Mehmet Şimşek yeniden ekonominin başında: Önceki döneminde hangi polemikler yaşanmıştı, şimdi neler bekleniyor?
Mehmet Şimşek'in Hazine ve Maliye Bakanı olarak yeniden ekonominin başına geçmesi, hükümetin bu alanda şimdiye dek izlediği politikalarda kademeli olarak değişiklik yapması beklentisine yol açtı. Peki Şimşek'in önceki döneminde hangi polemikler yaşanmıştı? Şimdi neler bekleniyor?
AKP hükümetlerinde uzun yıllar Maliye Bakanlığı, Başbakan Yardımcılığı gibi üst düzey görevlerde bulunan Mehmet Şimşek'in hükümetin 'düşük faiz' politikasını benimsediği bir dönemde Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'ısrarıyla' yeniden ekonominin başına geçmesi, en dikkati çeken konulardan biri.
Dış basında "piyasa dostu" bir isim olarak nitelenen Şimşek'in ortodoks ekonomi politikalarına dönüş yaparak son 2 yılda uygulanan ekonomi politikalarını kademeli olarak değiştireceği tahmin ediliyor.
Şimşek 1967 yılında Batman ili Gercüş ilçesinin Arıca (Kefre) köyünde dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini Batman Merkez’de, liseyi ise Gercüş’de tamamladı. 1988 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat Bölümü’nden dönem ikincisi olarak mezun oldu.
Aynı fakültede yaklaşık bir yıl araştırma görevlisi olarak çalıştıktan sonra, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından açılan sınavı kazanarak resmi burslu statüde dil eğitimi ve yüksek lisans öğrenimi görmek üzere İngiltere’ye gitti.
Şimşek, 1993 yılında Exeter Üniversitesi’nde finans ve ekonomi dalında yüksek lisans derecesini almaya hak kazandıktan sonra Türkiye'ye döndü. Ankara’da üç ay süre ile Etibank’ta çalıştı. Ardından ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’nde yaklaşık dört yıl kıdemli ekonomist olarak çalıştı.
1997'DE NEW YORK'A YERLEŞTİ
1997'de New York'a yerleşti ve uluslararası yatırım bankası UBS'in hisse senedi analiz kısmında araştırmacı olarak görev yaptı. 1998 yılında İstanbul'a dönerek Deutsche - Bender Menkul Değerler’de iki yıl çalışan Şimşek, dünyanın önde gelen yatırım bankalarından birisi olan Merrill Lynch’e geçti ve İngiltere'ye yerleşti.
2000 yılı ortalarında başlayan Merrill Lynch döneminin ilk günlerinde Şimşek'in sorumluluk alanında Türkiye, Yunanistan, Mısır ve İsrail’i içeren Akdeniz bölgesi bulunuyordu. 2001'in ortasından itibaren de sorumluluk alanına Rusya, Polonya, Macaristan ve Çek Cumhuriyeti gibi gelişmekte olan Avrupa ülkeleri de eklendi.
Şimşek 2005 yılı sonunda Merrill Lynch'in Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Bölgesi Ekonomik ve Stratejik Araştırmalar Bölümü Başkanlığına getirildi. AKP'den 23. dönem milletvekili adayı olmak için Merrill Lynch’deki görevinden Mayıs 2007’de ayrıldı.
Şimşek Maliye Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı görevlerinin yanı sıra 2007 yılından itibaren Yüksek Planlama Kurulu, Özelleştirme Yüksek Kurulu, Savunma Sanayi Yüksek Koordinasyon Kurulu, Ekonomi Koordinasyon Kurulu, Para-Kredi ve Koordinasyon Kurulu, Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu üyeliği görevlerini de yürüttü.
Ayrıca, 2007-2009 yılları arasında IMF & Dünya Bankası Türkiye Guvernörlüğü ve 2008-2011 yılları arasında İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Koordinasyon Kurulu Üyeliği görevlerini üstlendi.
2013'te “Emerging Markets” dergisi tarafından "Yükselen Avrupa’da Yılın Maliye Bakanı" seçilen Şimşek, aynı yıl “Foreign Policy” dergisince de dünyanın en etkili 500 kişisinden biri olarak gösterildi.
