Ayhan Bora Kaplan Davasında Gözler Ara Kararda
Ankara'da 18'i tutuklu 61 kişinin yargılandığı Ayhan Bora Kaplan suç örgütü davasında, Sincan Cezaevi Kampüsü'nde görülen duruşmaya ara verildi. Mahkeme heyeti, ara kararını saat 15.00'te açıklayacak.
Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne ilişkin 18'i tutuklu 61 kişi hakkında Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davanın duruşması Sincan Cezaevi’nde devam ediyor.
Duruşmada ilk olarak tutuklu sanık Hasan Arslantaş’ın avukatı, soruşturmaya savcı Mustafa Kaya ve gizli tanık Serdar Sertçelik’in yurt dışına çıkartılması olayında yargılanan Emniyet personellerinin ciddi şekilde etki ettiğini kaydederek, “Savcı kollukla kol kola girip aleyhte delil toplamıştır. Müvekkilimin uygun görülecek adli kontrol şartlarıyla tahliyesini talep ediyoruz” dedi.
Duruşmaya sanık avukatlarının savunmalarının ardından saat 15.00’e kadar ara verildi. Mahkeme heyeti, tutukluluk durumu da dahil verdiği ara kararı açıklayacak.
AYHAN BORA KAPLAN İFADESİNDE NE DEMİŞTİ?
Davanın 14. celsesi, 9 Eylül'de Sincan Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki salonda görüldü. Burada savunma yapan Ayhan Bora Kaplan, herhangi bir makama haksızlık, saygısızlık yapmadığını söyleyerek, "Bize kumpas kuruldu, biz bu suçu işlemedik. Ben bu insanlarla örgüt kurmadım" demişti.
Kaplan, kendi adamlarından Semih Arslan'ın ölümünün şüpheli bulunarak dosyada yer almasıyla ilgili, "Annesi Adalet Arslan ilk ifadesinde diyor ki 'Bora Kaplan'ı Adli Tıp’ta görmüşler.' Semih’in boy ölçüsünün yanlış yazıldığını görünce dedim ki 'Adli Tıp raporunu değiştirmişler'; o nedenle gittim itiraz ettim. Annesi mahkemeye geldi bu sefer de dedi ki 'Ben Adli Tıp’ta Fethi Koyuncu’yu gördüm.' Bunun hangisi doğru, hangisi yalan" ifadelerini kullanmıştı.
Ayhan Bora Kaplan, soruşturmayı yürüten polislerin de dahil olduğu 'gizli tanık' davasında, yargılanan eski Ankara İl Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik ve ekibini kendilerine kumpas kurmakla suçlayarak, soruşturmada görev yapan polislerin 17-25 Aralık benzeri bir operasyon yapmaya çalıştıklarını ileri sürmüş ve şunları kaydetmişti:
"Defalarca söyledim bunlar bize kumpas kurdu. Polislerden Şevket Demircan, Yakup Yalçın isminde biriyle mesajlaşıyor. Mesajlaşmasında eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan bahsederken, 'suç işleri bakanı’ diyor. Husumete bakın, düşmanlığa bakın. Benim hatam 15 Temmuz’da TRT’nin önüne çıkmaktı. Maalesef benim adım Süleyman Soylu ile birlikte anıldı. Adım anıldıktan sonra bunlar benim başıma bela oldular. 17-25 Aralık’ı yapan da 2 tane emniyet müdürüydü ve 1 savcıydı. Orada yaptılar; ama burada yapamadılar. Eğer onların bana 'imzala' dediği ifadeyi imzalamış olsaydım, emin olun 17-25 Aralık gibi bir şey yapacaklardı. Ama ben imzalamadım. Ben kimseye iftira atmam."
AYHAN BORA KAPLAN DAVASI
İddianamede Ayhan Bora Kaplan ve diğer örgüt yöneticisi sanıklar Fethi Koyuncu, Mutlu Ayaş, Yusuf İzzet Savaş, Kanber Keskin ve Serdar Sertçelik hakkında 'Suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurmak ve yönetmek', 'Kasten öldürme', 'Nitelikli kasten öldürme', 'Kasten yaralama', 'Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma', 'Nitelikli yağma', 'Eziyet', 'Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme', 'Suç üstlenme' ve 'Suçluyu kayırma' suçlarından 1'i ağırlaştırılmış 2'şer kez müebbet ve 169 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası istendi. Diğer 55 sanık için de çeşitli sürelerde hapis cezası talep edildi.
Kaynak: DHA-ANKA