Mehmet Ağar'a beraat gerekçesi ortaya çıktı: 'Şüpheden sanık yararlanır'

Eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar'ın da aralarında bulunduğu 17 sanığın yargılandığı 'faili meçhul cinayetler' davasındaki beraat kararı, Ayhan Çarkın'ın beyanlarının çelişkili olduğu iddiasına dayandırıldı: "Şüpheden sanık yararlanır."

Mehmet Ağar'a beraat gerekçesi ortaya çıktı: 'Şüpheden sanık yararlanır'

Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 1990'lı yıllarda işlenen 10 faili meçhul cinayeti konu alan davada aralarında eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar'ın da bulunduğu 17 sanığa verilen beraat kararının gerekçesini açıkladı.

DW Türkçe'den Alican Uludağ'ın aktardığına göre davanın açılmasına neden olan eski Özel Harekât Polisi Ayhan Çarkın'ın anlatımlarının 'çelişkili' olduğu öne sürülen kararda, 'masumiyet karinesi' gözetilerek, 'şüpheden sanık yararlanır' kuralından sanıkların yararlanacağı savunuldu. Bu kurala göre, somut delil yoksa suç şüphesi sanık lehine yorumlanıyor.

Kararda, "Her ne kadar sanık Ayhan Çarkın'ın beyanları arasında somut gerçekle uyuşan hususlar mevcut ise de; sanığın, olayın üzerinden 18 yıl geçtikten sonra yaptığı açıklamaların, gerek soruşturma dosyasından ve gerekse basın-yayın organlarında yer alan haberlerden öğrenilip ifadeye dönüştürülmesi mümkün görülmekle; sanığın bu beyanları sanıkların mahkûmiyeti için yeterli görülmemiştir" denildi.

Mehmet Ağar'a beraat gerekçesi ortaya çıktı: 'Şüpheden sanık yararlanır' - Resim : 1

SEDAT PEKER'İN İFŞALARIYLA GÜNDEMDEYDİ

Öte yandan Ağar, son yıllarda organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in kendisi hakkında ileri sürdüğü iddialarla gündemdeydi.

Peker, Mehmet Ağar'ı FETÖ'yle ilişkili olduğu suçlamasıyla ceza alıp tahliye edilen, Palmali Holding'in sahibi Mübariz Mansimov Gurbanoğlu'na kumpas kurmakla ve Mansimov'a ait Yalıkavak Marina'ya 'çökmekle' suçlamıştı.

Mansimov ise marinanın satışında dolandırılmasına neden olmakla suçladığı eski yöneticilerinin ifadesiyle 'FETÖ' davasında 5 yıl ceza almıştı.

2 Eylül 2021'de gazeteci İsmail Saymaz'a verdiği söyleşide, "Pensilvanya'ya Ağar'ın isteği üzerine ve özel uçağıyla gittiğini... Ağar'a Ulus'taki evini bedelsiz verip kira almadığını... Marinadaki benzin istasyonunu Ağarlara armağan ettiğini... Tolga Ağar'ı yönetim kurulu üyesi olarak atadığını... Ağar, Aydın Yenipazar Cezaevi'nde tutukluyken her hafta ziyaret ettiğini... Cezaevinin tadilatını üstlendiğini... Cezaevi yakınına helikopter pisti yaptırdığını" söylemişti.

BERAAT KARARI DÖRT AY ÖNCE VERİLMİŞTİ

1993-1996 yılları arasında Ankara ve çevre illerde 'Susurluk çetesi' tarafından işlendiği iddiasıyla açılan davada 26 Mayıs 2023 tarihinde aralarında eski Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, emekli Yarbay, eski MİT görevlisi Korkut Eken, Özel Harekât Daire Başkanı İbrahim Şahin'in bulunduğu 17 sanık beraat etmişti.

Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi, "Ankara JİTEM davası" olarak da anılan faili meçhul cinayetler davasında verdiği beraat kararının gerekçesini Çarşamba günü tamamladı. 318 sayfalık gerekçeli kararda, soruşturmanın eski Özel Harekât Polisi Ayhan Çarkın'ın, olayın üzerinden 18 yıl geçtikten sonra yaptığı açıklamalar üzerine başlatıldığı anımsatıldı.

Ayhan Çarkın ifadelerinin bir kısmında olaya dahil olmadığını, olayı Ahmet Demirel'den duyduğunu söylerken, bir kısım ifadelerinde ise maktul alındıktan sonra 4-5 araba maktulün içinde bulunduğu aracı takip ettiklerini beyan ettiği anlatıldı.

Kararda, "Diğer bir ifadesinde ise maktulün infazı sırasında bulunmadığını, silah sesini duyduğunu, kendileri giderken infazın bitmiş olduğunu ifade etmiştir. Ayrıca sanık yer gösterme işleminde de; maktulün infaz edildiği yeri görevlilere doğru olarak gösterememiştir" denildi.

'BEYANLARINA ŞÜPHEYLE YAKLAŞILDI'

Gerek aşamalarda alınan ifadeleri arasındaki açık çelişkiler ve gerekse yer göstermeyi doğru yapamaması nedeniyle sanığın beyanlarına şüpheyle yaklaşıldığı savunulan kararda, şu değerlendirme yapıldı:

"Beyanda bulunan tanıkların olay zamanı araç hareketliliği görmekten öteye geçmeyen beyanlarının dışında olay anına ilişkin ateşli silahla öldürülen maktulün nasıl ve ne şekilde kimler tarafından öldürüldüğüne ilişkin görgüye dayalı tanık beyanları bulunmaması, maktulün öldürüldüğü silahların ele geçirilememesi ve aidiyetleri hususunda bir tespitin yapılamamış olması, uzmanlık raporuna göre olay yerinde ele geçen 9 mm çapında Parabellum tipi beş adet kovan, fişek ve mermi çekirdeklerinin iki ayrı tabanca ile atıldıkları, faili meçhul olaylara ait suç konusu kovanlarla yapılan karşılaştırmada aralarında irtibat bulunmadığı tespit edilmesine rağmen, bu silahlara ilişkin envantere herhangi bir kayıt bulunmaması, her ne kadar katılan tarafça cinayetin Uzi marka silahla işlendiği ve bu silahların sadece emniyet teşkilatında bulunduğu ileri sürülmüşse de; dosyamızda yargılanan sanıkların bu silahları kullanıp atılı öldürme olayını gerçekleştirdikleri yönünde kesin bir vicdani kanaate ulaşmanın mümkün olmadığı anlaşılmıştır."

'İNANDIRICI DELİL ELDE EDİLEMEDİ'

Kararda, sanık Ayhan Çarkın'ın sonradan değiştirdiği ve aşamalarda çelişkili ve dosya muhteviyatı ile uyumlu olmayan beyanları dışında, sanıkların atılı suçu işlediğini gösterir her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği kaydedildi.

'ŞÜPHEDEN SANIK YARARLANIR'

Çarkın'ın yer gösterme işlemindeki beyanına göre cesedin bulunduğu yer ile sanığın ifadesindeki yerin uyuşmadığı örneği verilen kararda, şu sonuca varıldı:

"Masumiyet karinesi gözetilerek, yukarıda detaylı açıklandığı üzere şüpheden sanık yararlanır kuralı uyarınca sanıkların ayrı ayrı beraatine karar verilmiştir. Her ne kadar sanık Ayhan Çarkın'ın beyanları arasında somut gerçekle uyuşan hususlar mevcut ise de; sanığın, olayın üzerinden 18 yıl geçtikten sonra yaptığı açıklamaların, gerek soruşturma dosyasından ve gerekse basın-yayın organlarında yer alan haberlerden öğrenilip ifadeye dönüştürülmesi mümkün görülmekle; sanığın bu beyanları sanıkların mahkûmiyeti için yeterli görülmemiştir."

Etiketler
Mehmet Ağar