİR ŞERİT
“SADAT ve seçim güvenliğinin tartışıldığı şu günlerde başka hangi yapılardan söz edilebilir?” sorusuna CHP’li vekil, “Geçtiğimiz haftalarda gündeme getirdik; Ak Gençlik Ocakları diye bir dernek var mesela. Bu derneğin başkanı olan şahsın lüks aracının plakasının 'Genel Başkan' yazılı kırmızı bir şeritle kapatıldığı, Cumhurbaşkanlığı forsunun da yer aldığı 'Ak Gençlik Ocakları' ifadesinin yazılı olduğu bir araç kartının kullanıldığını, araçta normalde en üst düzey protokoldeki araçların kullanımına izin verilen ve geçiş üstünlüğü sağlayan ‘araç çakarı’ bulunduğu; şahsın kaymakamlıklar, AKP Genel Merkezi dahil birçok kurum ve makama ziyaretler gerçekleştirdiği ortaya saçılmıştı. Biz bu konuyu Meclis’e taşımış ve yine Süleyman Bey’e sorular sormuştuk” yanıtını verdi.
“BİR DERNEK NASIL BÖYLE BİR İSİM ALABİLİR?”
Bakan, gündeme getirdikleri başka bir derneğin de “Özel Harekat Ocakları Derneği” olduğunu söyledi. Bakan, “Bu dernekten nasıl haberimiz oldu? Şırnak’ın Silopi ilçesinde beş çocuk annesi Sakine Külter’in yüzü yakılarak işkenceyle öldürülmesi olanın zanlısının bir derneğin başkanı olduğunun ortaya çıkmasıyla varlığından haberdar olduk” ifadelerini kullandı. CHP’li vekil, “Özel Harekat” isminin Türk Silahlı Kuvvetleri ve İçişleri Bakanlığı’na bağlı polis ve jandarma teşkilatı bünyesinde kurulmuş Özel Harekat Başkanlığı, Polis Özel Harekat (PÖH), Jandarma Özel Harekat (JÖH) gibi özel ekiplerde silahlı kamu görevi yapanlar için kullanıldığını vurguladı. “Bir dernek nasıl böyle bir isim alabilir? Buna kim nasıl izin verir?” diye sordu.
PARAMİLİTER YAPILANMA İZLENİMİ VEREN ''HÖH''
“Önceki yıllarda ise yine benzer bir paramiliter yapılanma izlenimi veren Halkın Özel Harekatı (HÖH) adlı bir derneğe dikkat çekmiştik” ifadelerini kullanan Bakan, “Çok kısa sürede basının da aracılığıyla kamuoyunda büyük bir baskısı oluşmuş ve bu dernek İçişleri Bakanlığı tarafından kapatılmıştı. Dernek başkanının Ulaştırma Bölge Müdürlüğü’nde 'devlet memuru' olduğu ve 24 Haziran 2018’deki seçimlerde AKP’den aday adayı olduğu ortaya çıkmıştı. Bu dernek daha sonra 'Milli Seferberlik Hareketi Platformu' olarak tekrar hortlamıştı” dedi.
CHP’li vekil, “Ben bir milletvekili olarak halka olan sorumluluğum gereği, halktan aldığım güç ve anayasa ile TBMM İçtüzüğü’nden aldığım görevle yazılı soru önergesi aracılığıyla konunun muhatabı Süleyman Soylu’ya sorular sordum. Bugüne kadar sorularıma doğru düzgün bir cevap alabilmiş değilim” ifadelerini kullandı. Bakan, “Kendisi de bürokratları da devlet terbiyesinden uzak sokak kabadayısı gibi bir görev yaptıkları için, önergeleri yanıtlamıyorlar ve böylece milletvekillerinin denetim görevlerini yerine getirmelerine de engel oluyorlar” diye konuştu.
“Ancak şunu unutmasınlar; bu yazılı soru önergeleri Meclis’in ve bakanlığın kayıtlarına giriyor, tarih yazılırken bu resmi evraklar kanıt niteliğinde oluyor, olacak. Keza vermedikleri yanıtlar da öyle” diyen Bakan son olarak şunları kaydetti:
“Bu tarz ne olduğu belli olmayan yapılanmaların ortaya çıkması, ülkemizde silahlı güç/paramiliter yapılanmalar olduğu izlenimini veriyor ve bu da toplumda korkuya ve endişeye sebep oluyor. İnsan bilmediği şeyden korkar. Biz bu yapılanmaları ifşa edecek ve görünür kılacağız. Ülkede iktidarın yaratmaya çalıştığı bir gizem havası ve korku iklimi var. Biz buna teslim olmayacağız. Korkmuyoruz, korkmamalıyız ve korkmayacağız. Biz bunları kamuoyuna duyurmaya ve ülkeyi yönetenleri uyarmaya devam edeceğiz.''
“KOLLUK KUVVETLERİNE YARDIM EDEN BİR TOPLULUĞUZ”
M.C.O. isimli kişi daha sonra yerel basından Torbalı Güncel’e yaptığı açıklamada, kimlik kartının resmi bir belge olmadığını ve Türkiye Devlet Fedaileri üyelerinin kendi aralarında kullandıkları bir kart olduğunu söyledi.
Grup hakkında da bilgi veren M.C.O. açıklamasında, ''Bu resmi bir oluşum değil. Hiçbir siyasi partiye ve ideolojiye bağlı değiliz. Tamamen milliyetçi gençlerden oluşan, devletini ve bayrağını seven, ‘şurada bir torbacı var, şurada bu insan bunu yapıyor’ diyerek kolluk kuvvetlerine yardım eden bir topluluğuz. Amacımız devletimizin yanında durup işbirliği yapmak. Silahım da kurusıkı ve boştur'' diye konuştu. Ayrıca M.C.O. CHP’li vekil Bakan hakkında suç duyurusunda bulunacağını belirtti.
DUVARDA “İSLAMİ HİLAFET DEVLETİNİN TOPRAKLARI” BAŞLIKLI HARİTA
M.C.O.’nun açıklamaları söz konusu oluşumu yalanlamazken sosyal medya hesaplarında dikkat çekici ayrıntılar yer aldığı görüldü.
M.C.O. 2017 yılında yaptığı bir paylaşımında, dönemin İzmir Torbalı İlçesi AKP Belediye Başkanı Adnan Yaşar Görmez’in kendisini ziyaret ederek doğum gününü kutladığı bir fotoğrafa yer verdi.
Öte yandan M.C.O 2021 yılında, poligonda atış yaptığı görüntüleri de yayımladı.
M.C.O, Temmuz 2021 yılında ise “Siverek” ve “Köklü Değişim Medya” hashtagini kullanarak kendisinin de dahil olduğu topluluğun görüntüsünü paylaştı. Duvarda asılı olan, “İslami Hilafet Devletinin Toprakları” başlıklı harita ise dikkat çekti.
Köklü değişim dergisi ise Hizb’ut Tahrir ile yakınlığıyla biliniyor. Düzenledikleri "toplantılarda" hilafet konulu sohbetlere de imza atan Hizb’ut Tahrir, Köklü Değişim Medya ismiyle çalışmalar yapıyor. Aynı zamanda, Yargıtay’ın Hizb-ut Tahrir’i “terör örgütü” olarak niteleyen kararları bulunuyordu.