Metiner'den 'yüzde 50+1' eleştirisi: Siyasi saflığı bozuyor
Eski AKP İstanbul Milletvekili Metiner, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da rahatsızlık duyduğu bilinen 'yüzde 50+1' koşulunu eleştirdi.
Eski AKP İstanbul Milletvekili ve Yeni Şafak yazarı Mehmet Metiner, cumhurbaşkanı seçilmek için sağlanması gerekli olan 'yüzde 50+1' koşulunu eleştirdi.
Siyasetçi, kişisel Twitter hesabında yaptığı paylaşımda "Yüzde 50,1 mecburiyeti, fikri ve siyasi saflığı bozuyor. Sayısal olarak çok olan, mecbur olduğu azın fikri ve siyasi çizgisine evrilerek kendisi olmaktan çıkıyor" ifadesini kullandı.
DAHA ÖNCE DE ELEŞTİRMİŞTİ
Metiner, geçtiğimiz aylarda da konuyla ilgili bir yazı kaleme almıştı.
18 ayda 21 yeni partinin kurulmasını, yüzde 50+1 mecburiyetine dayandıran Metiner, şunları söylemişti:
"Canı sıkılan parti kuruyor. Kendini göstermek isteyenler etrafına topladığı üç-beş isimle tabela asıyor. Geçmişte hiç de hak etmedikleri siyasi makamlara getirilenler, özellikle de AK Parti içerisinde toplumsal karşılıkları ve siyasi ağırlıkları olmadıkları halde parti merkezinde üst düzeyde görevlendirilenler veya bakanlıkla taltif edilenler, eski unvanlarının veya makamlarının ağırlığını kullanarak kendilerini yeni siyasi denklemlerde belirleyici aktör konuma oturtmak için harekete geçiyorlar. Hırs, çıkar ve intikam güdülerinin eşlik ettiği bu çoklu partiler sisteminde o yüzden değer ve ilke siyaseti dudak bükülen bir olguya dönüşüyor."
ERDOĞAN DA RAHATSIZ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da 'yüzde 50+1'den rahatsızlık duyduğu biliniyor.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Erdoğan'la gerçekleştirdiği görüşme sonrası verdiği demeçte “Cumhurbaşkanı’yla birçok konuda anlaşamamakta anlaştık. Sadece 50+1’den şikâyet etti” demişti.
Karamollaoğlu’nun aktarımına göre Erdoğan, “50+1’in mahsurlu olduğunu anladık. 50+1’i o zaman bu kadar sıkı bir şeye bağlamamamız gerekirmiş. Onun farkına vardık” ifadesini kullanmış.
Nitekim Erdoğan da Karamollaoğlu'nun anlattığı her şeyi 'yalanlarken' bir tek bu kısmın 'doğru' olduğunu söylemişti:
“Dediği tek doğru orasıydı. Bunun dışındaki açıklamalarından maalesef çok üzgünüm. Biz bu görüşmede yalnızdık, bir tek Temel Bey ve ben vardık. İade-i ziyaret düşünüyordum, bu sakıt (düşmüş) oldu."