Boğaziçi'nde kayyum yönetimden bir uzaklaştırma daha: 'Davayı kazanacağım ve okuluma geri döneceğim'

GERÇEK GÜNDEM - MELİSA GÜLBAŞ

Boğaziçi Üniversitesi’nde kurul kararlarına rağmen sözleşmesi yenilenmeyen moleküler biyoloji ve genetik bölümü öğretim üyesi Dr. Tolga Sütlü, kayyum rektör Naci İnci’nin kararıyla görevinden uzaklaştırıldı.

Sütlü’nün görevinden uzaklaştırılmasına gerekçe olarak hakkında Yeni Şafak ve Akşam gazetelerinde çıkan haberler gösterildi. İktidara yakın bu gazetelerde çıkan habere göre, Sütlü hakkında “‘Karolinska Enstitüsü’nde yapay organ nakli vaadiyle hem akademi dünyasını hem de hastaları dolandıran Paolo Macchiarini isimli dolandırıcı cerrahın çalışmalarının Türkiye ayağını yöneten akademisyen” ifadeleri kullanılmıştı.

(Dr. Tolga Sütlü)

Sütlü, hakkında çıkan haberler üzerine soruşturmada ifade vermiş ve herhangi bir ceza almamıştı. Rektörlüğe resmi bir yazıyla başvurup haberlerin tekzip edilmesini isteyen Sütlü, rektörlükten herhangi bir geri dönüş almayınca gazetelere tekzip davaları açtı.

Sütlü’nün tekzip başvuruları İstanbul 7’inci Sulh Ceza Hakimliğince reddedilmiş, Hakim Ramazan Çiçek , “içeriklerin basın ve ifade hürriyeti kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, yazılarda haber verme hakkının kullanıldığı" gerekçesini sunmuştu.

KARARI VEREN HÂKİM TANIDIK ÇIKTI

Tolga Sütlü’nün başvurusunu reddeden Hakim Ramazan Çiçek, Boğaziçi Protestoları sürecinde Öğrenci Sendikası üyesi Beyza Buldağ’a keyfi tutuklama kararı vermiş ve daha önce pek çok hukuksuz karara imza atmıştı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın korumaları tarafından 13 Nisan 2019’da dövülen ve adli kontrol altına alınan avukat Sertuğ Sürenoğlu’nun dava sürecinde karar vermesi gereken hakim Özgür Kökten izne ayrılmış, yerine Ramazan Çiçek getirilmişti. Çiçek, adli kontrol kararının kaldırılmasını reddetmiş ve karar sonrası Sürenoğlu dışarı çıkamadığı için darp raporu alamamıştı.

Hakim Ramazan Çiçek’in verdiği hukuksuz kararlar bunlarla da sınırlı değil. “Fethullahçıları evinde saklayan Erol Yılmaz İrfanoğlu’nu” tahliye eden mahkemenin heyetinde de yine aynı hakim, Ramazan Çiçek vardı.

Gerçek Gündem’e konuşan Tolga Sütlü, okuldan uzaklaştırılması üzerine kendisine herhangi bir akademik gerekçe sunulmadığını söyleyerek, yaşadığı süreci anlattı:

“Benim Boğaziçi Üniversitesinde bulunduğum kadro doktora öğretim üyesi kadrosu. Bu kadroda atama belli süreyle yapılıyor, 3 senede bir. Bu kapsamda yenilenmesi için belli bir akademik süreç var. Yaptığınız çalışmalarla ilgili bir dosya hazırlamanız gerekiyor. Dışarıdan da akademisyenlerin dahil olduğu bir jüri kurulunda değerlendirmeye alınıyor. Kurulda görüşülerek atamanın yenilenip yenilenmemesi yönünde karar veriliyor.”

