Esenyurt'ta öldürülen tekel esnafının babası konuştu
Esenyurt’ta tekel büfesinde öldürülen Yunus Emre Erzen’in babası ilk kez konuştu. Baba Cantürk Erzen, “Çocuğumu ve arkadaşını nasıl öldürdüler halen aklım ermiyor. Bunlara 600 bin lira bir borcum vardı. İcraya koymuşlardı” dedi.
Esenyurt Güzelyurt Mahallesi’nde yaşanan korkunç cinayetin ardından, öldürülen Yunus Emre Erzen’in babası ve aynı zamanda baskın yapılan büfenin de sahibi olan sahibi Cantürk Erzen konuştu.
Baba Erzen “Ben halen şoktayım. Çocuğumun ve arkadaşının öldürüldüğünü yeni idrak ediyorum” dedi.
"20 YILDIR BİRBİRİMİZİ TANIRIZ"
Halktv.com.tr'ye konuşan baba Erzen, baskına gelen kişileri uzun yıllardır tanıdığını kaydederek “20 yıldır birbirimiz tanırız. Neredeyse aynı mahallenin insanlarıyız. Onlar da inşaat işleri yapıyor. Biz de inşaat işi ile uğraşıyoruz. Bir süre önce, oğlum Mehmet ile, baskına gelenlerden, Samet olarak bildiğimiz Murat arasında bir gerginlik olmuştu. Benim de olduğum bir anda o olay olmuştu. Murat Özer ayağından yaralanmıştı. Ancak daha sonra bu olay kapandı” diye konuştu.
"OLAYDAN ÖNCE BENİ ARADILAR"
Baba Erzen “Olay akşamı, yani olaydan kısa süre önce bu kişiler beni birkaç kez aradı. Onlardan biri ile konuştum da. Ancak büfeye gidip çocuğumu ve arkadaşını öldürecekleri aklımın ucundan geçmezdi. O gün, bana ve çocuklarıma yönelik bir icra takibi yazısı ulaştı bana. Ben de duruma tepki gösterdim. Verdiğim tepkide de küfür veya hakaret yoktu. Biz borçtan kaçan insanlar değiliz demiştim” ifadelerini kullandı.
"600 BİN LİRAYA YAKIN BORCUM VARDI"
Baba Erzen, aldığı inşaat demiri nedeniyle Murat Özer’e 500-600 bin liralık bir borcunun olduğunu kaydederek “Kimin kime borcu yok bugün. Her esnaf sıkıntıya girer. Bu çocukların öldürülmesi mi gerekiyordu” dedi.
Erzen sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bakın bu olaydan bir gün önce Beylikdüzü’ndeki bir kafede ben Tarık Özer’le karşılaştım. Birbirimiz ile konuşmadık ama gördüm. Ve bu kişi o gece çocuğumu ve arkadaşını öldürüyor."
"Yine, dün Esenyurt İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne gittiğimde orada Murat Özer’le karşılaştım. Bana, ‘nasıl böyle bir şey oldu’ dedi. Yani olaydan hiç haberi yokmuş gibi davrandı. Daha sonra polisler tekrar bu kişiyi çağırdı."