Mehmet Ocaktan: AK Parti, bugüne kadar kendisine gönül veren milyonlarla bağlarını koparıyor
Karar yazarı Mehmet Ocaktan, valilikler ve kaymakamlıklar eliyle iptal edilen gençlik festivallerini köşesine taşıdı.
Ocaktan, "AK Parti gençlerin oyunu istemiyor…" başlıklı yazısında, "Maalesef bugün AK Parti eleştirel düşünceye tahammülsüz, beğenmediği her şeyi yasaklayan bir parti haline gelmiş bulunuyor. Öyle ki yıllardır genç kuşakların coşkuyla dinlediği müzikleri, izlediği konserleri bile yasaklayarak gençlerle arasındaki duvarları giderek yükseltiyor. Neredeyse gençlerin yan yana durmasından bile endişe eder hale durumda." değerlendirmesini yaptı.
"Özellikle son bir yıl içinde yasaklanıp iptal edilen konserler ve müzik festivallerinin listesi öylesine kabarık ki herhalde böyle bir yasaklar manzumesi bugüne kadar hiçbir iktidara nasip olmamıştır." ifadelerini kullanan Ocaktan, yasaklanan konserleri hatırlattı ve yazısını şöyle sürdürdü:
Demokrasiye inandığını iddia eden hiçbir seçilmiş iktidar böyle bir yasaklar listesini izah edemez, şu ana kadar AK Parti iktidarı da bu konuda toplumu tatmin edici bir açıklamada bulunmadı zaten...
Muhtemelen buna ihtiyaç da duymamıştır. Zira ülkede bütün denetim mekanizmaları yok edildiği için, doğal olarak iktidarın da “ülkenin sahibi benim, ben ne istersem o olur” havasında olması son derece doğal… Dolayısıyla gençlerin oylarına da ihtiyacı olmadığı için bütün konserleri, festivalleri rahatlıkla iptal edebiliyor. Dua edelim de evlerde çalınan müzikleri de yasaklamasınlar…
Biliyoruz ki AK Parti, bugüne kadar kendisine gönül veren milyonlarla bağlarını koparıyor, özellikle de genç kuşakların seslerini duymaktan bile hoşlanmıyor. Hatta öyle ki yasakladığı o konserlere gidecek AK Partili ailelerin çocuklarını bile kendisinden uzaklaştırmakta bir beis görmüyor. İyi güzel de 8-9 ay sonra seçim var, kimlerden oy alacak bu parti?
Kürtleri küstürdü, muhafazakarlarla arasındaki bağlar zayıflıyor, liberalleri görmek bile istemiyor. Bu konuda en somut örneklerden birisi Osman Kavala’dır, bir dönem demokratik değerleri savunan AK Parti’ye destek veren Kavala hiçbir hukuki gerekçe ve belge olmadan cezaevinde tutulmaya devam ediliyor. AK Parti için telafisi mümkün olmayan en hayati mesele ise, ülkenin yarıdan fazlasını oluşturan ve asgari ücretle yoksulluğa talim eden milyonları küstürmesidir.
Şimdi AK Parti’nin yanında birkaç imtiyazlı müteahhitle, ayda 4-5 maaş alan akrabai taallukat bürokratları ve bir de Allah’ı da yanına aldığını iddia ederek “Üzülme Reisim, biz de Allahü Teala da hep seninleyiz” diye yalakalıkta zirve yapan ABD patentli Mariam Kavakçı kaldı…