Öfke yargısı: Gülşen'in tutukluluğu bitti, bu kez de 'ev hapsine' girdi

İmam hatiplilerle ilgili espri amacıyla kullandığı ifadenin dört ay sonra gündeme getirilmesi üzerine hedef gösterilen ve tutuklanan Gülşen, 'ev hapsi' şartıyla tahliye edildi.

GERÇEK GÜNDEM - Gitaristine "İmam hatipte okumuş daha önce kendisi, sapıklığı oradan geliyor" sözleriyle takıldığı videonun dört ay sonra dolaşıma sokulması ve özellikle AKP'li siyasetçiler tarafından hedef gösterilmesi üzerine geçtiğimiz perşembe günü tutuklanan Gülşen'in tahliyesine karar verildi.

Ancak sanatçının tutukluluğu burada sona ermedi. Mahkeme heyeti, kararı 'konutu terk etmeme' koşuluyla verdi. Gülşen'in dosya davaya dönüşene kadar ev hapsinde kalacağı belirtildi.

Öfke yargısı: Gülşen'in tutukluluğu bitti, bu kez de 'ev hapsine' girdi - Resim : 1

(Kaynak: İsmail Saymaz)

AVUKATINDAN AÇIKLAMA: EV HAPSİNE İTİRAZ EDECEĞİZ

Gülşen'in avukatı Emek Emre, tahliye kararıyla ilgili olarak gazetecilerin sorularını yanıtladı. 'Ev hapsi' şartının bu olay özelinde hukuken uygun olmadığını dile getiren Emre, şunları kaydetti:

"Ev hapsi dediğimiz konu, zaten kişi hürriyetini bağlayıcı bir tedbir yine. Tabii ki cezaevi koşullarında olmamak herkes için sevindirici ve olumlu bir gelişme olur; ama biz bu adli kontrol tedbirinin de ev hapsi şeklinde uygulanmasını bu olayda hukuken çok uygun olduğunu düşünmüyoruz. Bu tedbirin de yeniden değerlendirilmesi, kaldırılması, yahut daha uygun bir tedbire çevrilmesi yönünde hukuki girişimlerimiz olacak."

UZUN ZAMANDIR HEDEFTEYDİ

Gülşen, uzun süredir sahne kıyafetleri ve dünya görüşü nedeniyle iktidara yakın bazı isimlerin, bu kişilere ait medya kuruluşlarının ve İslamcı çevrelerin hedefindeydi.

Şarkıcı, son olarak iki hafta önce sahnede LGBTİ+ bireylere destek olmak amacıyla gökkuşağı bayrağı açmış; arkada kalan seyirciler havada sallanan bayraklar nedeniyle konseri izleyemediklerini söyleyince "Rahatsız olan arkaya gitsin" demişti.

Sabah gazetesi, popstarın imam hatiplerle ilgili sözlerini haberleştirdiği metninde dahi LGBTİ+ bayrağı açmasını 'es geçmemişti.'

Bu noktada 'jet hızıyla' işleyen yargı sürecinin, AKP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyesi Şamil Tayyar, iktidara yakınlığıyla bilinen köşe yazarları Nagehan Alçı, Mehmet Barlas, Cemil Barlas, Abdurrahman Dilipak, Ahmet Hakan, İsmail Kılıçarslan, Melih Altınok gibi isimlerin tepkisini çektiğini de not düşelim.

Video: Gülşen'in tahliye anı kameralara yansıdı

Sanatçı, tahliye kararının dört gündür tutuklu bulunduğu Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi'ne ulaştırılması üzerine öğle saatlerinde tahliye edildi.

SEDAT PEKER: BUNLARIN İÇİNDE PSİKOLOJİK HARPTE UZMAN BİRİ VAR, 'GÜLŞEN'İ TAHLİYE ETTİRİRSEK GÜNDEMİ DEĞİŞTİRİR' DİYOR

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu başta olmak üzere kimi siyasi ve bürokratlarla ilgili ifşalarıyla gündemde olan organize suç örgütü lideri Sedat Peker, eski Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu, AKP Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın danışmanı Serkan Taranoğlu hakkında ileri sürdüğü iddiaların gölgelenmesi için iktidar partisi mensuplarınca yapay bir gündem oluşturulduğunu savunuyor.

Gülşen hakkındaki yargı sürecini de bu kapsamda değerlendiren Peker, iki gün önceki paylaşımlarında şunları söylemişti:

"(...) Bunların içinde kendince psikolojik harpte uzman bir tip var. Benim bu paylaşımımdan sonra oluşan bu dalgayı kırmak için bir fikir ortaya atıyor. Gülşen'i pazartesi günü tahliye ettirirsek hem toplumda olumlu bir hava oluşur hem de gündemi değiştiririz diye bir fikir ortaya atıyor. Ancak bilmiyor, serdengeçtiler her yerde. (...)"

NE OLMUŞTU?

Gülşen, ifadesinde "Ben 25 yıllık sanatçıyım. Müzisyen çalışma arkadaşlarım var. Bu grupla birlikte konserlerde sahne alırım. Kadromda klavye müzisyeni olarak yer alan Miraç isimli arkadaşımın lakabı imamdır. Ayrıca arkadaşlara kendi aramızda 'aptal', 'salak', 'sapık' olarak şakalaşırız. Talihsizlik olarak bu iki kelime bir araya gelmiştir. Arkadaşımız imam hatipte okumamıştır. Grupta tüm arkadaşlarımın lakabı mevcuttur" demişti.

Ancak sanatçının bu sözleri sonrası 'adli kontrolün yeterli kalmayacağı' iddia edilmişti. Nöbetçi İstanbul Sulh Ceza Hakimliği, Gülşen'in 'halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik' suçundan tutuklanmasına karar vermişti.

Gülşen, 25 Ağustos'ta tutuklanarak Bakırköy Cezaevi'ne konulmuştu.

Usulsüz bir şekilde atanmıştı: Gülşen'in tutuklanmasını isteyen savcı tanıdık çıktı