Çadır krizini anlatan Haluk Levent, Kızılay'dan konserve de alındığını açıkladı

AHBAP Derneği'nin kurucusu ve sanatçı Haluk Levent, FOX TV'de İlker Karagöz'le Çalar Saat'in konuğu oldu. Haluk Levent, Kızılay'ın devlet kurumlarına da çadırı parayla sattığını, kurumdan konserve de satın aldıklarını söyledi. AHBAP Başkanı sanatçı insanlar ölürken bekleyemeyeceklerini vurguladı.

GERÇEK GÜNDEM /

Afet döneminde yurttaşlara yardım etmesi için kurulan Kızılay'ın 6 Şubat'ta meydana gelen depremlerde çadırları bekletmesi ve depremin 3'üncü gününde AHBAP'a satması tepkilere neden oldu. Fox TV'de İlker Karaköz'ün sunduğu Çalar Saat programına katılan Haluk Levent yaşananları anlattı.

Satın alınan çadırlarının tam izolasyonlu olduğunu ve bedellerinin sosyal medyada anlatılanlardan yüksek olduğunu söyleyen Haluk Levent Kızılay'dan gıda da alındığını açıkladı. Levent, "Ben o an hiçbir şey düşünemiyorum. İnsanlar ölüyor orada, dışarıda tir tir titriyorlar. Benim orada insanlara çadır getirmem lazım. Bugün aynı şartlar olsa yine alırdım" diye konuştu.

MHP lideri Devlet Bahçeli'nin kendisini hedef alması hakkında; "MHP içerisinde Sayın Devlet Bahçeli'nin önüne bir anda bir cümle geldi. Ben MHP'nin örgütleriyle görüşüyorum kimsenin bir sorunu yok benimle" diyen Levent, hükümete yakın olmak isteyen kişilerin da sosyal medya grupları kurarak kendisinin açıklarını aradığını anlattı.

Haluk Levent'in canlı yayında yaptığı açıklamalardan öne çıkanlar şöyle;

ÇOK ACI BİR TABLOYDU

Hatay'a gittim. Gittiğimde çok acılı manzarayla karşılaştım. Ses ve çığlık. Her yer çığlık sesleri. Sadece enkazdakilerin çığlığı değil, dışarıdakilerin enkazdakilere ulaşamadıkları için çığlıkları da var. Çok acı bir tabloydu.

Ahbap bir arama kurtarma ekibi değil, arama kurtarma ekibine destek veriyor. Biz 4 yıldır AFAD'la işbirliği halindeyiz. Çok güzel bir şekilde organize olduk. Kamu kurum ve kuruluşlarıyla irtibata geçtik. Biz her depremde bize düşen görevleri alırız. Manzara çok iç açıcı değildir. O kadar deprem gördüm, böylesini görmedim. Elazığ'ı, Gölcük'ü gördüm.

DEVLETLE BİZ NASIL YARIŞTIRILABİLİRİZ?

STK'lar AFAD'la işbirliği protokolü yaparlar. Devlet bir AFAD, bizler STK'yız. Devletle biz nasıl yarıştırılabiliriz. Biz ancak el ele insanların yardımına koşabiliriz. 'Devlet yok Haluk Levent var' diye yazdılar. Kesinlikle böyle bir şey yok. Depremde can kurtaran biz değiliz. Biz devletin karşısında hiçbir şey değiliz. Devlet oraya yerleşti, bizler onlarla beraber koordinasyona girdik.

Hatay'a ilk geldiğimde arama kurtarma vardı ama yeterli değildi. Devlet yetkilileri de bence bu kadarını beklemiyordu. Türkiye'de yoktu böyle bir tecrübe. Onun tartışmalarını halk ile yönetim arasına bırakmak, dernek başkanı olarak benim söylemem gerekendir. Ben oraya gittiğimde bakanlar vardı, valiler vardı. Hükümet ayrı bir şeydir, devlet ayrı bir şeydir. Algı olarak yanlış anlaşılmasın diye söylüyorum. Benim siyasi görüşlerim, politik görüşlerim vardır ama ortaya koyduğum çalışmalarda yer alan bir durum değildir.

DEVLET BAHÇELİ'NİN ÖNÜNE BİR ANDA BİR CÜMLE GELDİ

AK Parti içinden hedef alınıyorum diye bir şey olmadı. MHP içerisinde Sayın Devlet Bahçeli'nin önüne bir anda bir cümle geldi. Ben MHP'nin örgütleriyle görüşüyorum kimsenin bir sorunu yok benimle. CHP'nin de öyle İYİ Parti'nin de öyle. Benim siyasi partiyle alakalı bir durumum yok."

"Üzüldünüz mü, kırıldınız mı bunu duyduğunuzda?" sorusuna Haluk Levent, "Bunun hesaplaşmasını sonraya bıraktım. Şu anda bunları konuşacak durum yok. Biz depremde canlarla uğraşıyoruz.

Biz iktidar muhalefet diye hiç bakmadık. Benim hepsiyle eşit şekilde dayanışmam var. Ahbap politik bir kimlik olarak gelmiyor, bir yardım derneği olarak geliyor.

