MHP'nin fitillediği ekümeniklik tartışması ne zaman başladı? | Patrik Bartholomeos: Ankara itiraz etmiyor
MHP lideri Devlet Bahçeli'nin hedef göstermesiyle başlayan "Ekümeniklik" tartışması yeniden gündem oldu. Ekümeniklik kavramının siyasi bir içeriği olmadığını söyleyen Patrik Bartholomeos, Ankara'nın bu unvana itiraz etmediğinin altını çizdi.
GERÇEK GÜNDEM - MELİKE ÇAPAN
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, “15 Ağustos Meryem Ana’nın göğe yükselişi” kutlaması vesilesiyle Trabzon’a giden Patrik Bartholomeos’u hedef almasıyla “Ekümeniklik” tartışması yeniden fitillendi.
Trabzon’da havalimanında karşılanan Patrik Bartholomeos’a üzerinde “Ekümenik Patrik Bartholomeos” yazılı Trabzonspor forması hediye edildi.
KAYMAKAMLIKTAN AÇIKLAMA
MHP liderinin tepkisini çeken bu ifade sonrası Fatih Kaymakamlığı’ndan konuya ilişkin olarak yazılı bir açıklama yapıldı.
Açıklamada, "Patrikhanenin ekümenik olduğu iddiasının, yasal bir dayanağı bulunmamaktadır" ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"İstanbul Valiliğinin 6 Aralık 1923 tarih ve 1092 sayılı yazılarından da anlaşılacağı üzere Patrikhanede dini ve ruhani seçimlere katılacak ve seçilecek kişilerin Türk vatandaşı olmaları ve seçim sırasında Türkiye'de görevli bulunmaları gerekmektedir. Bu husus da Patrikhanenin ekümenik sıfatının bulunmadığının açık bir göstergesidir.' şeklinde vurgulanmıştır. Sonuç olarak; Lozan Anlaşması tutanakları ile yargı kararlarında Fatih Kaymakamlığına bağlı dini bir kuruluş olarak kabul edilen Fener Rum Patrikhanesinin 'ekümeniklik' iddiası hukuki gerçeklerle bağdaşmamaktadır."
Kaymakamlığın açıklamasının ardından hem “ekümeniklik” hem de “patriklik” makamı yeniden sorgulanmaya başlandı. Patrik Bartholomeos’un sadece kaymakamlığa bağlı bir metropolit olduğu iddia edildi.
KIRILMA 2020 YILINDA YAŞANDI
1991 yılında selefi Patrik Dimitrios’un ölümünün ardından patrik seçilen I. Bartholomeos makamında 30 yılı doldurdu. Türkiye hariç tüm dünyada Ekümenik Patrik ve İstanbul Başepiskopos’u olarak anılan Patrik Bartholomeos, Türkiye’de patrikhanenin bulunduğu semtin adıyla “Fener Rum Patriği” olarak anılıyor.
Tartışmalı olan “Ekümeniklik” unvanının Türkiye’de yarattığı gerginlik nedeniyle resmi kurumlara gönderilen yazılarda İstanbul Rum Patriği ya da İstanbul Rum Patrikhanesi unvanları kullanılırken, devlet Fener Rum Patriği unvanını kullanmayı tercih etti. Ta ki 2020 yılının 26 Kasım gününe kadar.
26 Kasım 2020’de Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ve dönemin Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün ev sahipliğinde Dolmabahçe’deki Cumhurbaşkanlığı Ofisi’nde Azınlık toplumları ruhani ve sivil liderleriyle bir araya gelindi. O toplantı için patrikhaneye gönderilen davetiye mektubunda “Sayın Ekümenik Patrik I. Bartholomeos, Rum Ortodoksları Patriği” hitabı yer alıyordu. Ayrıca yemekte de Patrik Bartholomeos’un isim kartında yine “Ekümenik” ifadesi kullanılıyordu.
EKÜMENİKLİK NEDİR?
Peki, tepkilere neden olan bu “Ekümeniklik” kelimesi ne anlama geliyor?
Ekümeniklik, daha büyük bir dini birliği ya da dinlerarası işbirliğini sağlama amacını güden girişimleri ifade ediyor.
