Bin 400 Kişiye Mezar Olmuştu... Ebrar Sitesi Kahramanları O Anları Anlattı: 'Şehri Gördüğümüz Anda Biz de Yıkıldık'
Kahramanmaraş'ta büyük depremlerde yıkılan Ebrar Sitesi'ne kurtarma ekibi olarak giden ve birçok canın kurtarılmasını sağlayan Burdur İtfaiyesi personelleri, depremin 2. yılında saat 04.17'de İtfaiye Müdürlüğü önünde anma töreni gerçekleştirdi. İtfaiyeciler, enkazdan kurtardıkları iki bebeği unutamadıklarını söyledi.

Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen 7.7 ve 7.6 şiddetindeki 6 Şubat depremlerinin ikinci yılında ülkenin birçok yerinde hayatını kaybeden vatandaşlar anıldı. Depremlerde 53 bin kişi hayatını kaybetti. Depremin simgelerinden olan ve 7 bin kişinin yaşadığı Ebrar Sitesi'nde ise yaklaşık 1400 kişi yaşamını yitirdi.
Ebrar Sitesi’nde görev alan Burdur İtfaiyesi de depremzedeleri unutmayarak İtfaiye Müdürlüğü önünde anma töreni gerçekleştirdi. Soğuk havaya rağmen toplanan itfaiye personelleri saatler 04.17’yi gösterdiğinde siren çalarak 2 dakika saygı duruşunda bulunup hayatını kaybeden depremzedeleri andılar.
İKİ BEBEĞİ KURTARDILAR
6 Şubat depreminin kahramanlarından biri olan Burdur İtfaiye Çavuşu Ali Eryılmaz o günlerde yaşadıklarını anlattığı konuşmasında, "6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen depremde ekibimizle birlikte Kahramanmaraş‘a hareket ettik. Kahramanmaraş‘ta Ebrar Sitesi‘nde çalıştık ve Hediye Apartmanı’nda çalıştık. Ebrar Sitesi‘nde Kumsal bebekle ve Elif bebekle karşılaştık. Bunlarla birebir konuşma fırsatımız oldu. Bebek oldukları için bunlardan bahsediyorum yoksa kurtardığımız birçok can var. Mesela bir Mustafa amcamız vardı. Dışarıya çıktığında bile elimi hiç bırakmadı, ambulansta bile bırakmak istemedi, zorla ayrıldık onunla. Yanında oğlu vardı fakat ona ulaşamadık yani onu kurtaramadık. İlk vardığımızda Kumsal bebekle tanıştık, enkaz altındaydı. Çok şiddetli bir yağmur yağıyordu ama onu sağ salim çıkardıktan sonra diğer enkazlara gittik." dedi.
Eryılmaz, "Burdur olarak bizim şehrimiz de deprem bölgesinde. Fakat depreme hazırlık olarak hazır olduğumuzu hissetmiyorum ben. Öncesi tedbir, önlem. Tabi vatandaş olarak tedbir aldık mı diye önce kendimize sormak lazım. Ama biz kurtarma ekibi olarak bu depremlere hazırlıklıyız. Burdur Arama Kurtarma ekibi olarak 150 kişilik bir ekibimiz var hazır ve eğitimli. Onların eğitimlerine devam ediyoruz. Allah bir daha afet yaşatmasın." diye konuştu.
"İNSANLAR ENKAZLARIN BAŞINDAN AYRILMIYORDU"
Burdur’da nöbette olduğu gece meydana gelen deprem sonrası direkt ekip ile birlikte Kahramanmaraş’a giden itfaiye eri İsmail Şahin ise yaşadıklarını şöyle anlattı:
"6 Şubat gecesi biz burada zaten nöbetteydik. Gece deprem haberini alır almaz hızlı bir şekilde hazırlanıp 18 kişilik bir ekiple yola çıktık buradan. Deprem bölgesinin olduğu yerlere yaklaştıkça yollarda arabalar birbirine girmiş durumdaydı. Oraya varmamız çok uzun sürdü. Deprem bölgesine ulaştığımızda da ilk olarak Ebrar Sitesi'ne ulaştık. Ebrar Sitesi'ne ulaştıktan sonra ilk olarak Kumsal bebeği kurtarmak nasip oldu. Sonrasında da Elif isminde bir kızı kurtardık.
Ebrar Sitesi'ndeki çalışmalarımızdan sonra diğer enkazlarda çalışmaya devam ettik. Ortalama 10-15 gün civarı orada çalışmalarımız oldu. Deprem bölgesinde her yer çok kötü durumdaydı. Herkes kendi derdine düşmüş, artık belli bir süreden sonra millet canlıları değil de cenazelerini dahi bulabilmek için bir umut içindeydi. Yani artık candan vazgeçmişler yakınlarının cenazelerini alabilmek için yıkıntıların başında almak için bekliyor durumdalardı. Çok kötü bir yıkımdı." şeklinde konuştu.
"ORTALIK MAHŞER YERİ GİBİYDİ"
Deprem haberini alır almaz ekibi toplayarak 12 saat sonra Kahramanmaraş’ta arama kurtarma çalışmalarına başlayan Burdur İtfaiyesi Müdürü Mehmet Ali Ballak, o günleri şöyle anlattı:
"Tam da 2 yıl önce bu saatlerde gece çalan bir acı telefonla uyandım. Belediye başkanımız Ali Orkun Ercengiz, Kahramanmaraş bölgesinde büyük bir yıkım olduğunu ama şu an detayların belli olmadığını söyledi. Saat 04.50'de almıştık biz telefonu Başkanımdan. 05.30'da 18 kişilik ekibimle yola çıktık ama hangi alana doğru gittiğimizi bilmiyorduk. Güneydoğu'ya doğru gidiyorduk ama il belli değildi. Mersin ilinde gideceğimiz güzergâh belli oldu, Kahramanmaraş'a gittik. Kahramanmaraş'a ilk ulaştığımızda adeta o şehirle beraber biz de yıkılmıştık. Çünkü hiçbirimiz o acı tabloyu gözünde dahi canlandıramamıştı deprem bölgesine gidene kadar.
İlk bölgeye gittiğimiz zaman tamamen bir kaos ortamı vardı, mahşer yeriydi. Adres sorabileceğimiz aklı başında bir insan bile yoktu, İl koordinasyon merkezine ulaşmaya çalışıyorken. Ebrar Sitesi'ne yönlendirildik ilk olarak ve o kadar kötü bir durumdaydı ki kazmayı, küreği kapan enkazına koşmaya çalışıyordu. Çünkü herkes kendi yakınının, kendi canının peşindeydi. Yaklaşık 15 gün bölgede kaldık, onlarca insanın hayata bağlı kalmasına vesile olduk. Maalesef altıncı günden sonra artık cenazelere ulaşmaya başlamıştık. Aslında o bölgede biz de yıkılmıştık, biz de moral motivasyon olarak çok kötüydük. Ama bizim ayakta kalmamız gerekiyordu, personelimizi ayakta tutmamız gerekiyordu. Çünkü orada biz de yıkılsaydık tamamen insanların umut bağlayabileceği kimse kalmayacaktı."
Kaynak: İHA