HDP Eş Genel Başkanı Buldan: İkinci yüzyılın en muhteşem gelişmesi, bu iktidarın gidişi olacak

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan 'Türkiye Yüzyılı' vizyon belgesini eleştirdi: "İnanın ki ikinci yüzyılın en muhteşem gelişmesi, bu iktidarın gidişi olacak."

HDP Eş Genel Başkanı Buldan: İkinci yüzyılın en muhteşem gelişmesi, bu iktidarın gidişi olacak

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) düzenlenen grup toplantısında açıklamalarda bulundu.

Konuşmanın önemli bir bölümünü Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı 'Türkiye Yüzyılı' vizyon belgesine ayıran Buldan, şunları söyledi:

"(...) 'Hani özgürlükler teminat altına alınacak' diyor ya, işte bu örnekleri vererek bunları ispatlamaya çalışıyoruz. Yaptıklarınız ortada, zihniyetiniz meydanlarda, sizin zihniyetiniz geçen yüzyılın zihniyetidir. Yüzü vesayete, yasaklara, inkara, adaletsizliğe dönük olanların gelecek yüzyıl vizyonu olmaz, olamaz arkadaşlarım. Yeni yüzyıldan söz edenlerin önce yüzünün olması gerekir."

'ASIL SORUN SİZİN DARBECİ ZİHNİYETİNİZ'

Buldan, partisine yönelik süren kapatma davası ve tutuklu siyasetçileri hatırlattığı konuşmasında "Dört duvar arasına sıkıştırmaya çalıştığınız HDP, tüm çökertme politikalarınıza rağmen siyasette de, parlamentoda da, sokakta da demokrasinin temel gücü olmaya devam edecektir. İktidara diyoruz ki; asıl sorun sizin bu darbeci zihniyetinizdedir. Bu ülkeyi darbe anayasasından asıl bizler kurtaracağız. Demokrasi yolundan yılmadan, cesaretle yürüyenler yarınların sahibi olacaktır. İnanın ki ikinci yüz yılın en muhteşem gelişmesi, bu iktidarın gidişi olacaktır. Kendilerini de, zihniyetlerini de göndereceğiz. Sözümüz olsun" ifadesini kullandı.

Buldan'ın açıklamalarında öne çıkanlar şöyle:

- Kürtçe anadil hala yasak. Vesayet sistemi el değiştirdi ama kendisi hiçbir zaman değişmedi. Bugün saray ve yargı vesayeti olarak devam ediyor. Aysel Tuğluk arkadaşımız, halkımızın, bizlerin mücadelesi sonucu tahliye oldu. Bu, çok gecikmiş bir tahliyedir. Değerli siyasetçimiz Aysel Tuğluk arkadaşımıza tahliyesinden dolayı geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, bir an önce sağlığına kavuşmasını temenni ediyoruz.

- İşte Kürt sorunu tam da budur. Ölüm döşeğindeki Kürt siyasi tutuklulardır. Kürdün seçtiği belediyelere darbeyle atanan kayyumlardır, torbaya konulan kemiklerdir, Kürt sorunu işkenceye, katliama karşı cezasızlık politikalarıdır.

- Bugün açlık sınırı 7.425 TL, yoksulluk sınırı 24 bin TL bandına gelmişse eğer, bu ülke adeta bir yoksulluk cumhuriyetine dönüşmüşse, sebebi kaynakların güvenlikçi politikalara, talana ve ranta açılmasıdır. Güvenlikçi politikalara, yolsuzluklar arasında doğrudan bir bağ olduğunu özellikle belirtmek isterim. İktidarın çözüm sürecini bitirdiği 2015'ten bu yana yaşanan yolsuzluklar, cumhuriyet tarihinden bu yana yaşananlarla eşdeğerdir.

'ŞEBNEM HOCA'NIN DURDUĞU YER, DEMOKRASİNİN YANIDIR'

- Şebnem Hoca'yı tutukladılar, hakikati esaretle dile getirdiği için bugün cezaevinde. Şebnem Hoca'nın durduğu yer demokrasinin yanıdır, barışın ve birlikte yaşamın yanıdır. Kısacası savaş karşıtlığının yanıdır. Buradan kendisine sevgilerimizi, selamlarımızı gönderiyor ve kucakladığımızı ifade ediyorum.

