CHP ve hayvan hakları savunucularından AKP'nin 'sokak hayvanlarını uyutma' teklifine tepki: İsimleri 'katil' olarak anılacak!
CHP Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem ve Hayvan hakları savunucu avukat Kübra Oktay, AKP'nin sokak hayvanlarının 'uyutulması'nı öngören düzenlemesini Gerçek Gündem'e değerlendirdi. Sokak köpeklerinin uyutulmasına karşı çıktıklarını vurgulayan Adem, "Bu düzenlemeden vazgeçmezlerse isimleri 'katil' olarak yazılacak" dedi. Hayvan hakları savunucu Avukat Kübra Oktay ise, "Barınma’ kisvesi altında ‘soykırım’ alanlarına dönüştürme gayesi içindeler" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talebi üzerine AKP’nin Hayvanları Koruma Kanunu'nda yapmaya hazırlandığı değişikliğe tepkiler sürüyor.
AKP'nin teklifine tepki gösteren CHP'nin Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, hayvanların uyutulmasına karşı olduklarını bildirdi.
"BU VİCDAN VE ZİHNİYET MESELESİDİR"
Hayvanların kısırlaştırılmasını savunduklarını ifade eden Adem, bir fon kurularak kampanya başlatılması konusunda çağrıda bulundu. Sokak köpeklerini uyutmak için ithal edilen ilaçla kısırlaştırma maliyetinin aynı olduğunu ifade eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Adem, "Neden ilaç ithal edilip uyutulması isteniyor bu hayvanın? İlaç verdiğinizde hayvan boğularak ölüyor. Yazık günahtır ya! Bu bir vicdan ve zihniyet meseledir" dedi.
"BÜTÇE YOK' DİYORLAR; KISITLAŞTIRMA İLE UYUTMANIN MALİYETİ AYNI!"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, AKP'nin düzenlemesine ilişkin Gerçek Gündem'e şu açıklamalarda bulundu:
"Biz hayvanların uyutulmasına kesinlikle karşıyız. Zaten daha öncesinde bizim milletvekillerimiz Meclis’te önerge verdi ve tüm AKP milletvekilleri dahil herkes bunun altına imza attı. Hayvanların uyutulmasına karşıyız, yaşatılması gerekir. Uyutulma ancak hayvan çok acı çekiyor ve hastalığı tedavi edilemiyorsa olur. O da direkt ilaç ile yapılamaz. Kısırlaştırma yapılabilir. Kısırlaştırmanın maliyeti köpeklerde 2 bin 500 lira ile 3 bin lira arasındadır. Yani kısırlaştırma maliyeti 100 dolara yakındır. İthal edilen ilacın 50 miligramı da 70 dolara yakındır. Yani arada bir fark yok. AKP hükümeti diyor ki ‘Para bulunamıyor, uyutmamız gerekiyor. Kısırlaştırma için bütçe gerekiyor…’ E kardeşim ilacı ithal ediyorsun; ha kısırlaştırma yapmışsın ha ilacı ithal etmişsin… İthal ettiğin ilaçla kısırlaştırma maliyeti hemen hemen aynı. Neden ilaç ithal edilip uyutulması isteniyor bu hayvanın? Ve ilaç verdiğinizde hayvan boğularak ölüyor. Yazık günah ya! Bu bir vicdan ve zihniyet meseledir.
İSİMLERİ 'KATİL' OLACAK YAZILACAK
Burada farklı bir durum var, biz kesinlikle uyutulmasına karşıyız. Genel Başkanımız da açıkladı; belirli bir fon oluşturularak bu kısırlaştırma işlemi 6 ay içerisinde yapılabilir. Eğer 6 ay içerisinde yapılmaz da parça parça yapılırsa zaten kısırlaştırma başarıya ulaşamaz. 6 ay içerisinde mutlaka kısırlaştırma yapılarak hayvanların doğal ortamlarında yaşamasına müsaade edilmelidir. Mutlaka bu düzenlemeden geri adım atılmalıdır. 70 dolara ithal edilecek bu ilaçla hayvanlar öldürülemez, kısırlaştırma yapılmalıdır. Yoksa ‘katil’ olarak yazılır isimleri bu uygulamayı çıkaranların.
YÜZME BİLMEYEN İNSANIN HAVUZDA BOĞULMASI GİBİ
Barınaklar da doğru değil, hayvanları hapsedip orada tutamazsınız. Eğer hastaysa veya kısırlaştırılmışsa tedavisi edilir, sağlığına kavuşur, sonra doğal ortamına bırakılır. Kısırlaştırma yapıldıktan sonra zaten hayvanlar belirli bir miktarda azalmaya başlayacaktır doğal olarak. Uyutma gerçekten çok kötü bir şey, yüzmeyi bilmeyen bir insanın havuza düşüp boğulması gibi düşünün, nefes alamayarak boğuluyor hayvan uyutulduğunda."
