Eski İstihbarat Müdürü Sabri Uzun'dan dikkat çeken 'Ayhan Bora Kaplan' açıklaması
Süleyman Soylu'nun İçişleri Bakanı olduğu dönemde sökülen rütbesi yeni İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya döneminde iade edilen eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanı Sabri Uzun, canlı yayında dikkat çeken açıklamalar yaptı.
Süleyman Soylu'nun İçişleri Bakanı olduğu dönemde rütbesi sökülen emniyet mensupları arasında yer alan Sabri Uzun'a yeni bakan Ali Yerlikaya döneminde iade-i itibar yapıldı.
Eski emniyet müdürleri Hanefi Avcı ve Sabri Uzun'un rütbeleri sökülmüş, silahlarına el konulmuş ve emniyet binalarına girişleri de yasaklanmıştı. Yargı kararını işleme koyan Yerlikaya, Uzun ve Avcı'nın rütbelerini iade etti.
Rütbe iadesi yapılan Sabri Uzun, Sözcü TV canlı yayınında, gazeteci Can Coşkun'a dikkat çeken açıklamalar yaptı. Uzun, "Geçmişte göreve getirilmiş olan birçok emniyet müdürü. Çok keskin laflar etmek istemiyorum onlar hakkında... Hukuka yakın değillerdi. Ama bugüne göreve getirilenlerin yüzde 90'ı hukuka yakın insanlar." ifadelerini kullandı. Gazeteci Coşkun'un, "Bundan önceki dönem Süleyman Soylu dönemindeki atamaları kastediyorsunuz..." şeklinde teyit etmesi üzerine Uzun, Esenboğa Havaalanı'nda yakalanan Ayhan Bora Kaplan'ı işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ankara'da yakında bir operasyon yapıldı. Bu operasyonda gözaltına alınan kişiler 15 Temmuz'dan bu tarafa bilinen kişilerdi. 7 senedir bunlara hiç dokunulmadı. Bu hukuka yakınlık mıdır? Benim gördüğüm bu hukuka uzak olmaktır."
"İSTANBUL'DA YAKALANANLARIN ARKASINDA EMEKLİ BİR EMNİYET MENSUBU VARDI"
"Ayhan Bora Kaplan'ın Esenboğa Havaalanı'ndaki tutuklanma olayı..." diyerek izleyicilere hatırlatma yapan Coşkun'un sözlerinin ardından Sabri Uzun, şöyle konuştu:
Çok doğru. Bugün göreve gelen Sayın Yerlikaya ve Ankara Emniyet Müdürü de hukuka yakın oldukları için bu operasyonları yapıyorlar. Bir şey daha söyleyeyim, çok kapalı geçeceğim. Bu yakalanan kişiler İstanbul'da yakalanan bir suç örgütünün Ankara şubesi gibi veya şubesi. Peki İstanbul'da yakalanan suç örgütüne mensup kişilerden içerde hiç kimse kalmadı şimdi. Hepsini bıraktılar. Bugün Ankara'da yakalananların akıbeti ne olacak? Bunlardan da hiç içeride kalan olmayacak. İstanbul'da yakalananların arkasında bir emekli emniyet mensubu vardı. Bu Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan'ın yazdığı kitapta geçiyor. Gidip 'Bizim amca oğullarına siz operasyon yapıyormuşsunuz, ben bu konuyu gidip Süleyman'a söyleyeceğim seni görevden aldıracağım' diyen kişiler var. Ve bu çalışmayı yapan ilçe emniyet müdürü bir hafta sonra turizm şubesine, spor şubesine verildi. Gerçekten görevden alındı. Aynı kişiler geldiler Ankara'da bu yakalanan suç örgütleriyle irtibat kurdular.
Bu mafya mensubu değil, devletten emekli olmuş bir güvenlik mensubu. Mafya adına yapıyor. Bu çeteler hakkında çalışma yapan kişi önce spor şube sonra turizm şubesi, en sonunda bakan tarafından rütbeleri sökülüyor. Esas gelmek istediğim konu bu. O kişinin rütbesi de şimdi yeni bakan tarafından iade edildi ve göreve başlatıldı. Mafyayı hedef alan kişinin rütbesi söküldü. Yeni bakan tarafından da bu rütbesi iade edildi. Mafyalarda siyasilerin ilişkilerini ortaya koymak açısından çok önemli.
"İSTANBUL'DA YAKALANANLAR GİBİ ANKARA'DA YAKALANANLAR DA SERBEST KALACAK"
Daha önce İstanbul'da yakalananların tamamı serbest kaldığına göre onların Ankara şubesinde olanlar da serbest kalacak diye düşünüyorum. Bunu söylerken varsayımların şu: Bu TRT'nin önündeki silahlardan hiç yakalanan oldu mu? Olmadı, öyle bir şey duymadık. Çünkü silah bir suç eşyasıdır. Suç eşyasına bir ceza gelmesi gerekir. Can Bey daha ayrıntılı konuşamayacağım bu konuları. Daha ayrıntılı konuşursam iddia makamı gibi olurum.
"Eski bakanın hala etkisinin sürdüğünü düşünüyor musunuz?" sorusuna ise Sabri Uzun, şöyle yanıt verdi:
Hayır hayır. Onun sürdüğüne inanmıyorum. Ben şunu ölçü alıyorum kendime. Sinan Ateş'in faili yakalandı mı, onun arkasındaki güç yakalandı mı, onu kıstas alıyorum. Sinan'ın faili yakalansa dahi onun arkasındaki müesses nizamın adamları ortaya çıkması lazım. Onu çıkartmaya bir bakanın gücü yetmez. Sinan Ateş'in öldürülmesi bir kriterdir Türkiye'de. Bunu hiç kimse unutmasın.
NE OLMUŞTU?
Ayhan Bora Kaplan'ın gözaltına alınması ve tutuklanmasının ardından mafya-siyaset ilişkisi bir kez daha gündeme gelmişti.
Ankara’da yer altı dünyasında "Kaplan" grubu olarak bilinen ve TİP Milletvekili Ahmet Şık'ın iddiasına göre, yakın olduğu iddia edilen Süleyman Soylu ile telefonla görüştükten sonra beraberinde Kalaşnikof silahlı adamlarıyla 15 Temmuz 2016 gecesi TRT’ye gelen, uyuşturucudan sabıkası olan ve Ankara narkotik polisinin takibinde olan Kaplan, 7 Eylül'de gözaltına alınmıştı. Soruşturma genişletilirken işin içine emniyet mensupları da girmişti.
Kaplan'ın 15 Temmuz darbe girişimi gecesinde TRT binası önündeki fotoğrafları ortaya çıkmış ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun kuzeni Sadık Soylu, Kaplan'ı kendisinin aradığını açıklayarak "15 Temmuz bir savaştı. Savaşa beraber girdik" demişti.
Kaynak: Haber Merkezi