- Şebnem Hoca ve gazetecilerin tutuklanması, cumhuriyetin kuruluşunun 99. yıl dönümüne denk getirildi. Mesaj net; ret ve inkarın devam edeceğinin sinyalini veriyorlar. Bir yüz yılın daha böyle geçeceğini söylemek istiyorlar.

'ERDOĞAN BU SÖYLEDİKLERİNE KENDİSİ İNANIYOR MU?'

- AKP'nin genel başkanı, Türkiye Yüzyılı adı altında seçim propagandası içeren bir konuşma yaptı biliyorsunuz. Hukukun üstünlüğünden, çoğulculuktan, kucaklaşmadan söz ettiğini gördük. Her bir vatandaşın özgürlüklerinin teminat alınacağını söyledi. Buradan bir kez daha sormak istiyoruz; acaba bu söylediklerine kendisi de inanıyor mu? Herkesi eşit vatandaş olarak görüyor mu? Hukukun üstünlüğüne inanıyor mu? Tecridi sonlandırarak buradan başlayabilirsiniz. Madem özgürlüklerden yanasınız, haksız ve tutuksuz şekilde rehin alınan binlerce insanın özgürlüğünden başlayalım.

'YENİ YÜZYILDAN SÖZ EDENLERİN ÖNCE YÜZÜNÜN OLMASI GEREKİR'

- Hani özgürlükler teminat altına alınacak diyor ya, işte bu örnekleri vererek bunları ispatlamaya çalışıyoruz. Yaptıklarınız ortada, zihniyetiniz meydanlarda, sizin zihniyetiniz geçen yüz yılın zihniyetidir. Yüzü vesayete, yasaklara, inkara, adaletsizliğe dönük olanların gelecek yüz yıl vizyonu olmaz, olamaz arkadaşlarım. Yeni yüzyıldan söz edenlerin önce yüzünün olması gerekir.

'İŞTE BURADA DURACAKSINIZ, BU İŞ ÖYLE KOLAY DEĞİL'

- Kendine ve yandaşlarına yeni bir yüz yıl hayali kurduklarını da çok açık şekilde ifade etmek isterim. Buna da 85 milyonu inandırmaya çalıştıklarını görüyoruz. AKP - MHP ikilisinin tahayyül ettiği yüz yılda Kürtler, Aleviler, inanç ve kimlikler, özgürlükler, kadınlar, gençler, emekçiler yok. Demokrasi, özgürlük, adalet ve toplumsal barış yok arkadaşlarım. Biz biliyoruz ki, tekçiliği, talan sistemini, çözümsüzlük ve bastırma siyasetini ikinci yüz yıla taşımak istiyorlar. İşte burada duracaksınız. Bu iş böyle kolay değil, kolay da olmayacak. Bu ülkeyi mahvettiniz. Bu ülkeyi açlığın, yoksulluğun içerisine sürüklediniz. Bu ülkeyi hukukun üstünlüğünü hiçe sayarak cezaevlerine, toplama kamplarına çevirdiniz. Ne toplum eski toplumdur, ne Kürtler eski Kürtlerdir, ne bu coğrafya eski coğrafyadır. Bu gidişat değişecek, ama Türkiye halklarının mücadelesiyle değişecek. İkinci yüz yılın aktörü onlar değil, Türkiye toplumu olacak. Asıl belirleyici güç halklardır çünkü, bunu biliyoruz.

'YEREL YÖNETİMLERİMİZE, BASINA KARŞI DARBE YAPMAKTAN GERİ DURMADILAR'

- Sevgili arkadaşlar, AKP Genel Başkanı'nın gelin darbe anayasasından hep birlikte kurtulalım dediğini biliyorsunuz. Evet, demokratik siyasete, yerel yönetimlerimize, basına karşı darbe yapmaktan geri durmayanlar kendileridir. AYM ve AİHM kararlarına uymayan, tanımayız diyenler kendileridir. Bakın, üç gün sonra HDP'ye yönelik 4 Kasım darbesinin 6. yıl dönümü. Buradan sevgili Figen Yüksekdağ'a, Selahattin Demirtaş'a, Gülten Kışanak'a, İdris Baluken'e, Bekir Kaya'ya, cezaevlerindeki tüm siyasi tutuklulara sevgilerimizi ve selamlarımızı gönderiyorum.