"BARINMA' KİSVESİ ALTINDA 'SOYKIRIM' ALANI"
Hayvan hakları savunucu avukat Kübra Oktay ise, 'hayvanlara yaşam alanı' adı altında ormanların betonlaşmaya açılarak 'rant malzemesi' olarak kullanılacağını vurguladı. Yargıda yaptırımların caydırıcılığı sağlanmadığı sürece hiçbir çözüm önerisinin başarılı olamayacağını vurgulayan Oktay, "Eğer yine yaptırım olmayacaksa, aşikar şekilde ‘biz bu köpekleri toplamayacağız, öldüreceğiz’ demektir bu" ifadesini kullandı.
Hayvan hakları savunucu avukat Kübra Oktay ise şöyle konuştu:
"Öncelikle Tayyip Erdoğan’ın ‘kısırlaştır, aşılat, yerine sal’ modelini Türkiye’de denediklerini ve başarılı olamadıklarını beyan etmesi kendi başarısızlıklarının, kendi görevlerini ihmal etme ve kötüye kullanmanın sonucudur. Kanun mevzuatı açık bir şekilde hayvanların ancak kısırlaştırmak üzere toplanabileceğini ve usulen de sadece gönüllü kuruluşlarla ve gönüllülerle iş birliği yaparak bu toplamanın yapılabileceğini hükmeder. Bu hüküm doğrultusunda ancak biz toplamayı gönüllüler ve gönüllü kuruluşlarla iş birliği içinde yapabiliriz. Ancak hiçbir çalıştayda ne gönüllüler ne hayvanseverler bulunmamış, çağırılmamışlardır. Fikir istişareleri bu hususta yapılmak istenmemektedir. Doğal yaşam alanı yapmak istedikleri yerler hazine arazilerinin üzerine çökülmek istenen yerlerdir. Türkiye’nin bütün popülasyonlarını karşılayacak yüz ölçümüne sahip alanlarını ‘barınma’ kisvesi altında ‘soykırım’ alanlarına dönüştürme gayesi içindeler. Bunun altında yatan tek neden hayvanların rant malzemesi olarak kullanılmak istenmesidir. Orman arazilerini betonlaşmaya açıp rant malzemesi olarak kullanacaklar.
YAPTIRIMLARIN CAYDIRICILIĞI YOK
Şu anki ülke koşulunda hiçbir yöntemi çözüm olarak sunmalarının mümkünatı yok. Çözüm önerilerini uygulayabilmenin tek yolu yargı yolunda yaptırımlar uygulayabilmek, hesap verilebilirliği artırabilmektir. Ancak bu ülkede yargı yolunda caydırıcılığı sağlayamıyorlar. Bir kamu görevlisi görevini yapmadığı zaman çok ağır yaptırımlarla karşı karşıya kalmalı ki ondan sonra biz çözüm önerilerini konuşalım.
BAKANLIĞIN DENETİMİNDEKİ BAKIMEVLERİNDE KISIRLAŞTIRMA ORANI YÜZDE 5'İ BULMUYOR
Türkiye genelinde Tarım ve Orman Bakanlığı’nın denetiminde olan hayvan bakımevlerindeki kısırlaştırma oranları zaten yüzde 5’i dahi bulmuyor. Bu hususta diyemeyiz ki ‘kısırlaştır, aşılat, yerine bırak’ çözüm olmadı. Sizin 22 yıldır hükümetin başında olduğunuz dönemde hiçbir zaman bu hesap verilebilirlik, denetimler yapılmadı ki şu an bu popülasyonla karşı karşıya kalmak zorunda kaldık. Kendi görevlerini ihmalleri ve kötüye kullanmaları noktasında yargıya başvurularımız olmasına rağmen yargı mercilerinde hiçbir zaman bu görevlerini ihmal edenler yargılanmadı.
ALENEN 'BİZ BU KÖPEKLERİ ÖLDÜRECEĞİZ' DENİYOR
Şimdi görevini yapmadın, yargılamadın, hesap verilebilirliğin yok, muhataplara cezai işlem uygulamıyorsun ve şimdi de diyorsun ki ‘ya sahiplenin ya da toplayacağız.’ Toplama usulleri de mevzuatta belirlidir. Bu toplamak, kolları bacakları eziyet içinde, şiddet unsuru içeren eylemlerle olacaktır. Bu noktada eğer yine yaptırım olmayacaksa, aşikar şekilde ‘biz bu köpekleri toplamayacağız, öldüreceğiz’ demektir bu. Kesinlikle toplamak da bu ülkede yaptırım olmadığı için öldürmektir, kabul etmiyoruz."
ÖZGÜR ÖZEL DE TEPKİ GÖSTERMİŞTİ
Sokak hayvanları düzenlemesine tepki gösteren CHP Genel Başkanı Özgür Özel de köpeklerin uyutulmasına karşı olduklarını ifade etmiş; ülke genelinde büyük bir kısırlaştırma kampanyası başlatılması gerektiğini söylemişti.
2 HAZİRAN'DA SOKAK HAYVANLARINA ADALET İÇİN MİTİNG
Öte yandan AKP’nin sokakta yaşayan hayvanlarla ilgili hazırladığı ve hayvanların öldürülmesini de içeren düzenlemesine karşı çıkan yaşam hakkı savunucuları, 2 Haziran Pazar günü İstanbul Yenikapı’da saat13.00'da miting düzenleyecek.
Kaynak: Haber Merkezi