'Genelgeye göre ücretsiz ama hayvan aşılarından para alınıyor'

CHP Niğde Milletvekili Gürer, Niğde’de besicileri ziyaret ederek sorunlarını dinledi.

Gürer, “Hayvancılık yapanlar için yem önemli. Ama ahır bakımı, farklı masrafları da gerekli kılıyor ve veterineri, aşısı, elektriği, mazotu ile hayvancılık 24 saat yapılan, bayramı, tatili olmayan bir iş. Hayvanların hastalanmaması için de aşı olması gerekiyor” diye konuştu.

Ömer Fethi Gürer, hayvan aşılarıyla ilgili “Genelgeye göre, yönetmeliğe göre hayvan aşılarının ücretsiz olduğu ifade ediliyor ama gelip de hayvan sahiplerini dinlediğimizde durumun öyle olmadığı, aşının da ücret karşılığında yapıldığını öğreniyoruz. Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri de hayvan hastalıkları ve buzağı ölümleri. Türkiye, buzağı ölümlerini çözemediği, hayvan hastalıklarını bitiremediği için her yıl ciddi anlamda hayvan kaybımız oluyor” dedi.

Gürer'in dinlediği bir besici, “30 mal olan hayvana aşı yapıldığında 200 bin, 300 bin lira gibi bir para. Yani hayvan başı 5 bin 800 lira” diye konuştu.

ÖZYÜCE: HAYVAN BAŞINA AŞI PARASI 5 BİN 800 LİRA

Besici Emin Özyüce, yaşadıkları sıkıntıları Gürer’e şöyle anlattı:

“Hayvanlara aşı yaptırıyoruz. Daha önceki yıllarda devletimiz tarafından ücretsiz olarak gelen aşıyı bizler bilmeyerek vurdurmuyorduk. Şimdi, aşının önemli bir etken olduğunu biliyoruz, vurdurmak istiyoruz. Devlet tarafından ve Bakanlık tarafından bize verilen bilgi, ücretsiz olduğu söyleniyor. Ama veteriner arkadaşlar geldiğinde ücret talebinde bulunuyor. 30 mal olan hayvana aşı yapıldığında 200 bin, 300 bin lira gibi bir para. Yani hayvan başı 5 bin 800 lira. Hayvan başına ücret alınıyor. Şap aşısında, çiçek aşısında, brusellada ücret alınıyor. Bu aşılarda para alınıyor. Tarım Bakanlığı tarafından uygulanan kanun. Bakanlık’tan gelen kanun, ‘Aşı devletten geliyor, ücretsiz’.”

GÜRER: TÜRKİYE HAYVAN HASTALIKLARINI BİTİREMEDİĞİ İÇİN CİDDİ ANLAMDA HAYVAN KAYBIMIZ OLUYOR

Gürer ise hayvan aşılarına ilişkin şunları kaydetti:

“Genelgeye göre, yönetmeliğe göre hayvan aşılarının ücretsiz olduğu ifade ediliyor ama gelip de hayvan sahiplerini dinlediğimizde durumun öyle olmadığı, aşının da ücret karşılığında yapıldığını öğreniyoruz. Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri de hayvan hastalıkları ve buzağı ölümleri. Türkiye, buzağı ölümlerini çözemediği, hayvan hastalıklarını bitiremediği için her yıl ciddi anlamda hayvan kaybımız oluyor. 18 milyona yakın büyükbaş hayvanımız vardı, zamansız kesimlerle hayvan varlığımız azalıyor. İthalata yeniden yönelmek zorunda kalan bir duruma doğru Türkiye hızla gidiyor.”

Bir başka besici de Gürer’in Bağ-Kur primleriyle ilgili sorusu üzerine “Hiç ödemedim, ödeyemiyorum. Şu kadar hayvanın içinde ben Bağkur’umu ödeyemiyorum. Burayı ucu ucuna denk getirebilirsek ‘ne mutlu’ diyoruz. Diğer masraflarımızı hiç karşılayamıyoruz” diye konuştu.

“TÜRKİYE BÖYLE GİDERSE İTHALATÇI KAFAYA YENİDEN TESLİM OLACAK”

Bunun üzerine Gürer de şunları söyledi:

“Sigorta primleri de yükseldikçe çiftçilik ve hayvancılık yapan onu da ödeyemiyor. SGK verilerine baktığımız zaman, 1,5 milyon civarında prim ödeyen, son dönemde de 400 binler civarına kadar prim ödeyen çiftçi ve hayvancılık yapan sayısı düşmüş durumda. Bu da bir yerde sosyal güvenceden de tarım kesimini koparıyor. Gerek hayvancılıkla ilgili sorunlar gerek çiftçinin refahını sağlayacak destekler sağlanmadıktan sonra Türkiye’miz böyle giderse ithalatçı kafaya yeniden teslim olacak. Oysa bizim çiftçimize destek verilse bu hayvanlarımıza besicimiz de bakar süt üreticiliği yapan da bakar. Bu hayvanların varlığında da Türkiye daha gelişir, kalkınır. Köyde, kentte yaşam daha iyi olur. Et ve süt fiyatları düşer. Önemli olan besicilik ve süt inekçiliği yapanlara gerekli ve yeterli desteği sağlamak.”