KIZILAY'DAN ÇADIR ALIMI

Deprem zamanı maalesef halkımızın büyük kısmı seferber oldu. Ben onlara çılgın Türkler diyorum. İstismarcı insanlar da var. Kira artışlarından tutun elindeki malı saklamak. Depremin ikinci günü çadır bulamadık. Şu an insan kendini zor tutuyor ama geceleri yalnız kaldığımızda ağlıyoruz. Çocuk sesleri, çok kötü bir şey. İnsanlar yağmurda donuyor. Ben o esnada çadır bulamamışım, çadır yok. Bu bulduğumuz çadırlar birkaç gün önce gelmeye başladı. Arkadaşlar Kızılay'ın internet sitelerinden çadır sattığını görmüşler. Sitelerde var. Ankara Eczacılar Odası da almış biz niye almayalım. Hemen öğrendik ihracat yapılmak üzere hazırlanan 2050 çadır var. Kızılay'ın iştiraklerinin çadır sattığı piyasada biliniyor. Deprem zamanı veya değil, biliniyor. Ben o an hiçbir şey düşünemiyorum. İnsanlar ölüyor orada, dışarıda tir tir titriyorlar. Benim orada insanlara çadır getirmem lazım.

MUHASEBE OTURMAZSA SİSTEM ÇÖKER

Sistemi kimse bilmiyor. AFAD da çadırları parayla, faturalı alıyor Kızılay’dan. Buyurun AFAD yetkilileri yalanlasın. Eğer o yurt dışına ihraç edilecek çadırlar satılacaksa, AFAD da parayla alıyor. Orada bir muhasebe var.

46 milyonluk bir paranın 'tamam tamam' gönderme diye bir durumu yok. Muhatap ben miyim? Bir dakika bile önemli. Kızılay Yönetim Kurulu karar alır parayı geri iade eder. Onu ben bilemem. Muhasebe oturmazsa sistem çöker. Ama belki depreme özel bir kanun çıkartırlar belki. Çadırları bulduk ama daha yeni geliyor. Bugün aynı şartlar olsa yine alırdım. Beni görenler çadır istiyor. Kızılay'da çadır olduğunu öğrenince ferahladım. 4 bin kişiyi oraya yerleştirdik. Bana bağış yapan insanların paraları namusum gibi korumak zorundayım.

KIZILAY'DAN GIDA ALDIK

"Kızılay en başta bir besin kurumudur. Biz de onlardan yemek aldık, zaten ahlaki oluyor. Bu yemeklerden satın alabiliyorsunuz, konserveler yapabiliyorsunuz. Kızılay'dan barbunya, konserve aldık.

3 YERDEN DENETİM GÖREN BAŞKA DERNEK YOK

Amatörlükten bir anda kurumsallaşmakta hatalarımız olabilir. 3 yerden denetim göreceğiz. Türkiye'de 3 yerden denetim gören başka dernek yok.

Benim için televizyona çıkmak bile zaman kaybı. Bu sabah konumuz Kızılay değil depremde 'neler yapabiliriz', onu konuşmaktı. Bazı arkadaşlarımız kolay zannediyor. Bir kadının tuvalet ihtiyaçlarını, özel ihtiyaçlarını karşılamanız gerekiyor. Hijyeni karşılayamıyorsanız barınmanın önemi yok.

BIRAKIN ÇALIŞALIM, UĞRAŞMAYIN

Bırakın çalışalım, sahada uğraşmayın. Üstüme gruplar kuruldu, baktılar AHBAP'ta bir şey yok 15 yıl önceki dosyalar arandı. Beni de dostlarımı üzdü. Baktılar AHBAP'ın raporları iyi Haluk Levent'i nasıl üzebiliriz? Hakikaten beden dayanmıyor. Emin olun dün istifa edebilirdim. Yaptığımdan kesinlikle eminim. O kadar bırakmak istiyorum ki... Ben müzisyenim. 6 yıl ben her gün evlere gittim. Twitter'dan ekip kurmuşlar ailelere tek tek paralar geldi mi diye sormuşlar. 6 yıldır gittiğim aileleri arıyorlar! Gruplar kuruyorlar. Hükümete yaranmak isteyen gruplar. Hükümetle ilgili olsaydı çalışmamız engellenirdi. Ben orada çadır kurmaya çalışıyorum. Bırakmak istiyorum fakat bana o kadar para gönderilmiş. Hele bir zamanı gelsin. Hesaplaşırız.

O ÇADIRLARI 19 BİN LİRADAN AŞAĞI ALAMAZSINIZ

Bunlar tam izolasyonlu, 10 bin liraya alınacak çadırlar değil. Çaba bu çadırlar içindi. Diğer çadırları başka yerlerden aldık. Onlar daha ucuz. Bu çadırları 19 bin liradan aşağı alamazsınız. Biz ince eleyip sık dokuyoruz.

O çadırkentin elektriğini, kurulmasını AFAD sağladı. AFAD dernek değil, devlet. Karıştırıyoruz kavramları. Devlet hepimiziz. Depremzedeler, sen, ben, vali, kaymakam... Unutulacak. Adım Haluk Levent unutulacak. Gündemden düşecek. Yeni facialar olmaması için, yeni yıkımlar olmaması için çalışmalar yapılmalı. Bir şekilde yerel yönetimler devleti yönetenlerle bu projelere girmeli. Ne olur unutmayın...

Kaynak: Haber Merkezi

Etiketler
Haluk Levent Deprem AFAD AKP Ahbap