DEVA Partisi'nden 'Yaşanabilir Türkiye' eylem planı: Madde madde yeşil çizgiler açıklandı
DEVA Partisi’nin yeni eylem planında, musluk suyunun içilebilirliğinin mümkün kılınması, kalıcı yaz saati uygulamasının kaldırılması, ÇED süreçlerinin etkin hale getirilmesi ve Çevre Mahkemeleri'nin kurulması yer aldı.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Bolu’nun Gürçam Köyü’nde partisinin Çevre ve İklim Değişikliği Eylem Planını açıkladı.
Üstünde “Nesiller arası adalet için” yazan bir tişörtle konuşan Babacan’a katıldığı programda eşi Zeynep Babacan da eşlik etti. Eylem planının detaylarını DEVA Partisi Doğa Hakları ve Çevre Politikaları Başkanı Evrim Rızvanoğlu paylaştı. Babacan, “Yaşanabilir bir Türkiye” sloganıyla duyurulan eylem planını şu sözlerle anlattı:
"YEŞİL ÇİZGİLERİMİZ VAR"
“Bizim yeşil çizgilerimiz var. Çevre ve İklim Değişikliği Eylem Planımızda yeşil çizgilerimizin hatlarını belirgin bir biçimde ortaya koyuyoruz. Eylem planımız; çağımızın en büyük küresel krizine, yani iklim krizine karşı ülkemize bir yön kazandırma çabası. Hepimiz için bir yaşam ve gezegen savunması.”
"YAŞANABİLİR BİR TÜRKİYE BIRAKMAK İSTİYORUZ"
“Doğa hakları ve çevre konusunu nesiller arası adalet ilkesini esas alan bir yaklaşımla yola çıktık. Bizden sonraki nesillerin haklarını korumak zorunda olduğumuzu biliyoruz. Bu toprakların bizden sonraki sakinlerine yaşanabilir bir Türkiye ve dünya bırakmak istiyoruz.”
"TÜM TÜRKİYE'DE MUSLUK SUYUNU İÇİLEBİLİR HALE GETİRMEK İÇİN ÇALIŞACAĞIZ"
“İnsanların temiz suya, temiz havaya erişimini yaşam meselesi olarak görüyoruz. DEVA Partisi iktidarında, tüm Türkiye’de musluk suyunu içilebilir hale getirmek için çalışacağız. Bunu önemli bir hedef olarak önümüze koyduk, önemli bir konu. Orta ve büyük ölçekli üretim tesislerinde emisyon ve deşarj verilerini sürekli bir şekilde ölçmek gerekiyor. Bu tesislerin suya, havaya ve toprağa bıraktıkları kirleticileri sürekli izlememiz gerekiyor. Baca ve deşarj noktalarında kontrol sağlayarak ölçümleri sürekli ve mecburi tutmamız gerek.”
"PLASTİK ATIK İTHALATINI TAKVİM DOĞRULTUSUNDA KALDIRMAK GEREKİYOR"
“Kaynağında ayrıştırmayı teşvik ederek, insan sağlığına ve doğaya risk teşkil edebilecek plastik atıkların ithalatını bir takvim doğrultusunda kaldırmamız gerekiyor. Tek kullanımlık plastikleri kademeli olarak hayatımızdan çıkarmamız gerekiyor. Plastik su şişelerinin kullanımını azaltmak için şehirlerde insanların yoğun olduğu bölgelerde içme suyu çeşmeleri bulunduracağız.”
“Avrupa’nın Yeşil Mutabakatı konuştuğu ve uygulamaya başladığı bir döneme giriyoruz. Enerji, ulaşım, sanayi, tarım ve diğer pek çok alanda sektör bazlı yenilikler dünyanın gündeminde. Üretim süreçlerinde yapacağımız yeşil yeniliklerle beraber ülkemizi sürdürülebilir kalkınma hedeflerimize ulaştıracağız. Türkiye olarak küresel iklim değişikliğine karşı uluslararası çapta öncü adımlar atan büyük ekonomiler arasında yerimizi almak zorundayız.”
"KÖMÜRDEN ÇIKIŞI 2050 NET SIFIR HEDEFLERİNE UYGUN PLANLAMAK GEREK"
“Paris İklim Anlaşması doğrultusunda 2050 yılı için net sıfır emisyon hedefi koyuyoruz. Bu iddialı bir hedef. Türkiye’nin kömürden çıkışını 2050 yılı ‘net sıfır’ hedefine uygun planlanması gerekiyor. Net sıfır emisyon hedefimiz ile kahverengi ekonomiden yeşil ekonomiye geçiş politikamızda, insana yakışır iş prensibimize uyumlu yeşil istihdam alanları sağlayacağız. DEVA Partisi iktidarında, rüzgâr paneli ve güneş paneli teknisyeni, enerji verimliliği uzmanlığı, yeşil girişimci gibi yeni meslekler ve çalışma sahaları gelişecek.”
