Karamollaoğlu: Geçmişte de ilk koalisyon CHP’yle yapılmıştı
Karamollaoğlu, "Geçmişte de ilk koalisyon CHP’yle yapılmıştı. En büyük ciddi adımlar o dönemde atılmıştı. İlk faizsiz banka o dönemde kurulmuştu. Kıbrıs o dönemde fethedilmişti" dedi.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, partisinin Çengelköy’deki Çınar Piknik Alanı'nda düzenlediği Yaz Şenliği Piknik Programı'na katıldı.
"Bölgemiz bir kargaşaya doğru sürükleniyor" diyen Karamollaoğlu, "Bunu sık sık söyleme ihtiyacı duyuyorum. İçinde yaşadığımız problemler, sadece ülkemizi ilgilendiren problemler değil. Birileri ülkemizin güçlenmesini, birileri ülkemizin etkili olmasını arzu etmiyorlar. Bundan dolayı da içeride birtakım sıkıntıların doğmasını, birtakım çekişmelerin ortaya çıkmasını kendileri için avantaj olarak görüyorlar. Bu bölgeyi karıştırmak isteyenler, ülkemizin bölünmesini de hedefliyorlar. Sık sık söyleme ihtiyacı duyuyorum. ABD’nin de diğer siyonist kuruluşlarının da hedefi Büyük Orta Doğu Projesi'ni gerçekleştirmek. Peki ne demek Büyük Orta Doğu Projesi? Aslında bunu Türkçeye çevirdiğimiz zaman, çok açık ve net olarak söylüyorum ki bunun adı ‘Büyük İsrail Projesi’dir" ifadelerini kullandı.
Seçimlerin yaklaştığını ve fazla bir zamanın kalmadığını kaydeden Karamollaoğlu, "Özellikle sandıklara hakim olmak bizim için çok önemli. Onun arkasından da politikalarımızı kamuoyuna yansıtmak. Geçmişte de ilk koalisyon CHP’yle yapılmıştı. En büyük ciddi adımlar o dönemde atılmıştı. İlk faizsiz banka o dönemde kurulmuştu. Kıbrıs o dönemde fethedilmişti" dedi.
Karamollaoğlu şöyle devam etti:
"Elbette çok farklı kanaatte bulunan partilerle bir araya geliyoruz. Başka türlü bu problemin üstesinden gelme imkanımız yok. Ama biz, onlara tabi değil tam tersi, ana fikri ortaya koyan; bu ülkenin, bu milletin, bu bölgenin huzura ve barışa kavuşabilmesi için her çareyi arayan bir ortak metinde uzlaşmaya gayret gösteriyoruz. Hepimizin hedefi bu.
Bizi birbirimizden koparmak isteyenler birçok bahaneler iler sürebiliyorlar, sürerler de. Ama yalan söylemek, iftira etmek, hakaret etmek kimseye bir fayda sağlamaz; bu ülkeye de. Onun için zor bir zemindeyiz. Sizin karşınıza her gün komşunuz, arkadaşınız, televizyonlar, gazeteler, 'Efendim bak şuna da dikkat etseydiniz, şu adam da şöyleydi, bu adam böyle dediydi'… Tamam da biz içinde yaşadığımız şartların da ne olduğunu biliyoruz."