FAİZ TARTIŞMASI: 'ARKAMDAN İŞ ÇEVİRDİLER'
İktidar partisinin Şimşek'le yolları Temmuz 2018'de ayrıldı. Erdoğan'ın bahse konu dönemde kendisinin tüm 'uyarılarına' rağmen yapılan faiz artırımı sonrası "Arkamdan iş çevirdiler" diye tepki gösterdiği Şimşek, buna karşın sık sık Merkez Bankası'nın bağımsızlığına vurgu yapıyordu.
2016 yılında Merkez Bankası Başkanlığı'na Murat Çetinkaya'nın atanmasıyla çoklu faiz uygulamasına geçildi. Politika faizi sabit tutulurken fonlama faizi Ocak 2017'den Mayıs 2018'e dek yüzde 10'dan 16,50''ye çıkarıldı.
O dönem Merkez Bankası'nın, Erdoğan'ın faiz artırımına yönelik duruşu nedeniyle hemen hareket geçmek istemediği, dönemin Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Maliye Bakanı Naci Ağbal ve Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya'nın gerçekleştirdiği olağanüstü toplantının ardından Binali Yıldırım'ın Erdoğan'ı faiz artırımına ikna ettiği kamuoyuna yansımıştı.
Şimşek tüm bu tartışmaların gölgesinde kabine dışı kaldığında, yerine kamuoyunda 'damat' olarak anılan Berat Albayrak getirildi. Dolar/TL kuru gelişmeyle o dönem 'ani sayılabilecek' bir yükselişle 4.60'lı seviyelerden 4.74'e ulaştı.
BİRÇOK POLEMİĞİN İÇİNDE OLDU
Mehmet Şimşek, aktif siyaset yaptığı 11 yılda birçok polemiğe karıştı. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Batman mitinginde Mehmet Şimşek'i “İşte size paranın babasını getirdim, size hizmet etsin, çalışsın” cümlesiyle kalabalığa tanıttı.
2008'de ABD'de konut balonunun patlaması ve başta Lehman Brothers gibi dönemin en büyük bankalarının önemli bir kısmının batması, tüm dünyayı olduğu gibi Türkiye'yi de ekonomik krize sürüklemişti. TÜİK verilerine göre işsizliğin 2008’in kasım-aralık ve 2009’un ocak döneminde 838 bin kişi artmasını Mehmet Şimşek, "kadınlara" bağlamıştı. Şimşek, "İşsizlik oranı niye artıyor biliyor musunuz? Çünkü kriz dönemlerinde daha çok iş aranıyor. Özellikle kadınlar arasında kriz döneminde işgücüne katılım oranı daha artıyor" demişti.
'DEPREM VERGİSİ DUBLE YOLLARA GİDİYOR'
2011'de gerçekleşen Van depreminin ardından dönemin Maliye Bakanı Şimşek, "Deprem vergileri nerede?" sorularına şu yanıtı vermişti:
“Sonuçta bunlar 74 milyonun servetidir. Deprem vergisi adı altındaki vergiden çok sürekli hale gelmiş ÖTV vs var. Bu vergiler bizim sağlığımıza gidiyor. Diyorsunuz ki bu çerçevede 44 milyar liralık vergi topladınız, nereye gitti. Sadece bir yıllık vatandaşın sağlığı için yaptığımız harcama 44 milyar lira. Bu, duble yollara gidiyor, demiryollarına, havayollarına, çiftçimize, eğitime gidiyor.”
'ÇEREZ PARASI DEĞİL'
Mehmet Şimşek'in ülke gündemine oturmasına neden olan bir diğer polemik ise "çerez parası" demeciydi. Şimşek, muhalefetin devlet kurumlarında araçlara harcanan paranın çerez parası bile olmadığını savunmuştu. Şimşek, şunları söylemişti:
"Araç saltanatı diye ortalıkta bu işin istismarını yapanlar, topu topuna genel müdür ve üstünden bahsediyor. Taş çatlasa 2 bin genel müdür var. Hadi 40 müsteşar ve 100 müsteşar yardımcısı olsa abartıyorum, 26 bakan bunların hepsini toplasanız Türkiye'nin milli gelirinde, bütçesinde çerez parası değil, çerez."
