Dilipak'tan AKP'ye: Uyarıları dikkate almayanlar, faturasını yolsuzluk ve kaset skandallarıyla ödüyorlar
'AKP'nin papatyaları' başlıklı yazısı nedeniyle yarın hakim karşısına çıkacak olan Abdurrahman Dilipak, duruşma öncesi kaleme aldığı yazıda "Uyarıları dikkate almayanlar, bunun faturasını yolsuzlukluk ve kaset skandalları ile ödüyorlar" dedi.
AKP'ye yakınlığıyla bilinen, ancak son dönemde iktidar partisi mensuplarına yönelttiği eleştirilerle öne çıkan yazar Abdurrahman Dilipak, yarın görülecek duruşma öncesi Habervakti'nde bazı değerlendirmelerde bulundu.
Dilipak, 27 Temmuz’da ‘AKP’nin papatyaları’ başlıklı yazısında AKP içinde bazı kişilerin hem uluslararası fonlarla desteklenip hem de kamu fonlarını kullandığını, ‘yeşil sermayeden’ destek aldığını söylemiş ve bu kişilere ‘fahişeler’ demişti. AKP kadın kolları, köşe yazarı hakkında 81 ilde suç duyurusunda bulunurken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da şu sözlerle tepki göstermişti: "AK Parti'nin kadınları için, öbür tarafta AKP'nin papatyaları gibi yakıştırmalarla, yeşil sermaye gibi yaklaşımlarla, ben ağzıma almaktan edep ediyoruz, küfri bir ifadeyi kullanmak suretiyle, bu tür yakıştırmalarının içine giren köşe yazarları noktasında da, tüm kadın kollarım adına ve tüm kadınlar adına kendilerini kınıyorum. Kimi isimler, kendilerine asla yakıştıramayacağımız çirkin ifadelerle bu tartışmanın içinde yer almıştır. Biz her türlü mücadeleye saygı gösteririz ama kadınlarımızın onuruna, iffetine yönelik en küçük bir saldırıya da müsaade etmeyiz." |
'UYARILARI DİKKATE ALMAYANLAR, BUNUN FATURASINI YOLSUZLUK VE KASET SKANDALLARIYLA ÖDÜYOR'
Zamanın kendisini haklı çıkarttığını dile getiren Dilipak, "Uyarıları dikkate almayanlar, uyaranları susturmaya çalışanlar bunun faturasını yolsuzlukluk ve kaset skandalları ile ödüyorlar" dedi.
Bu süreçte eski gazetesi Yeni Akit'e açılan '312 general' davasını hatırlatan köşe yazarı, "Bu davanın ondan ne farkı var? Bugün AK Parti, dün kendini, şiir okudu diye mahkum edenlere karşı savunan 70.000 kişinin savcılıklara yaptığı başvuruya karşı, aynı şiiri okuyarak 'Ben de o suçu işledim' diye bir hak mücadelesi verenleri aslında sanık sandalyesine oturtuyor, benim şahsımda. O gün o eylemde Hasan Celal Güzel de vardı, Şanar Yurdatapan da, Ahmet Tanman da. O imza sahipleri daha sonra yüzbinleri buldu" ifadesini kullandı; ardından şunları kaydetti:
"O gün Erdoğan için AK Partiye giden yolda bir sıçrama tahtası görevi yaptı bu vicdan hareketi, bugün ise bu dava bir kırılma noktası oluşturuyor AK Parti hareketinde. O gün yaptıklarımdan pişman değilim, bugün yaptıklarımdan da.
'GÖREVİMİ YAPTIM'
Geçen gün 'Haruniyeliyim' yazımda anlattığım bir Harun-u Reşit fıkrası var. Müşavir ya da devlet görevlisi ünvanı taşıyan maaşlılar susarken, ben bu şartlarda 'acı söyleyen dost' olarak insan olarak, Müslüman olarak, yurttaş olarak görevimi yaptım.
Evet, yarın Yeni Akit gazetesinde çıkan 'AKP’nin papatyaları' başlıklı yazım sebebi ile, AK Parti Genel Merkezi, Kadın Kolları Genel Başkanlığı, 81 il de AK Parti Kadın kolları il başkanları tarafından ve bazı kadın milletvekilleri ile KADEM tarafından yapılan suç duyuruları sonunda açılan davanın 3. duruşması için İstanbul’da Küçükçekmece Adliyesinde, 2. Asliye Ceza Mahkemesi salonunda olacağım inşallah.
'ERDOĞAN'IN DA MÜŞTEKİ OLDUĞU DAVAYA BAKALIM MUHABİR GÖNDERECEKLER Mİ?'
14 Eylül 2022 Çarşamba günü saat 10.00’da yapılacak, AK Parti Genel Başkanı olarak Tayyib Erdoğan’ın da müşteki olduğu davaya bakalım o günlerde mangalda kül bırakmayan malum media ya da devletin haber ajansı muhabir gönderecek mi? İşte onun için bu mahkemeleri izlerseniz, o ülke gerçeklerini görürsünüz. Bugün adalet, basın, ahlak, aile, toplum ne durumda bu olaylar içinde şekil kazanıyor, hayat o yönde şekilleniyor ve bu süreçte yaşananlar bazı derin gerçeklerin görülmesine vesile teşkil ediyor. Bu dava da bu anlamda ülkenin siyasi gerçekleri yanında, adalet, basın, fikir, hürriyeti açısından da önemli bir turnusol kağıdı görevi görüyor. Geçen sefer 6 saat ifade vermiştim, bu sefer daha kısa olacak ama yine tarihe tanıklık, yaşadığımız zamana ilişkin tanıklık anlamında olacak.
'GEÇEN DURUŞMAYA KİMSE GELMEDİ'
Geçen duruşmaya, AK Parti Genel Merkezi’nden kimse gelmezken, Düzce hariç, AK Parti kadın Kolları ve il teşkilatlarını temsilen hiç kimse, müşteki ya da vekalet yoluyla katılmamıştı. Sadece KADEM’den avukatla temsilen bir katılım sağlanmıştı.
Bakalım bu duruşmada mahkemeden nasıl bir karar çıkacak?"