“Avrupa Yeşil Mutabakatını uygulamak için ‘Yeşil Ekonomiye Geçiş Programı’nı hazırlayıp yürürlüğe koyacağız. Temiz enerji alanında bir piyasa oluşturmak önceliğimiz olacak. Yenilenebilir enerji alanında doğrudan yatırım yapan şirketlere verilen desteklerin güçlü bir şekilde devamı gerekecek.”
"ÇOCUKLARIMIZI KARANLIKTA OKULA GÖNDERMEYECEĞİZ"
“Hükûmet ‘enerji tasarrufu edeceğiz’ diye saatleri değiştirdi. Çocuklar sabah karanlıkta okula gitmek zorunda kalıyor. Koskoca ülkede elektrikleri akşam yakmayalım diye sabah yakar hale getirdiler. Üstüne bir de elektrik zamları geldi. El attıkları bu konuyu da zincirleme iş bilmezlik serisiyle tamamladılar. Bu kalıcı yaz saati uygulamasını kaldıracağız. Çocuklarımızı karanlıkta okula göndermeyeceğiz.”
“Yapacağımız yeniliklerden bir tanesi de iklim teknolojilerine teşvik vermek olacak. Karbon yakalama, kullanma, depolama, enerji depolama gibi iklim teknolojilerine yatırım yapan ve bu teknolojileri kullanan firmalar teşvik vereceğiz. İklim krizi ile mücadelede karbon fiyatlaması sistemini kuracağız. Avrupa Birliği’ne karbon sınır vergisi ödemek yerine karbon salımı için yapılan vergi ödemelerinin ülkemiz içinde kalmasını sağlayacağız.”
"MEGA PROJELERİ BÖLGEDE OTURAN VATANDAŞLARIMIZA SORACAĞIZ"
“Çevre ve iklim bilincini devlet politikası haline getirmek zorundayız. Hem idari hem de hukuki yenilikler getireceğiz. Mega projeleri bölgede oturan vatandaşlarımıza mutlaka soracağız. Hem çevre hem de yerel bazda demokrasi diyeceğiz. Bir işi yaparken o işin yapıldığı mahalleye de soracağız.”
“İklim Kanunu çıkartacağız. İklim değişikliğiyle ilgili atılacak adımları yasal güvenceye kavuşturacağız. Çevre mahkemeleri kuracağız. Çevreyle ilgili ihtilaflar alanında uzmanlaşan çevre mahkemelerinde çözülecek.”
"GÖSTERMELİK ÇED RAPORLARINA DAYANAN İŞLERE SOIN VERECEĞİZ"
“Çevresel Etki Değerlendirme raporlarının hazırlanma sürecinin iyileştirilmesini ve rapora göre verilen taahhütlerin denetlenmesini sağlam esaslara bağlayacağız. Göstermelik ÇED raporlarına dayanan işlere son vereceğiz. Mış gibi hazırlanan raporlarla şehirlerimizin katledilmesine müsaade etmeyeceğiz.”
“Dünyada şu an küresel ısınma ve iklim krizi varsa en önemli sebebi dünyayı en çok kirleten ülkelerdir. Dolayısıyla o ülkelerin pamuk ellerini ceplerine sokmaları, kaynak ayırmaları gerekiyor. Türkiye’nin iklim elçisi bu diplomasiyi yapacak, o ülkelere baskı yapacak.”
“Biz kendi ailemizde pek çok konuda çevresel duyarlılığa dikkat etmeye gayret gösteriyoruz. Bizim evde çöpler mutlaka ayrıştırılır. Bir seferlik kullanılan plastiklerin tüketimini oldukça azalttık. Aydınlatmada tasarruflu ampul kullanıyoruz. Isıtma sisteminin yıllık bakımını muntazam yaptırıyoruz. Bu yıl geri dönüşümlü iplikten üretilen takım elbise aldım. Şehir içi ulaşımda hibrit araç kullanmaya gayret ediyorum. Herhalde yarı elektrikli araç kullanan tek siyasi parti genel başkanı benim. Umarım çoğalır. Elektrikli araç şarj istasyonlarının da arttırılması önemli ki tam elektrikli araçların kullanımı yaygınlaşsın.”