ASGARİ ÜCRET İÇİN 'İŞÇİYE ZULÜM' DEDİ
7 Haziran 2015 seçimleri sırasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Mehmet Şimşek arasında asgari ücret tartışması yaşanmıştı. Şimşek, Kılıçdaroğlu'nun asgari ücreti 1500 liraya çıkarma vaadini "İşçiye zulüm olur" ifadeleriyle eleştirmişti. Şimşek, “Siz ‘asgari ücreti 1500 liraya çıkarttım’ derseniz, devlette asgari ücretli çalışan yok, işçiye en büyük zulmü yaparsınız” şeklinde konuşmuştu.
Kılıçdaroğlu ise Şimşek'in cevabını “Maliye Bakanı asgari ücret 1500’e çıkacak diye ‘İşçiye zulüm’ diyor. Sen ayda 15 bin alınca zulüm değil, işçiye verince mi zulüm oluyor?” diye yanıtlamıştı.
'İŞSİZLİĞİN NEDENİ KIDEM TAZMİNATI YÜKÜ'
Mehmet Şimşek, 2010 yılında verdiği bir demeçte Türkiye'de yüksek seyredeni işsizliğin nedeni olarak kıdem tazminatı yükünü göstermişti. Şimşek, “Bu ülkede hem İşsizlik Fonu var, oraya kesinti yapılıyor. Ama aynı zamandı kıdem tazminatı var. Bu esnekliği ciddi şekilde azaltıyor. Türkiye’de istihdam artışının önündeki en büyük engellerden birisi kıdem tazminatının bu kadar yüksek ve ağır olmasıdır. Hem İşsizlik Fonu olacak, hem kıdem tazminatı olacak" değerlendirmesini yapmıştı.
'İKİ KONUDA GÜVENCE İSTEDİ'
Türkiye ekonomisi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ısrarı neticesinde Eylül 2021'den bu yana 'düşük faiz', 'rekabetçi kur' ve 'kredi büyümesine' dayalı yeni ekonomi modeliyle yönetiliyor. Görev yaptığı dönemde faiz artırımı konusunda ısrar ettiği için çok kez Erdoğan'la karşı karşıya gelen Şimşek'in ise ortodoks politikaları benimseyerek Türkiye ekonomisini rayına sokması bekleniyor.
Gazete Oksijen, geçtiğimiz günlerde kulis bilgisi olarak okurlarıyla paylaştığı haberde Şimşek'in iki konuda güvence istediğini duyurmuştu.
Buna göre Şimşek, kilit ekonomik birimlere atama yetkisini de içeren daha geniş kapsamlı bir sorumluluk için hazır olduğunu söyledi.
Şimşek bu talebini dile getirirken, uygulanan ekonomik modelin yanlış olduğunu, kısa vadede çok tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini, uluslararası yatırım kuruluşlarının da kendisiyle aynı fikirde olduğunu açık şekilde anlattı.
'ATAMA YETKİSİ İÇİN 'BUNU OLMUL BİL' DEDİ, ORTODOKS POLİTİKALARA DÖNÜŞ ISRARINA OLUMLU YA DA OLUMSUZ YANIT VERMEDİ'
Şimşek ortodoks ekonomi politikalarına dönülmesi gerektiğine inandığını söyledi. Gelen bilgilere göre Erdoğan, atama yetkisi için "Bunu olmuş bil" cevabını verirken, Şimşek'in ortodoks politikalara dönüş ısrarına olumlu ya da olumsuz bir cevap vermedi.
EKONOMİSTLER NE DİYOR?
Şimşek'in Hazine ve Maliye Bakanlığı'na atanması, ekonomistlerin başlıca gündem maddelerinden biri haline gelmiş durumda. Uzmanlar, kişisel Twitter hesaplarında yaptıkları ilk değerlendirmeler şöyle:
Kaynak: Gerçek Gündem / T24