Evrensellik anlamını taşıyan bu kelime 6’ncı asırdan beri kullanılıyor. 6’ncı yüzyılda Konstantinopolis Patriği’ne Roma İmparatorluğu başkentinin episkoposu olduğu için verilen unvan Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethetmesinin ardından hiçbir değişikliğe uğramadı.
Ekümeniklik kavramının ilk tartışması ise Roma ve Bizans kiliseleri arasında beliriyor. Prof. Dr. Emre Öktem, “Rum Patrikhanesi Meselesi’ne Çağdaş Uluslararası Hukuk Açısından Yaklaşımlar” başlıklı makalesinde “Ekümeniklik tartışması” alt başlığında konuyu ele alarak iki kilisesi arasındaki çatışmayı ve barışmayı şöyle anlattı:
“592 senesinde Papa Gelasius, İstanbul Patriği IV. Ioannes’in kullandığı ekümenik ifadesine tepki göstermişti, zira bu sıfatın tanınması halinde İstanbul’un Roma’nın üzerine çıkacağından kaygılanıyordu. Katolik ve Ortodoks kiliseleri birbirlerine lanet mektupları göndererek ayrılmayla sonuçlanan Büyük Doğu Schisma’sından sonra ekümeniklik meselesi bu kiliselerin gündem maddesi olmaktan çıkmıştır. Zira bu kilise iman esasları gibi örgütlenme açısında da yollarını ayırmıştır. …Lanet mektuplarının geri alındığı 1960’lardan sonra Katolik ve Ortodoks Kilisesi arasında başlayan dostane yakınlaşma, birleşme boyutuna varmıştır.”
“EKÜMENİKLİĞİN SİYASİ BİR İÇERİĞİ YOK”
Patrik Bartholomeos, Prof. Dr. Elçin Macar'ın “İmroz'dan İstanbul'a Patrik Bartholomeos” kitabında “Ekümeniklik” kavramını şöyle anlatıyor:
“Siyasi bir içeriği yok. Realiteyi yansıtan bir terim. 451 tarihli Kadıköy Konsili’nin 28’inci maddesine göre otosefal kiliselerin sınırlarının dışındaki Ortodokslar Ekümenik Patrikhane’ye tabiidir ki bunu Ruslar ve başkaları zor kabul ediyor ama ekümenik bir konsilin kaidesidir. Demek ki İskendireye, Şam, Kudüs patrikhaneleri ve Kıbrıs Kilisesi’nin dışında olan yerler bize aittir. Çünkü Kadıköy Konsili’nin toplandığı tarihte yalnızca bu kiliseler vardı, 451’de. Yani Rus Kilisesi, Bulgar Kilisesi yoktu. Bizim patrikhanemizin buyruğu altındaydılar. Yani otosefal kiliselerin hudutları dışında kalan Ortodokslar bize tabidir. Diaspora diyoruz. Ortodoks Diaspora…”
“ANKARA İTİRAZ ETMİYOR”
“…Bu ekümenikliği bütün seleflerim gerek Bizans ve Osmanlı gerekse Cumhuriyet döneminde kullandı. Ankara resmen tanımak istemedi, zannediyordu ki bu sıfatla biz ikinci bir Vatikan kurmak istiyoruz. Ve reaksiyon gösterdi “devlet içinde devlet” bütün bu masallar…”
“…Bizim siyasi amaçlarımız yok. İkinci Vatikan kurmak diye bir niyetimiz yok. Nasıl olabilir. Amerika’da olsun sağda solda olsun bu tekrarlanıyor ki Ankara hükümeti patrikhanenin ekümenikliğini tanımıyor. Bu hala söyleniyor. Düşünüyorum ki resmi bir yazı çıkaralım ‘Bu artık doğru değildir’ diye ve bunun fotokopisini de ekleyelim. Herkes bilsin ki Ankara itiraz etmiyor.”
Tüm dünyanın kabul ettiği ancak Türkiye’deki belli kesimin reddettiği ekümeniklik kavramı için devlet herhangi bir sakınca görmezken tartışmaların bu süreci nereye götüreceği merak ediliyor.