'İNANIN Kİ İKİNCİ YÜZYILIN EN MUHTEŞEM GELİŞMESİ, BU İKTİDARIN GİDİŞİ OLACAK'

- Dört duvar arasına sıkıştırmaya çalıştığınız HDP, tüm çökertme politikalarınıza rağmen siyasette de, parlamentoda da, sokakta da demokrasinin temel gücü olmaya devam edecektir. İktidara diyoruz ki; asıl sorun sizin bu darbeci zihniyetinizdedir. Bu ülkeyi darbe anayasasından asıl bizler kurtaracağız. Demokrasi yolundan yılmadan, cesaretle yürüyenler yarınların sahibi olacaktır. İnanın ki ikinci yüzyılın en muhteşem gelişmesi, bu iktidarın gidişi olacaktır. Kendilerini de, zihniyetlerini de göndereceğiz. Sözümüz olsun.

- Çatışmacı siyaset ve ağır tecrit geriye götürür. Diyalog ve müzakere ise yeni bir yüz yılı taçlandırır. Demokrasi güçleriyle, kadın mücadelesiyle, onurlu ve adil bir yaşam isteyen emekçilerle bunu başarma konusunda sonuna kadar kararlı olduğumuzu bir kez daha belirtmek isterim.

'HEP BİRLİKTE BU ORTAK İLKE VE HEDEFLERDE GÜCÜMÜZÜ BİRLEŞTİRELİM'

- Buradan Türkiye halklarına çağrımdır; gelin, hep birlikte bu ortak ilke ve hedeflerde gücümüzü birleştirelim. Birlikte yürüyelim, birlikte başaralım. Ülkeyi gerçek bir demokratik cumhuriyet ortamına hep birlikte taşıyalım. Çok sesli ülkenin, çok renkli kimlikleri, halkları olarak tekçiliği tarihe gömelim.

- HDP işte bu onurlu mücadele koalisyonundan yüz yıllık soruna karşı yüz yıllık yeni bir yaşam tasavvurundan güç almaktadır arkadaşlarım. Cumhuriyetin demokratikleşmesi, tarihsel bir çözüm önerisidir aslında. HDP barışın inşa edilmesi konusunda üzerine düşen her şeyi yapmaya hazırdır. HDP; sadece Kürtlerin değil, Türkiye'deki bütün toplumsal kesimlerin sorunlarını dikkate alan, yapıcı bir rol üstlenmeye hazırdır arkadaşlarım. Temel hedefimiz bu cumhuriyetin demokratikleşmesidir.

'YENİ BİR DÜZENDEN SÖZ EDİYORUZ'

- Faşizmin ve sömürünün hegomonyasına karşı güçlü demokrasi hamlesini hep birlikte gerçekleştirme zamanıdır. Bunların hiçbiri, halklarımızın ihtiyacını asla karşılamaz. İçi demokrasiyle, barışla, adaletle, eşitlikle, hak temelli yeni bir toplumsal sözleşmeyle, güçlü yerel demokrasiyle, sivil demokratik yeni bir anayasayla, başta anadil olmak üzere evrensel eşit yurttaşlık haklarının olduğu yeni bir düzenden söz ediyoruz.

'GELİN, HDP'NİN AÇTIĞI ÜÇÜNCÜ YOLDA BİRLEŞELİM'

- Kadınlar için tehdit olan sokakları özgürleştirecek, onların şiddete karşı savunmasının yasal dayanaklarını mutlaka güçlendireceğiz arkadaşlarım. Gençlerimizin yarınlarını mutlu ve umutlu yapmak, en önemli önceliğimizdir. Başta Aleviler olmak üzere tüm inanç gruplarının haklarının anayasal güvenceye kavuşturulduğu bir düzeni hep birlikte inşa edeceğiz.

- Gelin HDP'nin açtığı üçüncü yolda birleşelim. Yarınların birliğini, umudunu ve umut birliğini hep birlikte sağlayalım diyorum. Hepimizin yolu açık olsun. Hızır yardımcımız olsun. Teşekkür ediyorum.

Etiketler
Erdoğan - Türkiye Yüzyılı Pervin Buldan Recep Tayyip Erdoğan HDP