Sanatçı Suavi'nin isyanı: Devlet kendi alacağını kurtarmak adına sanatçıyı adeta bir köle gibi satışa çıkartıyor

Sanatçı Suavi, son on yıl içinde Hamle Müzik, Prestij Müzik, Rocks Müzik gibi şirketlerin kapandığını söyleyerek “Yarın ölsem bana bu eseri elinde tutanlar acilen albümü piyasaya çıkartacaklar. Sağken satmadıkları kadar albüm satmaya başlayacaklar” dedi.

Sanatçı Suavi'nin isyanı: Devlet kendi alacağını kurtarmak adına sanatçıyı adeta bir köle gibi satışa çıkartıyor

GERÇEK GÜNDEM - FİLİZ GAZİ /

Sanatçı Suavi, son on yıl içinde Hamle Müzik, Prestij Müzik, Rocks Müzik gibi şirketlerin kapandığını duyurarak yaşadığı mağduriyeti Gerçek Gündem’e anlattı.

“Benim geriye dönük bakıldığında Hamle Müzik, Prestij Müzik, Rocks Müzik gibi ülkenin dev şirketleri ile sözleşmelerim olmuştur ama bu şirketlerin şu an hiçbiri yok” dedi.

Tüzel kişiliklerini sonlandıran şirketlerin devlete borç bıraktığını söyleyen Suavi, bunun sonucunda kendi eserlerinin mahkemede açık artırmayla satıldığını şu sözlerle anlattı:

“Bir müzisyen eğer kendi yapım şirketi yoksa başka yapımcı şirketle protokol imzalar. Bütün albümün maddi ve manevi koşulları yazılır. Elinde ‘Eser İşletme Belgesi’ olan firma da yapmış olduğu bu sözleşmeye bağlı olarak taahhütlerini yerine getirir. Benim, geriye dönük bakıldığında Hamle Müzik, Prestij Müzik, Rocks Müzik bu ülkenin dev şirketleri ile sözleşmelerim olmuştur ama bu şirketlerin şu an hiçbiri yok. Bunların hepsi bilmediğimiz nedenlerle ticari faaliyetlerine sonlandırmışlardır. Faaliyet alanından çekilirken devlete de borç bırakmışlardır. Devlet ise bunlar tüzel kişiliklerini sonlandırmış oldukları halde borcu tahsil amacıyla bunların mal varlıklarına el koymuş. Bir yapımcı şirketin mal varlığı ‘Eser İşletme Belgeleri’dir. Bu belge yüzlerce şarkılık bir repertuarı temsil eder. Bu belge olmadan Kültür Bakanlığı’ndan bandrol alarak ticari mevkiye girme şansını yakalayamaz. Hal böyle olunca devlet, bir yapılanmaya giriyor. İcra ve İflas Kanunu üzerinden devlete borcunu ödemeyen yapımcı şirketlere mal varlıklarına el koyun, alamıyorsanız da Eser İşletme Belgeleri’ni satın, devletin parasını kurtarın diyor.”

Suavi, el konulan eserlerin mahkemede açık artırmayla satıldığını ifade ediyor ve kendi albümümün açık artırmasına bizzat katıldığını ekliyor. “Hiç tanımadığım insan benim eserlerimi alıyor. Devlet kendi alacağını kurtarmak adına sanatçıyı adeta bir köle gibi satışa çıkartıyor. Böyle bir uygulama olamaz.”

‘TEK BAŞINA KIRMIZIGÜL’Ü SUÇLAYAMAM’

“Bu eserler kimlere satıldı? Kimlerin zulasındadır ve bu insanlar neyi beklemektedir? Cevabı yok. Herhangi dükkana gidin geriye dönük benim çıkardığım hiçbir albümü bandrollü olan haliyle bulamazsınız” diyen Suavi, devletin de bu şirketlere mahkeme celbi gönderdiğini ifade etti:

“İrtibat kurmaya çalıştım. Devlet de bu firmalara mahkeme celpi yolladı ama alan yok. Mahsun Kırmızıgül selam verdiğim bir insan ama tek başına onu da suçlayamıyorum. Aynı yapımın içinde Hilmi Topaloğlu vardı, öldü. Özcan Deniz, sinema sektörüne yöneldi. Onun da ticari olarak olayla bir bağı yok.”

“Korsan türedi bu haliyle. Böyle olunca yıllar önce Telif Hakları Mahkemesi’ne gittim. Cayma hakkımı bana vererek, eserlerimin kullanılamayacağı minvalinde bir gerekçeli karar verdi. Yarın ölsem bana ait hiçbir yorum, söz, beste benim çoluğuma çocuğuma veraset hakkı üzerinden telife dönüşemez. Manevi boyutu daha önemli. Bu eseri elinde tutanlar acilen albümü piyasaya çıkartacaklar. Barış Manço’dan, Ahmet Kaya’dan sonra olduğu gibi… Sağken satmadıkları kadar albüm satmaya başlayacaklar.”