"ALARM ZİLLERİ ÇALIYOR"
Babacan’ın ardından konuşan DEVA Partisi Doğa Hakları ve Çevre Politikaları Başkanı Evrim Rızvanoğlu, “Dünyanın pek çok yerinde alarm zilleri çalıyor ama bu sefer ‘Dünya ölüyor’ diye çalmaya başladı. Elimizi çabuk tutmamız gerekiyor” dedi. Rızvanoğlu şöyle devam etti:
“Kastamonu’dan Van’a kadar yaşanan sel felaketlerinde 82 vatandaşımızı kaybettik. Marmara müsilajla kaplandı. Akdeniz’den Ege’ye 299 orman yangını çıktı. Birçok termik santralin bacasından çıkan zehirli dumanların insanları zehirlemesine şahit olduk. Kanser sayıları olağanüstü boyutlara ulaştı. Dünya gıda krizine doğru ilerlerken Türkiye’de tarımı tarihin en kötü yöneten yönetimi iş başında. El frenini çekeceğiz ve buna bir dur diyeceğiz.”
“Türkiye’nin dünyanın plastik atık çöplüğü olmasına hep beraber itiraz etmemiz gerekiyor. Ta İngiltere’den buraya gelen, toprağımızı zehirleyen atıkları memleket meselesi yapmamız gerekiyor.”
"REHABİLİTE EDİLEMEYEN TERMİK SANTRALLERİN FAALİYETLERİNİ DURDURCAĞIZ"
Afşin Termik Santralinden çıkan dumanın fotoğrafını gösteren Rızvanoğlu, “Mevcut termik santralleri ileri teknoloji yatırımlarıyla rehabilite edeceğiz, edilemeyen santrallerin faaliyetini durduracağız. Burası çalışan ama filtresi bozuk bir santral. Burada insanlar yaşıyor. Ya sağlıklarını ya işlerini seçecekler. Termik santrallerin denetimini çok sıkı hale getireceğiz. Ekmeğini kazanan, ticaret yapan insanları mağdur etmeyeceğiz” dedi.
Rızvanoğlu, kuraklık tehdidine de dikkat çekerek Tuz Gölü’ndeki flamingo ölümlerinin görüntülerini gösterdi. Rızvanoğlu şu ifadeleri kullandı:
“Tuz Gölü’nde kuraklık sebebiyle ölen flamingoların görüntülerini hatırlıyoruz. Kuraklıkla etkin bir şekilde mücadele edeceğiz. Sadece Tuz Gölü değil, Salda Gölü, Van Gölü, başka göller kuruyor. Önlem almazsak 15-20 yıl içinde su fakiri bir ülke olacağız.”
"SUYU HAVZA BAZINDA YÖNETECEĞİZ"
“Suyu havza bazında yöneteceğiz. Farklı havzalardan birbirine transfer edilebilecek. Havzaları kirlilik durumlarına göre sınıflandıracağız. Su kaynaklarının yetersiz olduğu bölgelerde sanayi ve yerleşim alanlarına izin vermeyeceğiz.”
Almanya’dan bir bisiklet otobanının görüntüsünü paylaşan Rızvanoğlu:
“Bisikletli yaşama geçeceğiz. Yeşil altyapı hamlesi yapacağız. Almanya’da bir bisiklet otobanı 100 kilometre. Geçit var, lambalar var, kar temizleniyor… Nasıl ki araçlar için yatırım yapıp otobanlar oluşturuyorsak, bisiklet yolları da aynı şekilde yaklaşacağız.”
“Güçlü bir çevre eğitimi çocukluktan gelmek zorunda. Müfredata zorunlu ders olarak eklenmesi gerekiyor. Çocukluktan itibaren sisteme sokmamız gerekiyor.”
Ekolojik Organize Sanayi Bölgeleri kuracaklarını söyleyen Rızvanoğlu, yeniden değerlendirme anlayışını benimsediklerini de sözlerine ekledi:
“Birisinin atığı diğerinin hammaddesi olacak. Amacımız tüm atıkları üretime tekrar kazandırmak. Yeniden değerlendirme anlayışını benimsiyoruz. Gıda israfının önüne geçip ekonomiye geri kazandıracağız. Atık suları arıtarak tarımsal sulamada kullanacağız.”
“İngiltere 2030 yılı itibariyle fosil yakıtlı araç üretmeyeceğini açıkladı. Ford, Mercedes, Volvo 2040 itibariyle elektrikli araç üreteceğini açıkladı. Gideceğimiz yer elektrikli araçlar. Hayallerimiz DEVA iktidarında gerçekleşecek.”