“BU KADAR ÇİRKEFÇE YAPACAKLARINI DÜŞÜNMEMİŞTİM”

Son imza yetkisinin rektörde olduğunu belirten Sütlü sözlerini şöyle sürdürdü:

“Maalesef YÖK kanunu sağ olsun, son imza yetkisi rektörde. Benim bu sürecim bir aydan uzun bir zamana önce tamamlanmıştı ve dosya Naci İnci’nin masasında imza için bekliyordu. Bu arada dersler başladı. Ben böyle bir şey yapacaklarsa bile dersler başlamadan önce yaparlar diye düşünmüştüm. Hem böylece öğrenciler de mağdur olmaz diye düşünmüştüm. Bekliyordum zaten aslında böyle bir karar ama bu kadar çirkefçe yapacaklarını düşünmemiştim. Doktora öğrencilerim hariç şu an 180 öğrencim var. İki gün önce Naci İnci’nin atamayı yapmayacağına dair bir yazı geldi ve herhangi bir akademik gerekçe de sunmadılar. Tüm gerekçe yandaş gazetelerde hakkımda çıkan haberler. Buna karşın hukuk mücadelesi vereceğim ve kazanacağım.”

“HABERLER ISMARLAMA, SÖZLEŞMEMİN UZATILMAMASI İÇİN MAZARET UYDURDULAR”

“Gazete olduğu iddia edilen yayın organlarında imzasız bir şekilde bu haberlerin yayınlanması direkt olarak ısmarlama şekilde gönderilmiş olduklarını kanıtlıyor” ifadelerini kullanan Sütlü, yandaş gazetelerde hakkında çıkan yalan haberler kullanılarak sözleşmesinin uzatılmaması için mazaret uydurduklarını söyledi.

“ÖĞRENCİLERİME GERİ DÖNECEĞİM”

Davayı kazanıp okula ve öğrencilerine geri döneceğini söyleyen Sütlü, “Şu an avukatlarla konuşuyoruz, dava açacağız. Oldukça haklıyım ve onlar da kazanacaklarımı biliyorlar. Bunun bir süreç olduğunu da biliyorlar. Bu süreçte beni görevimden uzaklaştırmış olacaklar ama ben önünde sonunda bu davayı kazanıp görevime ve öğrencilerime döneceğim.”

“SESİMİ YÜKSELTMEYE HİÇBİR ZAMAN ÇEKİNMEDİM”

Bu kararın asla sesini kısmayacağını belirten Sütlü, direnişe aktif destek veren hocalara gözdağı verilmeye çalışıldığını söyledi:

“Sesimi yükseltmeye hiçbir zaman çekinmedim. Sesimin yüksek çıktığını düşündüler, diğer hocalarımıza yaptıkları gibi beni de okuldan uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Ama bu benim sesimi kısmayacak. Üniversite içerisinde direnişe aktif destek veren ve sesini yükselten diğer hocalara da bir uyarı olduklarını düşünüyorlar.”

“BENİM BAŞIMA GELEN İLK KEZ OLDU”

Özellikle yardımcı doçent kadrosunda olan hocalar için çok yakın zamanda uzaklaştırmaların söz konusu olabileceğini söyleyen Sütlü, "Benim başıma gelenle yeni bir faza geçildiğini düşünüyorum. Daha önce uzaklaştırma alan hocalar ya senelik kontratla çalışan hocalar ya da Can Candan gibi senelik görevlendirmeyle çalışan öğretim görevlileri. İlk defa bir kadrolu öğretim üyesinin görevden uzaklaştırılması söz konusu. “

“NACİ İNCİ ZAMANININ AZALDIĞININ FARKINDA, DİRENECEĞİZ, BUNU DA ATLATACAĞIZ”

“Boğaziçi’ndeki hocalar böyle tehditlere boyun eğecek insanlar değil. Önemli olan hep birlikte hareket etmek. İlk günkü azim ve ruhla Boğaziçi Üniversitesi direniyor. Buna devam edeceğiz. Bu direnişin sonunda kazanacağımızı biliyoruz. Naci İnci ve ekibi zamanlarının azaldığının farkında. Bu yüzden de daha fazla sertleşme yoluna girdiklerini düşünüyorum. Biz direnmeye devam edeceğiz. Hep birlikte direneceğiz, bunu da atlatacağız.”